04 Şubat 2008

Ordan burdan şurdan

Bu yazıya bırakılan yorumlar gösterdi ki bu konular pek çoğumuzun canını sıkmış, sıkıyor. Yine de rahatsızlıklarımızı dile getirirken "bize nasıl davranılmasını istiyorsak öyle davranmak/konuşmak" daha doğru olur gibi geliyor, ne dersiniz?
*
Bugün belli bir başlığımız yok. Olabilirdi aslında ya canım ordan burdan yazmak istedi. Nicedir aklımda olan şeyler vardı, onları dökeyim eteğimden dedim. Birincisi bloglardaki yazı, tarif ve fotoğrafların basında görülmesiyle ilgili. Geçenlerde bir arkadaşımda dergileri karıştırırken blogda yayınladığım bir fotoğrafı bir moda dergisinde gördüm. Öyle tezattı ki, doğal bir salata resmi, en şık mankenlerin arasında! Bir yanda fotoğrafçısına binlerce dolar ödenerek çektirilmiş moda fotoğrafları, öte yandan bir blogdan alınma bir salata fotoğrafı. Baktım, fonu tamamen silmişler ve öyle kullanmışlar. Arkadaşım da o derginin yazarı. Dedi ki özellikle yemek resimleri için bir ajansla anlaşmışlardı. Bir ajans blogları dolaşıp resim arşivliyor ve bu resimleri satıyor olabilir mi dersiniz? (Sağolasın sevgili Seda, yol gösterdiğin için. Damgalanmaya başladı bizim resimler de...)
İkinci konu bloglardaki müzikler. Bu ara pek çok komşumuz sitesini müzikli hale getirdi. Çoğu hoş müzikler, buna bir itirazım yok da bazen bilgisayarın sesi açık oluyor, bir anda sessizliği yırtan bir müzik. İyi ki diyorum, evdeyim. Ya işte olsam? Bilmem sizler ne düşünüyorsunuz sitelerin sesli olması konusunda, merak ettim, sorayım dedim.
Üçüncü konu yine sitelerle ilgili. Yorum bırakırken karşıma çıkan parola/şifreyi okumakta zorlanıyorum. Bazen iyice yamuk yumuk RSLSEOFQSDG... tren gibi bir dizi çıkıyor. O anda yorum bırakmaktan vazgeçip geri dönmek istiyorum. Vallahi yoruyor bu harfler beni. Hani diyorum, eğer zaten yorumları elden geçirip öyle yayınlıyorsanız ne gerek var bu şifreye? Artık eskisi gibi reklam amaçlı yorumlar da gelmiyor. Bu yine her blog sahibinin kendi bileceği bir iş elbet, karışmak ne haddime de diyorum ya, o harfleri görünce elimde olmadan "yine mi, ufffff" dökülüveriyor ağzımdan. Hele de arka arkaya bir sürü yorum yazmak isterseniz, iyice bir arapsaçına dönüyor işler. Yoksa tek huysuz ben miyim bu alemde? Ne olur kimse alınmasın, gücenmesin. Sadece düşüncelerimi paylaştım, insanlık hali. (Fotoğrafın yazıyla ilgisi ne? Yok vallahi bir ilgisi. Elif Ana'nın otlu, zeytinli bazlamaları incecik dilimlenmiş, kızarıyor, afiyetle yenmek üzere. Ben ekmekleri kızartırken siz yazıyı okuyun dercesine...)

56 yorum:

DANIEL EFE'nin annesi Nagehan dedi ki...

selam
Bloglarda muzik olmasina siddetle karsi cikiyorum. Kendi blogum uykuda iken, bunu bir yerlede mesajla iletmistim. Aslinda muzikli bloglari da ziyaret ediyorum ama once bilgisayarin sesini sifirliyorum. Cunku muzik istesem ben zaten bir yerlerden dinliyorum, internette tv seyrediyorum vs. Blogu acinca once bir sasiriyorum, bu gurultu ne diye. Sonra blogtan geldigini anliyorum. Dedigim gibi kimini biliyorum ve sesi kisip blogu geziyorum ama bilmediklerim gafil avliyor, evdekiler uykusundan uyaniyor, o kadar yani.
Benim ikinci bir sikayetim, blogun her yani banner dolu, Yani bir suru kipirdayan, oynayan , hoplayan ziplayan cisimler. Tamam hos gorunebilir ama butun bunlar sayfanin acilisini zorlastiriyor hem de tarif nerede, fotograf nerede bulamiyorum.
Bloglardaki fotograflarin calinmasi da bir nevi hirsizlik ama fotograf cekmesi o kadar mi zor, niye yenisini cekmiyorlar :)
Son olarak Tijen Hanim, siz gayet yumusak bir dil kullanmissiniz, ben biraz daha sevimsiz tepki vermisim. Ben de ancak bu kadar yontulmusum demek ki :)

Zeynep dedi ki...

Sevgili Tijen bu parola olayı gerçekten zorluyor insanı.okumakta ben de zorlanıyorum.Karmakarışık oluyor çoğu zaman.Bazen ben kendi kendime bir müzik açmış oluyorum.Blogları dolaşırken birden bir müzik daha, müzikler birbirine karışıyor:)
Bazlamalar çok güzel görünüyor.İnsanın canı çekiyor:)
Sevgilerimle

Tuğba dedi ki...

Merhaba Tijen,
öyle güzel konulara değinmişsin ki,herhalde hepimizin dikkatini çekipte söyleyemediği konular bunlar.Ben de siteme açılış müziği ekledim,önceleri yoktu,kullanmıyordum.Ama şarkı çok hoşuma gitti ve paylaşmak istedim.Belki tezat gelecek ama genelde pc mi sessiz konumda kullanıyorum:)O yüzden beni müzikler pek rahatsız etmiyor,merak edersem hafif sesini açıyorum o kadar,zaten evde bebiş var:)
şu yorum yazarken çıkan harflere bende hastayım,bazı bloglarda öyle uzun ve karmaşık olabiliyor ki!Gözlerim 0,75 astigmat ve miyop ama eşimin ricasıyla gözlük kullanmıyorum,bu gidişle daha da bozulacak:)
Son olarak şu resimlerin kopyalanmasını esefle kınıyorum!Mutlaka izin alınmalı,bir de bunun üzerinden ticaret yapıp senin resimlerinle gelir sağlamaları çok ayıp!Belkide farketmediğin başka yerlerde de kullanılıyor olabilir.Bence bir köşesine sitenin adını yaz,böylesi en güvenlisi:)
çok konuştum:))
sevgilerimle ..

