İki çok taze kitap haberi için yapıyorum bu eklentiyi. Biri aslında o kadar taze değil. Bir aylık diyelim. Diğeri ise daha geçen cuma geldi matbaadan. Tesadüf, ben de ilk öğrenenlerden biri oldum. Daha sonra ayrıntılı olarak yazacağım her ikisi hakkında da. Çünkü benim çok değer verdiğim, iki güzel yürekli dost, benim için birer abla ve ağabey olan Nimet Berkok Toygar ve Kamil Toygar tarafından hazırlandılar. Birinde benim de bir yazım yer alıyor. Kadına Özgü: Kadın Araştırmacılardan Derleme ve Araştırmalar adlı kitap bir Anneler Günü armağanı olarak düşünülebilir. Hele de meraklı anneler için. Tasarruf geleneklerinden halk hekimliğinde kadınların yerine, ninnilerden geleneklere, dokumacılığa pek çok konu içeriyor. Diğeri ise Türk Mutfak Kültürü Üzerine Araştırmalar dizisinin 2006-2007 sayısı. Yine beni heyecanlandıran bilgilerle dopdolu. Burdur'da kahvaltı geleneğini mi istersiniz, Safranbolu mutfağını mı, cevizli sucuğu mu, kefiri mi, bahçe fırınlarını mı meyveli yemeklerimizi mi? Pek çok kıymetli dostun, tanıdık tanımadık bir çok araştırmacının kendi konularında hazırladıkları yazıları içeriyor bu yılki kitap da. Ayrıntılı bilgi almak ve bu kitapları satın alabilmek için www.sanatkitabevi.com.tr adresini tıklayabilirsiniz. Sevgili Toygarlara sonsuz teşekkürler bize ışık tutan eserler hazırlayıp Türk okuruyla buluşturdukları için. (Kitabın açılış yazısı insanı duygulandıran, çok duygulandıran bir yazı. Müjgan Şavkay, neredeyse beş yıl önce kaybettiğimiz -zaman gerçekten bu kadar hızlı mı geçiyor?- oğlu Tuğrul Şavkay için hazırlamış bu yazıyı. Daha bugün kitapçıda onun hazırladığı Osmanlı Mutfağı ve Tatlı kitaplarını görüp iç çektim, gencecik ve en verimli döneminde nasıl da gidiverdiğini düşünüyorum da...)
Bugün içimden oyun oynamak geldi. 'Hadi çıksın oyunu'. Şimdi yarattım. Hayallere dalmanın eğlenceli bir yolu bu. Yaz günlerini anımsamanın. Saçları güneşe vermenin. Tenindeki deniz tuzunu sevmenin. Kumsalda çıplak ayakla dolaşmanın. Elbette sizi de çağırıyor bu gönül. Oyuna neyle katılmak istersiniz? İsterseniz tabii. Zorlama yok.
Kirazla başladım özlemeye, taze bademe vardım. Vardım varmasına ya, bir kiraz anısını anımsayıp gülümsemeden edemedim. Meyve Ağacından Hikayeler'i okuyanlar belki hatırlar. Eskişehir'de geçen çocukluğumun en hoş anıları arasındadır meyveli olanlar. Bunlardan biri de bir yaz günü, arkadaşım Ece'nin dedesinin bahçesinden gelen iri mi iri, tatlı mı tatlı, buğulu mu buğulu Napolyon kirazlarının başına oturuşumuza dairdir. Tepsi kocamandır, buzdolabından yeni çıkarıldığı için kirazların üzerinde incecik bir buğu vardır ve siz bir türlü durduramazsınız kendinizi. Peki ya bu taze bademlere ne demeli? Geçen yaz Burhaniye'de alıp tadına doyamadığım bademlere?
Bir de incir çıksın istiyorum. Ballarını akıta akıta yiyeyim. Üç tane, beş tane, yedi tane... Yürürken gördüğüm ağaçlardaki incirler henüz ufacık. Aslında tam incir reçeli zamanı. Yaptınız mı? Ne güzeldir tadı değil mi? Reçel yemiyorum diye yapmıyorum pek ama az yapmadım bu zümrüt renkli reçelden. Aslına bakarsanız bizim pazarda kiraz da var şimdilerde ya yukarıdaki tabaktakiler gibi değiller. Onlar yaz kirazı, bunlarsa kimbilir ne kirazı. Yemem ben. Şimdi dut var, yeni dünya var, çilek var, mevsimi geçmek üzere olsa da elmayla muz var, buralar portakal cenneti olduğundan (sanırım bunlar yaz portakalları) sulu ve lezzetli portakallar var. Nerede mi? Bizim pazarda elbet. Ben bugün pazara gittim de.
