
Yok sürekli değil, geçici bir veda. Döneceğim elbet. Yolculuğum bitince. Hoş bu yolculuklar hiç bitmez, biz bitti zannetsek de. Aslolan kendi içimizdeki seyahattir çünkü, içeriye yapılandır, dıştaki değil. Bakmayın büyük laflar ettiğime, aslında her zamanki yolculuklardan biri. Bir süre ses çıkaramayabilirim diye düşündüm ve bu hoş aromalı kekle sizi başbaşa bırakayım dedim. Yine "keeeek" anlarından birinde ortaya çıkan tarifsiz keklerden bu da. "Evde ne varsa" nevinden. İki köy yumurtası iyice çırpılır, içine az bal (yerine pekmez de olur tabii) portakal suyu, bir bardak bademin robotta çekilmiş hali, dolayısıyla daha az un (1 bardaktan biraz fazla), 1-2 çorba kaşığı kadar Laleli'nin mandalina aromalı zeytinyağından, bol portakal kabuğu rendesi, karbonat. Sanırım bir avuç da bitter damla çikolata eklemiştim. Neredeyse bir yıl olacak alındığı, hala bitiremedim. Hepsi karışıp hooop kalıba, sonra da ver elini fırın. Şu anda ondan yiyor olmak isterdim ya bu keki evvelki hafta yapmıştım. Çekimden henüz döndüğümüz için bu aralar kek yapacak fırsatım yok. Zaten iş de çok. Kafamın içi "onu da yapmalısın, bunu da yapmalısın"larla dolu olduğundan pek özenli bir yazı olamadı farkındayım. Hakkınızı helal edin.