Kevser - Elda'nin Annesi dedi ki...

Tijen'cim,
sen benim düsüncelerimi mi okudun ne? Ay, bende su sifre kutucuklarina cok sinir oluyorum. Senin de dedigin gibi o harfleri tek tek girmek icin iyice bir ekrana yapismam gerekiyor, yoksa yazdigim tüm yorumlara yazik olacak yanlis girersem eger. Bazen yorumlari o yüzden kaybettigim bile olmustur, bir de müzik konusunda da haklisin. Bir ara bende müzik koymustum ama baktim birbiriyle alakasiz kaldirdim sonradan.

Söylemek istediklerimize tercüman oldugun icin tesekkürler canimcim.

Selamlar ve öptüm..

DANIEL EFE'nin annesi Nagehan dedi ki...

Afedersiniz, konuyla ilgisi yok ama, teknik bir soru olacak, Blogun sol tarafindaki boslugu nasil aldiniz, az once sagda ve solda esit bosluklar vardi. Bir baktim blogunuza degismis, ben de tam bunu ariyordum. yaziya ve resme daha cok yer kalsin diye, yazi uzayip gitmesin diye.Tesekkur

Adsız dedi ki...

Canım Tijen,

şu müzik olayı beni çok zorluyor. O yğzden iş yerindeyken bilgisayarımın sesi kapalı vaziyette oluyor.

Fotoğrafları yayınlama, ajans üzerinden satılma mevzusu ise beni resmen dondurdu :) Daha neler göreceğiz bakalım.

Yorum bırakırkenki harf şifre mevzusu benide yoruyor. bende okuyamadığım için kendimi suçluyordum. Yaşlandımmı ne. harfler birbirine girmiş diye :))

Meğersem sorun tamamen bende değilmiş. :)

Dergideki fotoğraflara ayılıp bayıldığımı söylemeden geçemeyeceğim. Hele Elif Ananın otlu bazlaması baştan çıkarıcı.

öpüyorum tijenim.
www.misssgibi.com

La Madame Chapeau dedi ki...

İlk kon u hakkında ne desen haklısın. Önlem olarak photoshopla isim ekleyebilirsin fotoğraflarına. Daha profesyonel olarak "watermark" kullanmak da mümkün. Bunun için de ücretli bir program var sanıyorum.

İkinci konu... Blogunda müzik kullananlardanım. Ama yeni bir şey değil; en başından beri :) Bana göre "ani ses patlaması" okuyucunun sorunu :)) İş yerinde zaten seslerin kısık olması gerekiyor; hatta çoğu iş yerinde ses kartı yok şirketlere ait bilgisayarlarda. Dediğim gibi olanlar da zaten iş yerinde olduklarının bilincine kendileri sahip olmalı; yani sorumluluk kendilerinde olmalı. Bence :) Hiçbir siteye "neden müzik var, işimden olacağım sizin yüzünüzden" diyemeyiz sanırım :D

3. konuya gelince... Ben de hem yorumları okuyup onaylayan hem de sözcük doğrulama koyanlardanım. Yorum onayı zaten tartışılmaz da benim açımdan :D Sözcük doğrulamaya gleince... Sözcük doğrulama koymadığımda, bana oldukça rahatsız edici sayıda reklam içerikli yorum geliyor. Yüzde kaç oranında bu sıkıntı genel için azaldı bilemiyorum o açıdan.

Küçük önlemler için yorum yazmaktan vazgeçen dostlarımıza da canları sağolsun diyebilirim sadece :)

Sevgiler...

La Madame Chapeau dedi ki...

Bu arada, kendiniz müzik dinlerken, herhangi bir blogu açtığınızda oradaki müziğin karışması durumunu yaşıyorsanız, girdiğiniz blogdaki müzik kutucuğundan ses kısabilir ya da o kutucuğun müzik çalmasını durdurabilirsiniz. Media player ya da başka eklentiler kullanılan müzik çalıcılarda bu mümkün :) Ek bilgi/hatırlatma olarak yazmak istedim...

NiNo dedi ki...

Ben zaten uzun süredir sıkıntıdaydım bu konudan ama birde gecenlerde girdiğim bir sitede kadın cığlık cığlığa ispanyolca bağırınca hepten korktum.Aslında severim ama benim gibi yanlızbaşına ofiste çalışan biri arkadan Mariaaaa diye bağıran bir kadın duyunca ister istemez çantasını kaptığı gibi dışarı koşası geliyor.Neyse uzattım bende yazdığınız herşeye katılıyorum.

Tijen dedi ki...

En güzeli düşüncelerimizi kavga etmeden, hakaret etmeden paylaşmak, bu ortamda bunu yapabildiğimiz için seviniyorum.
Tüm yorumlarınıza teşekkürler ama bir kaç konuya değinmek istiyorum (yanlış anlamaları önlemek adına):

