18 Ağustos 2007

Asma dalı

Ben bir asma dalıyım.
Bulduğum her yere sarılırım.
Ada rüzgarlarına bakar,
hülyalara dalarım.
Meskenim adanın öte tarafı.
Hamlacıların bahçesi.
Büyür, uzanır, üzüm veririm.
Misafirler gelir,
Ümit onlara kahvaltı hazırlar.
Otururlar bir sofranın etrafına.
Kuşlar cıvıldar,
Ötekiler kuşları izler.
Denize giderler sonra.
Habbele'ye.
Yüzer yüzer gelirler.
Kahvenin yanında ev yapımı vişne likörü ikram eder Ümit. Reçellerin bir kısmını Sedef yapmıştır. İncir reçelini mesela. "Keşke daha çok yapsaydım reçeli" sayesinde, can dost Mine'yi anar dururuz. Öyle ya, tarif Mine'den gelmiştir, Meyve Ağacından Hikayeler'e de Mine'ye referansla girmiştir. Peynir, adanın keçilerinden. Yoksa karşının mı? Zeytinyağına bir kaç sarımsak dişi saklanır. Boyar aromasıyla. Kişniş tohumları yağın üzerine çıkar. Salça kabuklu biberle yapılmıştır. İçine baharatlarla ceviz katılmıştır. Ada öyle bir yerdir işte. Rüzgarını yersin, üzümünü yersin, peynirini, dostların sözlerini. Uyursun, uyanırsın, yine bakarsın adaya. Rüzgar gülleri salına salına sallanırlar, gökteki yıldızları saymaya kalkan uykuya dalar, yıldız yatağında. Yıldızlar kayar, dilek tutarsın. Hepsi gerçekleşecekmiş gibi, gülümseyekalırsın. www.bahane.biz adresi. Şimdi ada çok kalabalık. Siz dilerseniz daha sonra gitmeye niyet edin. Hele de kalabalıklardan kaçıyorsanız.

3 yorum:

Adsız dedi ki...

merhabalar.Adada herşeyin yolunda olduğu anlaşılıyor.Geçen yılki gibi gelincik tarlasında kaybolmayında bizde dönüşte neşeli anılarınızı okuyalım.İyi eğlenceler.ZNGL

Hülya dedi ki...

Ne güzel anlatmışsın herşeyi.Huzurla....

Tijen dedi ki...

Siz de her şeyi hatırlıyorsunuz Zengile bey! Yok yok kaybolmuyorum...
*
Selamlar sevgili Hülya. Hoşgeldin.