09 Mayıs 2007
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
24 yorum:
Kiraz görünce şaşırdım ilk başta:) Gerçi buradaki manavlarda görülmeye başladı, kilosu 10 ytl! Ben elma ve muz yiyorum en çok. Ekolojik pazar muz cennetiydi bu hafta Tijen abla, görmeliydin! nasıl da lezzetliler, daha az önce bir tane yedim, helva olmuşlar helva.. Reçellik incirleri de bugünlerde bizim mahallede yol kenarlarına oturup soyarak satıyor çingeneler:)
Hepsi de harika. Ben de biran önce çıksınlar istiyorum. Bu hafta kısmetse ben de gideceği pazara.
Dut almak istiyorum özellikle :)
Tijen'ciğim nasılda güzel anlatmışsın. Heleki dolaptan çıkmış soğuk kirazların üzerindeki o buğu resmen gözümün önüne geldi. Ben başka bişey istemiyorum yeterki kirazlar pazarları doldursun artık :(
Tijenciğim ben de incir isterim, çünkü burada daha hiç yemedim böyle incir:(
ben de en çok o mor renkli incirlere bayıldım ! muh-te-şem!
sevgiler
gorki
Sibel'ciğim,
Diyorum ya burada da pazarda var ama tatsız tuzsuzdur eminim. Burhaniye Pazarı'nda harika kirazlar olur yazın, onları bekliyorum!
*
Umarım pazarda dut bulursun Bocuruk!
Bol bol ye afiyet olsun.
*
Evet değil mi Tüloş?
Ben de istiyorum çıksınlar, şöyle soğutup bol bol yiyelim.
*
Ya Amerika'da doğru dürüst incir yok değil mi Behiye'ciğim? Sen gel buralarda ye yazın bol bol.
Icim acilsin istedigimde blogunuza ugruyorum artik. Tesekkurler..
çileğe takıldım...şöyle,pudra şekerine bandıra bandıra yemeğe...
çok uzaktan değil ya çandır varmış antalya yönünde,ısparta dan giderken...oranın dediler,bir kasa çilek...vakumlu kaplara doldurdum...çilek yiyoruz aile boyu....
bence bütün meyvalar,sebzeler mevsiminde yenmeli sen ne dersin,maya kuşunun sevgili halası...öpüyorum.
Ben en çok şeftali seviyorum Tijen Abla... Bir an önce çıksın da kilolarca yiyeyim istiyorum. Geçen yaz hamileyken günde 8 tane yerdim :)
Sevgili Nilgün,
İşe yarıyorsa ne mutlu!
*
Oh Ayşen'ciğim,
Afiyet olsun. Ben de pazarda düzgün çilek bulabiliyorum. Gidip en ufaklarını seçiyorum yine. Fena değiller (diyor Maya'nın halası).
*
Hande'ciğim,
Ben de çocukken bayılırdım şeftaliye. Hele o Bursa'dan gelen bir tanesi yarım kilo çeken şeftaliler vardı. Şimdi o lezzette şeftaliye çok seyrek rastlıyorum. Burhaniye Pazarı'nda bile...
Tijen ben de bir kış çilek çıksın diye bekledim. Şansıma bu sene çilek geçen seneden daha güzel sanki. Kokuları tatları muhteşem. Bir de kiraz bekliyorum şimdi, bizim burada görmedim daha. Ama ben en çok annemgilin bağındaki kirazları bekliyorum mayıs sonu-haziran başını bulur sanırım olgunlaşmaları. Bir de vişne bekliyorum, kurutayım da kışın yemiş olarak yiyeyim veya kurabiyelerin içine kullanayım diye. Bugünlerde muzlar gerçekten ayrı bir lezzetli. Bahsettiğin portakal bizim burda mayıs portakalı olarak satılıyor, sulu sulu tam sıkmalık. Ama dün baktık fiyatı 1.250 idi, geçen sene daha uygundu onlar, belki daha iner fiyatları. Hmmm başka ne kaldı? Ay yaz meyvelerini çok seviyorum ben hepsi çıksın hepsiii :)
Evet tijen'ciğim kiraz da çıkmış,Tabiatta her şey çok hızlı ilerliyor aslında.Bloğuma uğrarmısın?.Lalelerimi görmeni isterim.Kendim yetiştirdim.SEvgiler..Neriman
Naile'ciğim,
Bahçe kirazının yerini tutabilir mi çarşı pazardaki kirazlar? Afiyet olsun şimdiden.
*
Sağol paylaştığın güzel çiçekler için sevgili Neriman. Ne mutlu sana ki sevinç veren bir bahçe yaratabilmişsin.