Daniel Efe'nin annesine yazdığım gibi, bana nasıl davranılmasını istiyorsam öyle davranmaya çalışıyorum. Dediğim gibi, kimseyi kırmak istemem sözcüklerimle. En güzeli olgun insanlar olarak darılmadan, gücenmeden paylaşmak.
*
Tuğba'cığım, esefle kınamıyorum ben. Bu ve buna benzer şeyler pek çok kez yaşandı, kavga dövüşler, hakaretler, suçlamalar, tehditler de edildi çeşitli ortamlarda. Ben sadece garipsediğim için paylaştım ve önce bizlerin önlem alması gerektiğini söyledim, yanlış anlama olmasın da.
*
Bal Hatun,
Kimse zaten müzik var diye işimden oldum demiyor, demez de herhalde. Zaten işyerinde iş yapmak yerine başka işlerle uğraşmak daha önemli bir sorun (tabii bu da herkesin kendi sorunu, ben de çalışan oldum, benim de iş dışında başka şeyler yaptığım zamanlar oldu, yani kimseyi kınamıyorum). Kimseye neden müzik koyuyorsunuz da demiyorum. Sadece kişisel olarak ben her girdiğim sitede birbirinden farklı müzikler olmasından rahatsız oluyorum. Aklıma geldiği zaman zaten kapatıyorum sesi, gelmediğinde de duyar duymaz kapatıyorum. Elbette isteyen istediği şeyi yapar, sadece okur açısından bunun her zaman çekici olmadığını, bazen itici etken olabildiğini de bilmekte fayda var sanki.
Şifre/parola meselesine gelince de, ben yorumları onaydan geçiriyorum ama parola kullanmıyorum. Çok uzun zamandır reklam içerikli yorum gelmedi. Gelirse de reddedip siliyorum. Bu da bilgi için. Yine karar blog sahibinin.
*
Zerrin'ciğim,
Fotoğraflar sitelerden alınıp satılıyor mu bilmiyorum, sadece acaba öyle mi oldu acaba diye sordum. Derginin yayın yönetmeninin e-posta adresini alıp kendisine de soracağım zaten. Benzer duyguları paylaştığımız için de mutlu oldum!
*
Kevser'ciğim,
Ben yorum yazıp da karşımda eciş bücüş, okunması zor olan, uzun bir dizi gördüğümde gönder tuşuna basıyorum. Şifre yazılmadığı için onaydan geçmiyor ve sistem otomatik olarak yeni bir şifre veriyor. Onu tuşluyorum. Tabii bunların hepsi zaman kaybı. Hele de zamanınız kısıtlı ise iyice caydırıcı.

Punto dedi ki...

Emekli bir gazeteci olarak bu konudaki fikrimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Sevgili Tijen'in izniyle:
Telif olayı ülkemizde henüz tam anlamıyla yerleşmediği için medyadakiler işin kolayını bulmuşlar. Açarsın yemek bloglarını kopyalarsın fotoğrafları.
Bu işin en büyük gediklisi Çetin Emeç'ti. Yanlış okumadınız Çetin Emeç. Tüm yabancı dergileri getirtir, güzel konuların özellikle sağlık ve bilimsel konuların tercümesi yapılır ve gazeteye konurdu. Bunu çoğu gazete- biz de dahil- yaptı.
Şimdilerde bu aşırmaları, kaynak göstermeden yayımlanan yazı ve fotoğrafları izleyen şirketler kuruldu. Yeni telif yasası çıktı. Bu aşırma işi yavaşladı.
Bloglara da yasal bir düzenleme gelirse aşırma işi yavaşlar. Yoksa bloglarınızdaki fotoğrafları bir çok yerde görmeniz kaçınılmaz olur.

La Madame Chapeau dedi ki...

Tijencim, elbette reklam içerikli yorumu okuyup silmek gibi bir seçenek var :) Ama o kadar vaktim yok açıkçası :) Sana gelmiyor olmasına sevindim. Şimdiye kadar iki-üç kez denedim şifresiz yorumu... Maalesef yabancı reklam içerikli yorum sayısı rahatsız edici oldu.

Dediğim gibi :) Yorum bırakıp bırakmamak okuyucuya kalmış...

Bu arada "işinden olma" mizahi öğeydi sadece :) Gerçekten böyle bir şikayette bulunan olmaz snaırım :)))

Ve elbette ki blog sahibinindir karar :)

Sonuçta hepimiz belki "paylaşmak" için yazıyoruz; ama öte yandan ben önce kendim için yazıyorum :)

Sevgiler...

Adsız dedi ki...

Şifre okuma konusunda sonuna kadar sana katılıyorum.Siteyi gezip tam yorum yapacakken şifreyi görünce canım sıkılıyor bazende o kadar uzun oluyor ki o şifreler inan eziyet haline dönüşüyor yorum yapmak.Ve fotoğrafların çalınması...Bin bir şekle girip ışık ayarının ayarlanması bir defa dha çek bir daha çek sonra fotoğraf başka bir yerde yayınlansın.Tamamen hırsızlık.

Bocuruk dedi ki...

Tijen'ciğim,
Bazılarımız ne olduğunu tam anlamadan ayarlar yapmış oluyoruz. Bende de o harflerden vardı ama ben birkaç kişiden gelen tepki üzerine kaldırdım. Çok da iyi oldu.
Müzik konusuna gelince ben müzik olduğunu bildiğim sitelerde hemen pause düğmesine tıklıyorum. Ama gafil avlandığım da çok oluyor. Ben genelde sessizliği sevdiğim için sayfalardaki müzikten pek de hoşlanmıyorum. Tabii herkesin kendi bileceği iş:) Ama hakikaten hislerime tercüman olmuşsun ne diyeyim :)
Sevgilerimle...

sahra dedi ki...

Uzun zaman oldu bu güzel yerde yorum yazmayalı. Fotğraflara site ismi yazsak vazgeçerler mi diyorsunuz? Sanırım bunun önüne geçmek pek mümkün değil. Minareyi çalan kılıfını hazırlar. Bloglardaki müzik için zevkler ve renkler tartışılmaz ama sessiz bir ortam daha iyi olabilir gibi geliyor.
Üçüncüyü üstüme alınmalı mıyım? Bu şifre işi bana da çok hoş gelmiyor. Bu aralar bütün yorumları kontrol edip yayınlasak bile çok sıkıntı veren yorumlar da geliyor acaba biraz uğraşmak zor gelip de vazgeçer mi bu tür kişiler? Sanmıyorum aslında ama bir ümit. Sonuçtainsan içinde olanı verir gül varsa gül kül varsa kül.
Sevgiler,

loungetime dedi ki...

Yani sana katılmamak ne mümkün?
Ben işyerinde çaktırmadan ilk boşlukda blog okurken ses açıksa birden ne oldu? tarzın da olmasın diye sesi hep kapalı tutuyorum. Gerçi bir ara bende müzik koymuştum ama ilk ben rahatsız olunca hemen kaldırdım. O eciş bücüşlerde çok can sıkıcı. Aslında şifreli bloglara girmek de bir işkence ama bende şifreliyim ve kendi bloğuma girerken bile -itiraf ediyorum- uyuz oluyorum.

