19 Aralık 2008

Yeni yıla az kaldı

Bu fotoğraf Bremen'den. Henüz yılbaşına çok varken çekilmiş. Oysa insana Noel'i, yeni yılı anımsatıyor. Avrupalılar erken başlıyor kutlamaya. Aralık ayı boyunca her ülkede, hemen her kentte bir Noel pazarı kuruluyor. Avrupa'da, Amerika'da yaşayan komşularımızın, dostlarımızın bu konuda söyleyecek çok şeyi vardır eminim. Çeşitli yiyecekler (tabii başta çikolatalar, badem ezmeleri, kurabiyeler, Noel kekleri), hediyelik eşyalar, süsler, mumlar... Ne ararsanız var. Anılarım arasından Noel öncesi meydanlarda verilen konserler, o soğukta sokakta durup koroyu dinlediğiniz için ödül olarak ikram edilen kurabiyeler ve sıcak çikolatalar çıkıp geliyor. Veya daha geçen yıl, New York'un en önemli müzesi Metropolitan'da, Kasım ayının sonlarında başlayan "Noel ağacı ışıklandırma törenleri"ni düşünüyorum. Haftanın belli günleri, belli saatlerde Noel şarkıları eşliğinde yavaş yavaş ışıklanan o koca çam ağacı pek çok insanı mutlu ediyordur. Tabii Noel için yetiştirilmiş olsalar da o güzelim çamların kesilip sonra da işi bitince atılması insanın içini acıtıyor. Batının "kullan-at" mantığına uygun. Yeni okumayı bitirdiğim Batı Doğudan Başlar adlı kitap beni Batı-Doğu kavramı üzerine daha çok düşünmeye sevketti. Kitabın yazarı Mebuse Tekay da Fotoğrafevi'nin Sarı Otobüs'üyle Hindistan ve Nepal'e kadar gidilen gezisinden sonra bu konuda daha çok düşünmeye başladığını söylüyor. Batı'nın Doğu'yu hep bir sömürülecek yer olarak görmesi ve sömürmesi. Sadece Doğu değil, Afrika'nın da iliğini emmesi... Güzel bir kitap bu. Sadece bir gezi kitabı değil, pek çok işlevi var. Dilerim yeni yılda okunacaklar arasına girer. Ve teşekkürler Mebuse hanım, bizi anılarınızla buluşturduğunuz için.

24 yorum:

pinarbk dedi ki...

Mebuse Hanım, cengaver gibi bir avukat ve çok iyi bir gözlemcidir. Bir de İstanbul Baro Başkanı olabilseydi -ne yazık ki, oylarımız yetmedi- bütün ülke için,harika olacaktı.

Batı'da herşeyin bir seramoniye dönüşmesi ne kadar güzel. Şükran günü kutlayıp hindi pişiriyorlar, biz sofraların başında toplanıp mutluluk içinde yemek yiyen aile fotoğrafları görüyoruz.

Biz bayram kutluyoruz, her yerde savaş benzeri resimler. Kan götüren sokaklar, caddeler. Kurbanını usulünce kesmiş, yardımını yapmış, ailece sofraya oturmuş bir aile resmi var mı bildiğiniz? (Benim, çok eskilerden gelen pekçok anım var çok şükür ki))

Gizem dedi ki...

Ah Tijen,soylenecek cok sey var da benim aklim havasini hissedemedigim bayramda kaldi. Noel kokulu bayram gecti ama anlayamadik. O yuzden bu sene ne Noel ne pazari pek gozume gozukmedi

Adsız dedi ki...

