
Verde zeytinyaglarini marketlerde görürdüm ancak hiç satin almamistim. Dolayisiyla zeytin hasat senligi daveti geldiginde yeni bir markayi taniyacagim için mutluydum. Hele de Ayvalık Ticaret Odası'nin düzenledigi zeytin hasadini kaçirdigim için çok üzüldügüm bir zamanda gelince daha da mutlu oldum. Bu sene de zeytin agaçlarina dokunma sansi idi bu benim için. Bir de henüz sıkılmıs zeytinyagina ekmek banma sansi.

Verde'nin 10. yili nedeniyle düzenlenmis meger bu gezi. On yildir neler yaptiklarini dinleyince neden bunca zamandir haberim olmadi diye üzüldüm. Firmanin yönetim kurulu baskani Ali Ulukartal'i soyadini duyunca belki çikaracaksiniz. Kartal Makarnalari desem? Babasindan devraldigi Kartal Makarna'yi Pastavilla'ya dönüstüren ve makarna restoranlariyla Türkiye'de bir ilki baslatan Ali Ulukartal Pastavilla'yi devrettikten sonra zeytinyagi isine girmis ve müthis bir aile isletmesi yaratmis. Aile diyorum ancak profesyonellerce yönetilen ve yönetici ile çalisanlarinin da aileden sayildigi bir aile bu. Gurur verici bir tablo. Verde bugün ürettigi yagin %80'ini ihrac ediyor. Amerika, Kanada, Ispanya ve Rusya'dan sonra listeye Çin de dahil olmus. Verde'nin öncülügünü yaptigi bir sey daha var ki bu beni asil etkileyen konu. Bilirsiniz, rafine yaglarda yagin besin degerlerinin çogu yitirilir. Türkiye'de ilk oldugunu söyledikleri sistemle vakum yöntemi kullanilarak çok kisa süre isidan geçirilen yagda besin degeri çok az kaybediliyor. Bununla ilgili ayrintili bilgi verecegim daha sonra çünkü bu önemli bir konu.

Cumartesi günü Torbali'daki zeytin toplama seansindan sonra bize sunulan harika kir yemeginden görüntüler bunlar. Sevketi bostan, cibez, turpotu, radika, nefis zeytinyaglilar... Kaya Prestige Otel'in sefi Aydin Usta ve ekibinin hazirladigi yemekler tüm konuklardan tam not aldi. (Sevgili Nedim Atilla'ya -kendisini Izmir'de bir kez daha görebildigimiz için mutluyuz- otel adi düzeltisi için tesekkür ederiz. Ben gayet güzel uydurup baska bir ad yazmisim. Ne ayip!)

Ben haliyle otlara takildim kaldim. Hele de yemek büfesine gitmeden önce gördügüm otlu gözlemeler mönüyü belirledi: Otlar ve gözleme. Yaninda cerez gibi yenen hurma zeytinle... Pazar günü basin toplantisindan sonra Urla'ya dogru yola çiktik. Orkinos Restoran'da yenen nefis yemegin (yine otlar basroldeydi sansima. Bu etseverleri çok hosnut etmediyse de benim gibiler için bulunmaz nimetti. Her restoranda soframizda bulunan erken hasat ve sizma Verde zeytinyaglarindan bolca yendigini söylesem? Bir de Urla pazari var tabii. O bir sonraki yazinin konusu olsun...