Müge Hüner dedi ki...

Sevgili Tijen;
Yazdığın tüm maddelere canı gönülden katılıyorum. Bloglarda benim isteğim dışı müzikler ile karşılaşmak özellikle işyerinde çok can sıkıcı! Şifre kısmı ondan da can sıkıcı. Hırsızlık konusu ise aldı başını gidiyor dur diyen yok, her gün neler duyuyorum bu konuda inanamazsın.
Her zamanki kelimesi kelimesine benim ve bir çok kişinin duygularına tercüman olmuşsun. Ağzına sağlık.

Hülya dedi ki...

Tijen'ciğim,
Bu şifre konusu beni de rahatsız ediyor.Bazen yorum yazmaktan vazgeçmeyi bile düşündüğüm oluyor.
Övünmek gibi olmasın ama geçen yıl geçirdiğim lazer ameliyatı neticesi 5 numara miyop gözlerim sıfırlandı ve ben o ecüş bücüş yazıları çok rahat okuyabiliyorum ama o şifreyi yazmakla zaman kaybettiğimi düşünüyorum.
Bloglardaki müzik konusuna gelince
bazen güzel müzikler oluyor ve hoşuma gidiyor.Ben çoğunlukla zamandan kazanmak için blogların bir kaç tanesini bir arada açıp yeni pencerelerde inceliyorum işte o zaman nereden geldiğini bilmediğim müzikler sarıyor odayı.
Fotoğrafların izinsiz kullanılması konusunda ise emeğe saygı gösterilmesi gerektiğine inanıyorum.

Cafe Gusto dedi ki...

Sevgili Tijenciğim bamtelimize basmışsın yine..Bu harf şifreler beni de delirtiyor.Her seferinde ne gerek var ki diye düşünmekten kendimi alamıyorum.Müziğe gelince zaten müzik dinlerken aniden açılan avaz avaz çalan müziklere çok kızıyorum ama o kişinin tarzını da anlamış oluyorum. Dinlenilen müzik insanı ele veriyor.Hepimizin bu konuda söyleyecek ne çok sözü varmış meğer yine ağzına sağlık diyorum...sevgiler...

Adsız dedi ki...

merhaba tijen,

o agzımızın sularını şıpır şıpır akıtan birbirinden estetik fotograflarına isim yazı vs...yazmak çok kolay...photoshopla yazabilirsin...bana da arkadasım göstermişti, 2-3 hamlede yazabilrsin böylece copyright'ı senin olur...

bu gözlemeleri ev ortamında yapamıyorum, ancak lavasla yapabiliyorum, dürüm olarakta satılıyor. geçen migrosta kepeklilerini gördüm..hemen aldım...enfes oldu içine ne istersem koyabiliyorum, 1 dkk microda ısıtıyorum...enfess enfesss..:P

sevgiler
RANA :X

Tijen dedi ki...

Ne çokmuşuz meğer, huysuzlar cemiyeti diyeceğim bize, sakıncası yoksa eğer.

butterfly dedi ki...

Tijencim aslında benim gibi çoğu blog okurunun rahatsız olduğu ama bir şekilde dile getirmediği her konuya değinmişsin. Dikkat çektiğin noktalara kesinlikle ben de katılıyorum; müzik patlaması da yaşadım, "yine mi, ufffff" sözcükleri döküldü benim de dudaklarımdan.
Ben blogumu ilk açtığımda bir süre bende de şifre ve yorum denetimi vardı. Sonra kendi deneyimlerimin de sonucu olarak kaldırdım ikisini de ve hiçbir sorun yaşamadım.
Resminin izinsiz kullanılmasına çok üzüldüm, bu resmen emek hırsızlığı. Sanırım bunun önüne geçebilmek için o damgalamayı yapmaya mecburuz:).
Bazlama fotoğrafı fazlasıyla iştah açıcı olmuş:).
Sevgilerimle..
aslı

banu kırmızıgül dedi ki...

canım benım,
sıfre konusu benıde cok raharsız edıyor yorum yazmaya usenıyorum :)
ıkıncısı resımler ve tarıf almalar cok tarıfımı bırcok blogta gordum ama bırsey demedım benım yayınladıgım tarıh bellı !
ama...

optum sevgıler..

Adsız dedi ki...

Tijencim gerçekten bütün aklımdan geçenleri yazmışsın bende özellikle müzik konusunda amanın diyorum bazısı çok hoş evet ama işte yanlış zamanda olması insanı yanlış yapıyor
mankenler salataya eğrelti otluğu yapmış yani
ve evet bi katıldığım konuda o harfler harfler
ama katılmıoyum bu bazlamaya çünkü çok güzel ve evde yok ve acıktımmm
sevgilerrr kocaman

İpek Kuscu dedi ki...

Cektiğim fotografların üzerine adımı yazmaktan hoşlanmıyorum ama ,öyle yerlerde kullandı ki resimler.
Hatta bir ara,onlarla yaz ,konus cözüm bulamadım ,hala aynı yüzsüzlükle almaya devam ediyorlar resimlerden.
Ben de o zamanlar blogta yayınladıgım bazı yazıları bile silmistim toptan ,artık çalmasınlar diyerek.
Ahh tijen'ciğim,kulakların çınlıyor mu? ne cok ekmek denedim güzel kitaplarından ,herkesin bayıldığı,bir anda bitip tükenen lezzetli ekmekleri hep senin sayende yaptım son günlerde.Sevgiyle kucakladım seni.

NESRIN dedi ki...

Gecenlerde bende bir tarif ararken karsilastim, foto yok ama blogcu bir arkadasin yazisini oldugu gibi almis kendi tarifleri gibi yazmislardi.Gerci benim blogumdan kimse birsey almazda(okadar becerikli dururken benimkine bakmazlar) yinede hic hos birsey degil tabii.Insan emek veriyor.

Adsız dedi ki...