Tijencim ben de bir sene bu zamanlar Chicago'daydım. Senin bahsettiğin o pazarlardan kurulmuştu; türlü süsler ve yiyecekler, gözünüzü kısıp da etrafınıza baktığınızda hakim iki renk; kırmızı ve yeşil, süslü püslü noel ağaçları...Ne kadar çok hazırlık vardı.
Şimdi yılbaşı hazırlıkları konusunda biz de pek geri kalmıyoruz; hatta bence fazlaca ticari bir olay haline gelmeye başladı. Umarım biz de bu "kullan-at" olayına fazlaca kaptırmayız kendimizi çünkü bence duygular, mutluluklar bile bu kadar kolay harcanır oldu günümüzde..
Güzel bir haftasonu diliyorum Tijen'cim.
Sevgileeeer:).
aslı

Ferhanca dedi ki...

Oğlum diyor ki "anne noelde gelebilsen ,sen seversin böyle şeyleri. evler bahçeler meydanlar harika oluyor" ..
ben gezmeyi , görmeyi ayrıca çam ağcı kesilmeksisizin noelleri çok seviyorum. bir şeyi sevmek için muhakak bizim olması gerekmiyor. süsler ışıklar çok hoşuma gidiyor..
artık her şeyi biliyorlarda şu plastik çam ağacına niye geçmiyorlar:(
önerdiğin kitabı listeye ekledim..
foto muhteşem :)

Ordanburdanhayattan dedi ki...

Bizim kültürümüzde yok belki bu Noel kutlamaları ama yılın bir döneminin bu ambiansta geçmesi bence harika.ben de uzun zamandır gidemediğim beyoğlu,istiklal caddesini hatırladım şimdi,oralarda çok cici oluyor bu zamanlarda her yer ışıl ışıl.biz de evimizde noel ağacımızı kurduk yine bu yıl.oğluş ilk defa gördü bayıldı birlikte süslerini yerleştirdik.görüntüsü bile mutluluk verici.

Adsız dedi ki...

Burada Noel zamani benim en cok hosuma giden magazalarin rengarenk noel agaci süsleriyle dolmasi ve sokaklar ve evlerin balkonlarinin, agaclarin isil isil parlamasi. Evet benim de en cok kizdigim ve üzüldügüm agaclarin kesilmesi ve noel gectikten sonra o agaclarin cöpe gitmesi.

neslihan erzincan özgür dedi ki...

bu kutlama işlerine bayılıyorum:-)umarım bir gün bunları canlı yerinde görme ve o coşkuyu yaşama şansım olur.böyle keyifli zamanlar lazım insana...

kitabı çok merak ettim.okuyacağım.sevgilerimle...

Adsız dedi ki...

bu sene hala kokina çiçekleri çıkmadı...her sene daha erken satılmaya başlanırdı halbuki...kırmızı kırmızı, hafif dikenli

Adsız dedi ki...

İşte doğudan başlayan bir batı örneği daha: Çam ağacının tepesine taktıkları kutup yıldızının bile şaman Türklerinin bir geleneği olduğunu bilir miydiniz :)

Sevil Şahin dedi ki...

ne guzel demi noelde sokaklar her yer süsleniyor neden turkiyedede yok bu adet neden gunah denir anlamam bu tarz seylere
bende şimdi yurt dısında olup oraları görmeyi cok isterdim yurt dışında olan dostlarım sizler bizim için resimleyin olurmu

Tijen dedi ki...

Kutlanacak nice güzel gün yaşayalım dostlar!

ebru dedi ki...

Tijencim ne güzel anlatmışsın. Noel pazarlarını ve süslerini.Şimdiler de plastik çam ağaçları var onları kullanmak daha iyi bence.Ağaç kesmektense.2 sene önce arkadaşım kızıma küçük bir noel ağacı göndermişti.Biz her sene onu kurar süsler yılbaşı bitince kaldırırız. Böylece hiç bir ağacı da yok etmemiş oluyoruz.

meleginmarifetleri dedi ki...

