08 Temmuz 2015

DİKKAT, SAĞLIĞA YARARLIDIR!


Çiğ beslenmeciler arasına katılalı beri rengarenk salatalar yapıyorum. Siz bilmiyorsunuz tabii, buraya yazmadım ki hiç birini. Olabildiğince çiğ olarak tüketiyorum meyvemi, sebzemi. Arada pişmişini de yiyorum ya her öğünün en az %50'sinin (malzeme/miktar açısından) çiğ olmasına çaba gösteriyorum. Bugünkü tabak o kadar renkli ve lezzetli oldu ki, aşka geldim, hadi dedim aylardır ihmal ettiğim bloğumun tozunu kirini alıp pencerelerini açayım, havalansın biraz. Eh yaza girdik, havalar ısındı, biz de havaya girelim değil mi?Bu salatayı bir kaç saat önce hazırladım. Hem de ne yesem ki evde bir şey de yok diye düşündükten hemen sonra. Meğer çok şey varmış da benim haberim yokmuş. Bir kere renkli kinoam vardı haşlanmış. Sarımsı rengini veren zerdeçal. O kadar çok okuyorum ki yararlarını, tahıl pişirirken içine yarım çay kaşığı atıveriyorum. Kinoayı salatayı yaptığım kâseye koydum. Üzerine kabuğu ayıklanıp kavrulmuş ayçiçeği, filizlendirdiğim azuki fasulyesi, maş fasulyesi ve karışık tohumları ekledim. Bir ufak Havran havucu, bahçeden bir ufak salatalık, yine bahçeden taze soğan, roka ve biber doğradım. Çilekler Hasan babanın çiftliğinden. Hasan yıllardır bizim siteye sebze getiren harika bahçıvanımız. Şimdi artık kibar ve saygılı iki oğlu, Emrah ve Yılmaz geliyorlar, Hasan baba yoruldu çünkü. Çilekleri de onlar yetiştiriyor. Bir ufak yaz elması var, pazardan. Yine pazardan yerli tohum mısır. Bir de son dönemde pek sevdiğim kabuğu ayıklanmış çedene. Ben ayıklamadım kabuklarını. Amerikalıların "superfood" çılgınlığında parıldamış ürünlerden biri bizim kırk yıllık çedene. Orada "hemp seed" deniyor. Keten tohumunu tahtından indiren güzellerden biri. Sosu da zeytinyağı (Zübeyde'nin zeytinyağı ile Laleli'nin mandalinalı zeytinyağını karıştırdım), limon suyu, deniz tuzu ve sevgili dostlarım Füsun-Erhan Yürüt'ün taaa 2004 yılında armağan ettiği, artık dibine geldiğim ev yapımı ahududu sirkesi. Fotoğrafı gün batarken, rüzgârın tadını çıkarırken çektim. Fonda da Fransızca caz vardı. Sonra da yedim tabii salatamı. Diyorum ya, dikkat, sağlıklıdır. Bünyeye yarar bahçe ürünleri içerir. Hoşgeldin yaz! 

12 Mart 2015

Alice'in granola tarifi


Bugün eski bir öykü anlatacağım size. Özlemle andığım, güzel günlerin öyküsünü. Bir varmış bir yokmuş diye başlayabilirim çünkü anlattığım günler neredeyse yirmi yıl geçmişte kaldı. Bir zamanlar, Amerika'da yaşadığım günlerde bir kişisel gelişim merkezinde kalmıştım. Gönüllü olarak çalışıyor, karşılığında da hemen her hafta sonu düzenledikleri harika eğitimlere katılıyordum. Orada çok şey öğrendim ama bir bonusu da vardı ki onun hayatımda yeri ayrıdır. Harika şefimiz Alice. Alice, hafta sonları kursiyerler için çok güzel tarifler hazırlardı. Her öğün ayrı bir şölendi ya onun leziz kahvaltılarıyla başlamak güne ayrı bir keyifti. Alice'ten granola tarifini almıştım. Ve o tarife Alice'in adıyla Mevsimlerle Gelen Lezzetler'de yer verdim. Bugün size hem o tarifi vermek, hem de kendinize veya sevdiğiniz birilerine bu kitabı satın alıp armağan eder misiniz demek için yazıyorum. Kitap ilk olarak 2002 yılında yayınlanmıştı. O gün bugün pek çok güzel insanın mutfağında yer verdiği bu ilk kitabım 2014 yılının Şubat ayında 8. baskısını yaptı. Bu baskı daha kaliteli kağıt ve renkli resimli oldu ancak ne yazık ki piyasada çok sayıda kitap olması ve kitabevlerinin sadece çok satanları veya en yenileri raflarında bulundurması nedeniyle yeterince duyulup satılamadı. Ben de o gün bugündür çok olmasa da elimi rahatlatacak telifimi alamıyorum. Düşündüm ki bu ara bir satış artışı olursa belki ben de kendimi yayıncıma anımsatabilirim. Ne dersiniz, siz de bir Mevsimlerle Gelen Lezzetler satın alıp bana yardımcı olur musunuz? Her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyor tarifi veriyorum:
Alice'in Granola Tarifi
1/2 su bardağı ayçiçek yağı (Alice bu tarifi ayçiçek yağı ile hazırlıyordu, ben de öyle vermiştim ancak soğuk sıkım ayçiçek yağı bulamayacağımız için onun yerine soğuk sıkım bir sıvı yağ kullanmayı tercih edin derim. Ben bazen bu tarifi tahin pekmezle hazırlıyorum. Öylesine de bayılıyorum.)
1/2 su bardağı bal veya pekmez (bal veya pekmezi ısıtmamaya çalışıyorum artık. Siz de öyle düşünüyorsanız ve onları pişirmekten imtina ediyorsanız bu tarifi şekersiz olarak hazırlayıp yiyeceğiniz zaman üzerine arzu ettiğiniz bir tatlandırıcı gezdirebilirsiniz.)
1 tatlı kaşığı tarçın
6 su bardağı yulaf ezmesi
1 su bardağı dövülmüş ceviz veya badem
1 çay kaşığı deniz tuzu
1 su bardağı doğranmış kuru kayısı ve kuru üzüm


Yağ, bal/pekmez ve tarçını bir tencereye koyup ısıtın. Ayrı bir kapta yulaf ezmesi, badem (veya ceviz) ve tuzu karıştırıp tencereye koyun. Ateşten alıp iyice karıştırın. Yağlı kağıt konmuş bir tepsiye ince bir tabaka halinde yayın. 175°C'de ısıtılmış fırında arada karıştırarak 30-40 dakika pişirin. Fırından çıkarıp soğumaya bırakın. Biraz soğuduktan sonra kayısı ve üzümü ekleyip arada sırada karıştırarak iyice soğutun. Soğuduktan sonra cam bir kavanozda saklayabileceğiniz granolayı sabah kahvaltılarında süt veya yoğurtla yiyebildiğiniz gibi kurabiye yapımında da kullanabilirsiniz.