Valla, benim blog muzikli! Olmaz, asla va asla muziksiz yapmam, yapabilemem. Bana neeeee!!!! :o)

Ama baska bloglarin muzikli olmasina sinir olurum. :oP Cunku cok seciciyim, huysuzum, tatsizim. Ukalaiym. Sinir bir kisiligim.

Foto, zaten yemek fotosu cok ender koyabiliyorum cunku ben foto cekene kadar, o-hoooo!!!!! Sanki avde kurtlar sofrasi var.

Calarlarsa da calsinlar. Zaten cok guzel fotograflarim yok.

Parola, sifre... Yaaa, ben kendi yahoo parolami unutup, yorum birakamadigim cok olmustur. :oP

www.elifsavas.com/blog

Baharcicegi dedi ki...

Güzel konulara deginmissin,sifreli yorumlara gerek yok yorum onayli olunca.
Blog ziyaretlerini pc,nin mikrofon sesini acmadan yaptigim icin müzikde duymamis oluyorum.

Berceste dedi ki...

Ben bu eteğinden dökülen konuları pek sevdim, zira hepimizin şikayetlerini adabınca dile getirmişsin Tijen'im.

Müsadenle ben bu listeye bir de siyah zeminli siteleri eklemek istiyorum. Gene gözlüklü biri olarak okunması zorlar arasında benim için.Defne ve B5'ciğim az çekmedi benden :)

Bir de Daniel Efe'nin dediği gibi büyük hacimli fotoğraflarla, heryanı incık bıncık oynayan siteler var. Hem sayfanın açılması uzun sürüyor, hem de şirinlik adına bazen sayfayı açınca virüslü programlar gelebiliyor.

Fotoğrafları ilk damgalayanlar arasında idim herhalde :) Herkes bana kızıyordu. Ben de matah birşey olmasalar da benim emeğim onlar deyip damgalamaya devam ettim. Bu noktada ne kadar doğru yapmış olduğumu görüyorum ama hırsızları bu engeller mi? Hayır! O yüzden orjinallerini saklamanızı, daha küçük boyutlarda ve damgalanmış olanları yayımlamanızı öneriyorum.

Akın amca'nın yorumuna karşı da şunu söyleyebiliyorum, o zamanlar gazetelerde bütçe günümüzdekinden çok daha sınırlı idi. Elektronik araçlar bu kadar gelişmemişti. Şu anda bir bilgisayar ve bir dijital fotoğraf makinası ile yapabildiklerimizi sizin gazetede yapabilmeniz için günler lazımdı. Dünya kadar araç gereç lazımdı. Hem fotoğrafçı maliyeti, hem malzeme maliyeti işin içinde idi. Gene internetten bir dakikada okuduğumuz bilgiyi alabilmek için bizzat yerinde olayı izleyenin bilgiyi size iletmesi gerekli idi. Ama günümüzde belki de toplamda 15 dakikalarını alacak birşey için hırsızlığa değer mi? Hadi bulamadılar, sizin fotoğrafınızı şu paraya almak istiyoruz demek bu kadar zor mu? Hem çal, minareyi kılıfa uydur, sonra sat! Ayıp denen birşey var. Tijen'im o mankenlerin pahallı fotoğrafları da çalıntıdır sen hiç merak etme. Gazete bir daha çalıntı fotoğraf istemiyorum, yoksa seni dolandırıcılıktan mahkemeye veririm demediği sürece bu iş devam eder gider :( Telif işi yüzünden farkındayım, çoğu yemek günlüğü yazarının tadı kaçtı. Artık bizlerle paylaşmaz oldular :( Keşke en kısa zamanda bir kanun çıksa da bunun önüne geçilebilse...
Çoook dertliyim, kitap yazabilirim! Ben en iyisi sus mooduna geçeyim.

pinarbk dedi ki...

Hem işteki bilgisayarımda hem de evde ses kartım yok. Ah olsada dinlesem diyordum ki, sen bu yazıyı yazdın. Müzikleri çok merak ediyorum ama işyeri konusunda haklısın. başıma böyle birşey geldiğini düşünemiyorum bile. Vakti zamanında neşeyle güldüğüm için uyarılmışlığım var:(((

Harfler konusunda haklısın. Ben blogumda kaldırdım.Gözlerimizin gücünü test ediyor sanki. Çok zor harflerde yazmadan giriş yapıyorum, yeni harf veriyor. Acaba kaç hakkım var?;))

Tijen dedi ki...

Herkese teker teker yanıt yazamadığım için affedin. Dün, bugün, yarın, biraz yoğun ortalık. Ortak bir yaramızı dile getirdiğim için sevindim ama. Yalnız olmadığını bilmek güzel şey.
Elbette kimseye şunu şöyle yap demiyoruz, bunu deme hakkımız da yok ama nasıl blogları tercih ettiğimizi, hangilerinin bize daha çekici geldiğini paylaşmak birbirimizi geliştirmek açısından önemli sanırım.

La Madame Chapeau dedi ki...

Berceste'ye basının eski dönemlerdeki koşulları hakkında katılıyorum.

Gazeteci ağabeylerimden, geçmiş dönemlerde, bir olay yerinde çektikleri iki üç kare fotoğrafı acil olarak basmaları gerektiğinde, geri kalan filmin ziyan olmaması için, uygun yerlerde filmi kesip, yeniden makineye taktıklarını dinlemiştim.

Bugünkü 'bolluk' koşullarında, dijital çekimin rahatlığını geçtim, analog makineler için bile rahat rahat -tasarruf düşünmeden- çekme imkanı sağlıyor.

Gerçi 'israf' rahatlığı ne kadar faydalıdır gelecek açısından, tartışılır.

Ama özetle günümüz teknolojisi "hırsızlık"a gerek duyulmayacak kadar gelişti :)

Mutfak Havlusu dedi ki...

ben önce ekmekten girizgah yapsam olurmu çünkü nefisler:)))

bunları süzme yoğurtla yiyeceksin Tijen abla nefis oluyor nefis kızartılmış olanı bu ekmeğin tek başınada güzel ama süzme yoğurtla yiyorum(kütahyadan ekmekle birlikte süzme yoğurt gelince alıştımda:))harika oluyor..