Tüm meyveler olağanüstü güzel ve cazip gözüküyor.
Elinize sağlık!
Olsa da yesek!
Ekmekçi kız,
Yaz meyvesi olur da güzel olmaz mı? Sulu ve tatlı. Hepsi birbirinden güzel. Gerçekten olsa da yesek.
Ben de orada olup pazara gitmek istiyorum. Kirazlardan, incirlerden alip bol bol yemek istiyorum. Meyve yeme aliskanligim buraya tasindiktan sonra tamami ile bitti sanirim. Incir bulabilme sansim belki vardir. Biraz bakinmam gerek ama hala Turkiye'de yedigim kirazlara yakin kiraz buldugumu sanmiyorum. Hele agacindan yemek. Kucukken Eskisehir'de bahcemizde kiraz agaci vardi. Balkondan sarkip dallarindan kirazlari toplamak cok keyifliydi.
Sen tam yazı getirmişsin canımm :) Biz henuz çilek erik ve kirazla karşılaşabildik pazarda :)
selamlar....
Yutkun yutkun nereye kadar ;) Kiraz bulurum da, çağlayı nasıl ve nereden bulucam. Kaç sene oldu, hımm, 4 sene oldu tatmayalı.
Sevgiler burdan.
Sanem
ben bir incir reçeli fanatiğiyim ama henüz kendim yapmayı başaramadım.tarifini verebilir misiniz?
Ycurl,
Çok haklısın. Amerika'da insanın meyve konusundaki düşünceleri değişiyor. Ama orada da güzel meyveler yok değil şimdi, kabul etmek lazım. Ah o dalından yemekler yok mu zaten...
*
Getirdim vallahi Serin Mavi,
Antalya'ya yaz geldi bile çoktan zaten. Yine de yaz meyvelerini yazın yiyeceğiz.
*
Sanem çok haklısın! Çağla dolu burada (gerçi resimdeki çağla değil taze badem, içi olgunlaşmış, sütlü bir beyaz) ama Amerika'daki Arap bakkallarına da geliyor. Ben NY'da iki yerde gördüm. Yok mudur sizin oralarda?? (İstersen Brooklyn'de, Bayridge'deki bakkalları bir ziyaret et NY'a yolun düşerse?)
*
Sevgili Pelin,
Ben usta bir reçelci saymıyorum kendimi ama şu şekilde yapıyordum: Bir kere soyulmuş incirler delinecek, kaynar suya atılıp 3-4 dakika haşlanıp süzülecek, teker teker elle sıkılıp acı suyu akıtılacak. Bu işlem 3 kere tekrarlandıktan sonra şerbeti hazırlanıp incirler içine atılıp kaynatılacak. Eminim çok güzel reçel yapanlar vardır, bir danış istersen çevrene.
Tijencim, nasilsin... Koymussun mucevher gibi meyvalari, icim gitti :) Hem yorum yazayim, hem merhaba diyeyim dedim sana. Bizim buralarda kiraz var, Sili'den geliyor. Bizim kirazlar kadar olmasa da fena degil. Ama incir :( Onu bulmak zor iste. Sevgiler.
Haklısın vallahi oralarda bazı meyveler çok güzel olabilirken bazılarına ulaşmak çok zor. Onları da buraya geldiğinizde artık...
incir mi :) canım çekti resmini görünce aslındaçok da sevmememe rağmen walla incir çıksın hemen alıcam:)zaten bu sene fiyatına bakılmadan ilk çıkan meyveler bizim evdeydi..nedense hamile olunca insan gerçekten hep değişik şeyler yemek denemek istiyor..avakado bile almıştım marketten kışın..birde muşmula yemek istiyorum çıkar çıkmaz:) ay bu yorumda 'bir hamile neler yemek ister'e döndü:) :)
tijencim ben yemek tarifi ararken senin blogunu hep ziyaret ederim ve çok da beğenirim özellikle doğal ürünlere karşı olan hassasiyetini ayrıca tebrik ederim..çok uzun oldu şimdi bu yorum sonra yine uğrarım ben sana ..
sevgiler
asya
Sevgili Tijen, Merhaba,
Ciftehavuzlar (Goztepe)'de bir dairemiz var, kiracimiz cok yakinda tasinacagini iletti, bilmiyorum arkadasin halen ev ariyor mu? Aradigi kriterlere %100 uymasa da bir haber vermek istedim.
Daire ozellikler: 3 oda, 1 salon, 8. kat (en ust kat), aydinlik, denizotobusune yakin degil, 3 sene once biraktigimizda cok iyi durumdaydi ama su anki halini tam bilmiyorum.
Umarim gonlune gore bir yer bulmustur, sevgiler,
Yorum Gönder