Resim çok hoş bende yeniyıl için hazırlanan ürünlere bayılırım ama hiç çam ağacına bugüne kadar bulaşmadım:) canlısına kıyamam plastikle işim olmaz en iyisi hiç o işe bulaşmamak diye düşünürüm:)
Mebuse hanım bence çok doğru tesbit etmiş batı doğuyu hep kendisinden küçük görmekte.
Sevgiler hoşçakal

Bir Dut Masalı - nUnU dedi ki...

ahh tijenciğim,
geçen gün konuşuyordum hatta, bir türlü aralık ayını yurt dışında yaşayamadım diye.
okadar istiyorum kii bir noele denk gelmeyii
nede çok akraba var oysa..
nerdeyse tüm avrupada..
ama kısmett işte :)))

pelince dedi ki...

Fotoğraf harika...Bizde evimizde ufak tefek süslemeler yaptık ama yurtdışındaki yapılan hazırlıkları görmek isterdim..
Huzurla kutlanan nice güzel seneler hep bizimle olsun inşallah..

IŞILCA TATLAR dedi ki...

Tijen'ciğim,

Günlüğünü açtığımda Mebuse'nin ismini görünce nasıl şaşırdım anlatamam.Onunla ilgili haberleri ortak arkadaşlarımızdan alırdım hep çünkü. Çooook eskilere, Barış Derneği zamanına uzanan bir yolculuk yaptırdın bana. O zamanlar tanımıştım, haberlerini takip ediyor, en son da Baro seçimlerindeki adaylığının gerçekleşmesini çok gönülden istemiştim. Seçilemediğini görünce üzüldüm ama bir dahaki seçimler için umudumu taşıyorum.
'Annem Gibi Olamadım'ı alıp, okumuştum, şimdi bulayım da nerelerdeyse bir kez daha okuyayım o güzel kadının kitabını.Tabi yeni kitabını da.
Onu senin sayfanda görmüş olmanın şaşkınlığını yaşıyorum halen daha.

Bu günümün en güzel yazısı ve haberiydi bu. Sağol, varol Tijen'ciğim.

Sevgilerimle,

AKDENİZ AKŞAMLARI dedi ki...

Noelde hıç oralarda olmak nasıp olmadı.Heryer nede guzel suslenıyor degıl mı?Sevgıyle kal:))))

Unknown dedi ki...

aynen canım buradada noel pazarları kuruldu heryer nasıl süslendı görmelısın okadar sahnekı anlatamam gercekten sevıyorumm ben bu zamanı ınsanın eve gelesım gelmıyo bıde kar yagınca daha süper oluyo bu manzara sabaha kadar gez :))))artıkın öpüldün kocaman

Tijen dedi ki...

Evet gerçekten insan o renkliliği görmek istiyor değil mi?

Adsız dedi ki...

çok isterdim yeni ylı yurt dışında yaşayıp o ışıltıyı yaşamayı ..

Zeynep dedi ki...

Evet Tijen ben de çok görmek istiyorum o renkliliği.Kardeşim Berlin'de yaşıyor o da anlatıyor.Umarım bir gün denk gelir de ben de gidip görebilirim.Çocukken yeni yıl gediğinde o karlı kışlı,ışıkları yanan evlerin olduğu kartpostallar çok hoşuma giderdi.Uzaktaki sevdiklerimize gönderirdik,o günler geldi aklıma,ne güzeldi.
Sevgilerimle

Zehra Gürgen dedi ki...

Günleri özel kılıp kutlayacaksan bu yaşanan heryeri güzelleştirerek ve o anları sevdiklerinle birlikte yaşayarak oluyor.
sevgiler...

:)den dedi ki...

Yeni bir yıl yaklaşırken, insan etrafı ışıl ışıl, rengarenk görmek istiyor. Hep bizim pazarlarımız da özel günlerde keşke yabancı ülkelerin pazarları gibi festival alanı gibi olsa diye geçiririm içimden. Yaratıcılığın sonsuzlğunu pazardaki sebze ve meyvelerde görmek hiç de fena olmazdı öyle değil mi?

Adsız dedi ki...

ellerinize sağlık arakdaşım ne kadar güzel şeyler yapmışsınız banada beklerim sevgiler

ahsapboyaci.blogcu.com