şimdi gelelim girdiğin mesellere müzik konusunda aynı şey benimde başıma geliyor ben horozlarla birlikte uyanan uykusuz mutlu+azınlıktanım o saatlerde açıyorum bazen bilgisayarı birden çıkıyor ses çoğunlukla dikkat ediyorum ksııkta oluyor ama bir iki kere başıma geldi benim ödüm koptu komşular duymuşsada vay halime daha bir şikayet gelmedi:)))
şu şifre kodlama ise denklem çözme gibi üzerinde çalışma yapmak gerekiyor:))

ama anlattıkların içinde en fenası emeğe saygısızlık olan bu çok kötü birşey,kul hakkının ne demek olduğunu bilmeyenlerin yaptığı birşey ve emin ol Tijen abla bunu görse öyleleri bu ne diyor yaa deyip dikkate almaz söylediklerimi.umarım ahlak sözcüğünün insan olmak deyiminin ne anlama geldiğini önce anlayıp sonra hayatlarında idame ettiren nesiller gelirde geleceğimiz ışıldar.

Ayşegül Taştaban Erzincanoğlu/ Behçet dedi ki...

Kesinlikle hislerime tercüman olmuşsun..
Sevgiler

Bocuruk dedi ki...

Tijen'ciğim,
Ben de çok isterdim oraları seninle gezmeyi:) Bakmakla görmek arasındaki farkı bilirsin ya. Benim bakmakla yetindiklerimi sen görür bana gösterirdin eminim. Hayat:) Neden olmasın?
Sevgilerimle...

Tijen dedi ki...

Elvan'cığım seninle Urla'ya, Ayşegül'cüğüm seninle Burma'ya, Zeynep'ciğim seninle pazara, Bal hatun, seninle de limoncuya gidebilir miyiz? (Limonlu tatlı için yani, yanlış anlama olmasın)

hindiba dedi ki...

Bloglardaki müzik, sayfanın yüklenmesini yavaşlattığı için kızdırıyor bazen beni. Ama takip ettiğim blogların müzik seçimleri güzel olunca katlanıyorum artık :P Yine de kendi blogumda müzik kullanmayanlardanım. Bazen yayınladığım yazıya veya o anki havama uygun bir şarkı gelirse aklıma, yazının içinde link veriyorum. Vakti olan, canı isteyen bağlanıp dinler diye...

Gözlemeler harika, "olsa da yesem" adlı bir şarkı söylüyorum şu an :)

Malta'dan güneşli selamlar,
Evren

NiNo dedi ki...

1.madde : Cok kiside duydum bu durumu :( ne diim elden birsey gelirmi bilmem ama herkes birseyler calma pesinde anlamadim nereye kosuyoruz, yakalarsam anneme gondeririim :D sanirim birdizi mahkeme vs ne icin hic iste...

2. madde : muziklenenlerden birde benim :( ustume alindim yeni muziklendigimden olsa gerek, ama blogumla ugrasirken ingilizce sarkilar dinlemek hosuma gidiyor, maksat ingilizce pratik :D final haftamya o bakimdan :P ama itirazlar olursa kaldiririm elbet amme hizmeti nede olsa :D neyseki slow parcalar tecihim :DDDD

3.madde : hic usutume alinmadim, bende yok :DDDDDD

bazlamalar usume en cok aldigim nokta, hani bana, hani banaaaaaaaa :DDDDDDDDDddd

Ferhanca dedi ki...

Tijen, çok haklısın .
Müzik konuyorsa vidoyolar gibi olmalı dileğen dinlemeli..
Berceste nin dediği gibi koyu renk sayfalar çok yoruyor insanı.
yorum konusunda da sana katılıyorum blogerlar ön okumalı yapmalı. yorum yazna hemen yazabilmeli..
sevgiler.

Adsız dedi ki...

Tijenim, ne zamandır koymak istediğim yer elmalı börek geldi.. Ekmekte yakında.. Öpüyom tijenim :)))

pelince dedi ki...

Tijen öncelikle bazlama için afiyet olsun,gerçekten yenilesi duruyor....

Resimlerin kopyalanması orda burda yayınlanması,tarifin bir başkasından olup kendinin gibi yazılması çok olası internet aleminde .Ne yazık kii....Ama ben etkilenmedim kendim yarattım diyenlerinde bir çoğunun yabancı yemek sitelerinden vs. vs... yerlerden etkinlendiğinide görüyorum çoğu kez...(sözüm meclis dışı)

Müzik konusu benide rahatsız ediyor bende siteleri dolaşmaya başlamadan sesini kısıyorum çoğu kez( benimki çocukların ilgisini yanıma çekmemek):))

Bende ilk bloğumu açtığımda koymuştum ( ayyy şu kadar kişi ziyaret etmiş diye sevindirik oluyordum ) ama sonra rahatsızlık duydum ,erkek kardeşimin çok saçma" herkesi daha çok kaçırırsın "dediğini duyunca :)) adını bilmiyorum ama şu anda kaç kelle var??? kaç kişi online olayını hemen kaldırdım:))Büyük büyük olanlardan dı benimki......

Benimde ne çok rahatsızlığım varmış:)) Olsun kimse alınmasın ben kendime göre ayarlıyorum bakarken blogları..Herkesin kendi keyfi aslında,resimler ,duygular zevkler değişiyor.....

Yorum yazılan sayfadaki harfler benide kaçırıyor bazen...ama önlem o da sanırım..

Sevgiler

Sanem dedi ki...

Harf tuşlamayı ben de sevmiyorum, gereksiz buluyorum.

ev perisi;) dedi ki...

Şifre konusunda kesinlikle haklısın Tijenciğim;
Aynen bende bir offff çekiyorum hatta bazen sırf bu yüzden yorum bırakmadığım GÜNLER çok oluyor arkadaşların affına sığınıyorum...

Adsız dedi ki...

Alla allah,beğenmeyen blog dolaşmasın kardeşim.hııhhhh huysuzlar klubü ne olacak...:)
yok yok cadılar mason klubü mübarekler...

Feyza

Bir Anne dedi ki...

Muzigimi senin bu yazini okumadan epeyce once kaldirmistim. Ben seviyorum ama, belki beklenmedik bir anda yakalar misafirlerimi, belki hos olmaz diye.

Ama tabi yine de muzik de olsa, sifre de, suslu animasyonlar da; kisisel tercihtir diyor, fazlaca elestiremiyorum. Olsa olsa site sahiplerine kibar bir dille elestiri getirilebilir, senin de yaptigin gibi.

semiramis dedi ki...

Elif Savas disinda herkesin blogu muziksiz olsun yaaaa. Ben de cok rahatsiz oluyorum. Tam bebekler, kocam uyumus az gezineyim diyorum. Oncesinde ya muzik dinlemis, ya film seyretmis oluyoruz, yani ses acik, hoparlor takili falan oluyo. Ben saf ayarlari yapmadan bi yakalaniyorum muzikli bi bloga. O anda telasla bilgisayara takili tum kablolari cektirip bi yandan da sessiz yapma tusu hangisi idi onu bulmaya calisiyorum. Girdigime girecegime pisman oluyorum. Kendime kiziyorum sonra niye sesini kismayi unuttum diye. Ne isin var diyorum, zaten gece kac olmus, yatip uyusuna diyorum. Moralim bozuk, hevesim kirik yataga gidiyorum. Bu denli dramatik bir sekilde etkiliyor beni bu muzikli bloglar. Hic abartmiyorum.iyi ki yazmissin Tijen abla. Megersem herkesler rahatsizmis. da bi ise yarar da bikac kisi vazgecer mi muzikten bilmem.

Feyza Fidan dedi ki...

Tijenimm,
Tamam haklısın valla parola falan zorluyor benide ama şöyle hafif hafif fonda bir müzik çalsa fena mı olur :))) Bende de müzik var ya hani onun için :)))
Kısık sesle bir dinle beğenmezsen söz kaldırıp daha güzel bir parça bulucam :)))

Çok öptüm seniii..

yaban dedi ki...

Ah ben de başka bloglara yorum bırakırken o "word verification"dan hoşlanmıyordum ama kendi bloğumda olduğunu da unutmuşum. Sahibi göremiyor ya.. Bu gönderini okuduktan hemen sonra tembellik etmeyip baktım ve bende de o kelime doğrulamalarından olduğunu gördüm ve hemen kaldırdım,
yorum bırakmak isteyen misafirlerimi zorlamış olmayayım dedim. :)
hatırlattığın için teşekkürler, sevgiler..

fidaneli dedi ki...

tıjen cım, bende muzık ekleyenlerdenım.. ama nedense dusunememısım ınsanlar bundan rahatsız olurlarmı dıye:( en kısa zamanda muzık kaldırılacak demektır efenım sayfamdan:)

piqi dedi ki...

SİTELERE EKLENEN MÜZİKLER BENİM İÇİNDE DERT AÇIKCASI.BAZEN İŞLE ALAKALI MİKROFONDAN YAPTIĞIM ONLINE GÖRÜŞMELER SONUCU SESİ AÇIK KALIO VE Bİ SİTE ZİYARETİNDE YÜKSEK SESLİ MÜZİĞE YAKALANIORUM .YADA BAZEN HAFİF Bİ MÜZİK DİNLERKEN İŞYERİMDE ARKA FONDAN O SİTENİNDE MÜZİĞİ GİRİO VE İYİCE KARIŞIO HERŞEY.BENCE EĞER SİTEYE MÜZİK KOYULUCAKSA O SİTEYİ ZYARET EDENLERİN KEYFİNE BIRAKILMALI KONULAN MÜZİĞİ DİNLEMEK.
BU ARADA 2 HAFTA KADAR ÖNCE EVDEKİ ESKİ DERGİLERİMİ BULDUM VE Bİ KAÇTANEDE YEMEK DERGİSİ VARDI ARALARINDA.AFİYETLE DERGİSİNİ ELİME ALIP KARIŞTIRIRKEN SİZİN YAZINIZI GÖRDÜM VE ŞAŞIRDIM HATTA AAAA DEDİM AAA.ÜSTELİK 2005 YILINA AİT.KEMERALTI AGORAYLA İLGİLİ Bİ YAZIYDI KEYİFLE OKUDUM.VE BLOG DÜNYASININ İNSANLARI NASILDA BİRLEŞTİRDİĞİNE, YAKINLATIRDIĞINA TANIK OLDUM...
MUTLU HAFTASONLARI DİLERİM...

.Adana Sofrası dedi ki...

Merhaba;Tijen Hanım,yine ben;)"Lâl"
namı-diğer CaféBrunch(Chez Moi)/Adana Sofrası' şu şifre olayı yüzünden login olmadan yazıyorum.

Aslında söylenecek pek fazla söze hacet kalmamış görünüyor. Şahsen, en çok muzdarip olduğum konu, fotoğrafların ve tariflerin çalınması konusudur. İlk başta, yemek fotoğraflarımın tam ortasına sitelerimin ismini yazmayı düşündüğüm halde, sırf estetik kaygılarla bundan vazgeçmiştim. Çünkü fotoğrafımın çalınmasını önlemek (ya da zorlaştırmak) pahasına, bu sefer de fotoğrafı katletmiş olduğumu düşünüyordum. Tamamen benim üslûbumu yansıtsa bile, tariflerimin ve yazılarımın pervasızca çalınmasına belki engel olmam yine de zor görünüyor; ancak (daha önce, çalarlarsa çalsınlar, dediğim)fotoğraflarımın çalınmasına hiç tahammülüm yoktur. Dergilere vb. şekillerde satılıp kullanılıyor mu? ya da kimbilir nerelerde kullanıldığını bu sanal âlemde elbette bilemesem ve de tahmin edemezsem de, özellikle de son zamanlarda bir kaç sitede bana ait tariflerimle birlikte, çoğu fotoğrafımın da alındığını ne yazık ki bizzat gözlemledim. Hiç de hoş olmayan bir durum ve hatta; bağımsız bir site, bana ait bir çok fotoğrafımı alarak altına (sağ alt köşeye) kendi site ismini eklemiş bulunmaktadır....Pes dedirten cinsten hırsızlık bu, kısaca! Fotoprafların orijinalleri bende olan resimler bunlar ve üstelik yayım tarihlerini bile kontrol ettim. İsim zikretmiyorum fakat ben şahsen yasal işlem yapmayı da düşünmedim değil..Hâlâ da düşünüyorum... Eskiden beri, elimde, fotoğrafını çektiğim ve yazısını yazdığım o kadar çok döküman var ki; açıkçası şu sanal ortamda hiç şevkim kalmadığı için bunları yayımlamak konusunda da kararsızım,bu saatten sonra.. Sitelerime, estetiği bozulmasın diye reklam bile almamışken ve hiç bir ticari kaygı da gütmediğim halde, sırf hobi mahiyetinde bunları yayılamak ne derece doğrudur? TEfrik edemez oldum. Halbuki ben şahsen, sitelerimde bir tarif bana ait değilse, çok hassas olduğum bu konuda, mutlaka kaynak da belirtirim, hatta öyle ki, bir tarifte başka bir sitedne esinlenmiş olsam bile, bunu bile şerh düştüm. Fakat gel gör ki; geçenlerde bir pasta ağırlıklı sitede, benim tam bir gün önce yaptığım frambuaz soslu cheesecake tarifimin çalındığını ve hatta,sanki kendisine aitmiş gibi, ücret karşılığı sipariş kabul ettiğini de gördüm. Tarifi sitemde kendime ait olduğunu yazıp yayımlarken bile, hangi yabancı siteden esinlendiğimi bile yazmıştım. Bunun gibi, beni şoke eden örnek çok yaşadım ve gördüm. Bazen şeytan bana, "kapat gitsin şu blogları" demedi değil... :( Çok vaktinizi aldım, fakat tam bam telime bastınız. Allah ılah etsin bu kabil insanları diyorum ve eğer kim benim fotoğraflarımı ve tariflerimi çalarsa,hakkımı helâl etmiyorum, diyorum kısaca. Sözüm meclisten dışarı elbette ki.. Emeğe saygısı olmayan bu hırsızları şiddetle protesto ediyorum.......
http://adanasofrasi.blogspot.com
http://cafebrunch.blogspot.com

.Adana Sofrası dedi ki...

Bİraz önce yazmıştım.Eklemek istedim....Çok dertlendim ya, çok tuhafıma giden bir olay daha yaşadım geçenlerde..Sadece aynı çalışma ortamını yani zorunlu olarak aynı ortamı paylaştığım bir (sadece ev hanımı statüsünde olan) birkadın, bana, daha önce yayımlamış olduğum ve yayımlayacağım tüm fotoğrafları ve yazılarımı kendsine mail yolu ile yollamamı istedi!! Üstelik de, internet kullanmasını bile bilmeyen ve PC'si olmayan bu kişi, bana kendi gerçek ismi ile başlayan mail adresini değil, "cafe"bilmemne yıldız falan şeklinde bir sahte mail adresi vererek!! yani muhtemelen paravan.. Ve kesinlikle suiniyet söz konusu. Bundam eminim. İyi niyet aramak yersiz.....Tabi kibarlığımı bozmadan suskunluğumla cevap verdim...Düşünün bir kerre. Bloglarımı ve site adlarımı biliyor, aradan zaman geçiyor ve sahte mail adresi alarak benden böyle bir istekte bulunuyor. Belki de Cafe isimli taklit bir site açmayı veya resimlerimi ve tariflerimi başka şekillerde kullandırmak istedmiştir.. Bilemem tabi.!!

.Adana Sofrası dedi ki...

Ek 2 :))
Sitelerimi okuyanlar alınmasın ama son zaamnlardı bazı tariflerimi yayımlamadam sadece fotoğrafını yayımlamaya bile başladım. Bazı tariflerimi de verirken, fotoğrafını da yayımlamıyorum. Meselâ; Terkib-i Çeşidiyye adlı bir şölen yemeği var sitemde, Osmanlı Saray Mutfağı'ndan ve fotoğrafını bilerek yayımlamadım. İleride eklersem de, muhtemelen estetik açıdan katledip damgalanmış olarak eklerim?? Ya da; sırf bana ait spesiyaliteler var, tarifini vermiyorum artık.... Ama eski arşivi de gözden geçirmek çok zor ve vakit kaybı. Çalınmışsa çalınmıştır zaten... Yapacak bir şey yok.Bundan sonrası mühim...

Asortik Krep dedi ki...

Sevgili Tijen, 1- şifreleme konusunda 2.5 senedir hiç harf kodlamam olmadığı halde hiç sorun yaşamadım.
2- Artık internette bu tarz işlemlerin kontrolü başlandı.Artık telifle ilgili bir avukat sizi arayıp dava açacağını bildirerek yayını durdurmanızı isteyebiliyor..Gözümüz aydın :)) Sanırım kısa zamanda sitelerde başlayan bu hareket resim ve bloglarımıza da yansıyacaktır.Kullanılmasını istemediğiniz her fotoğrafı kesinlikle engellemenizi tavsiye ediyorum.Yalnız bazı fotoğraflarında kullanılması taraftarıyım.Diyelim ki Fethiye resimlerim var ve bir yazı yazıyor bir gazeteci ve kullanacak bir fotoğrafa ihtiyacı var..Eğer adımı bilmiyorsa ve kendi adını da altına yazmıyorsa kullansın diye de düşünüyorum.Yani belli bir beklenti varsa bir fotoğraf için onu kontrollü kullanmalısınız internette..İzin vermediğiniz her fotoğrafında peşine de düşmelisiniz biri kullanırsa..Zamanla oturacaktır,temel taşları daha yeni düzenleniyor internette çoğu şeyin.Etikte, kendi kuralları ortaya çıkana kadar gazetecilik ve basın etiğinin geçerli olduğunu da bir araştırmamda öğrenmiştim.

Bu arada ölüdeniz kültür festivaline konuk yazar olarak imza kitap gününe katılmak istermisin..?

aslı varmış, aslı yokmuş dedi ki...

aynen katılıyorum.Sevgiler......

**güle aşık ** dedi ki...

Selamlar sayfanız çok ışhat açıcı gözüküyor uzun uzun yazacak şey kalmamış emek hırsızlığına bende cok karşıyım saygılar efem ..