06 Aralık 2012

Beyaz hindiba yatağında...

Geçen yazıda size kısaca beyaz hindibadan bahsetmiş, salataya eklediğimi anlatmıştım. Ama bir kaç arkadaşım onu tabak olarak da kullandıklarını söyleyince, peki öyleyse, buyrun size "eh işte birazcık yaratıcı" bir tarif dedim. Yok tabii onlara söylemedim, size söylüyorum. Bir zorluğu yok aslına bakarsanız, dünyanın en kolay atıştırmalıklarından biri bu ama... Ne yaptım? Bir gün önce dikenli kabakları soyup dilimledikten sonra yağlı kağıt üzerinde fırınlamıştım. Nasıl lezzetli, nasıl tatlı olduğunu anlatamam bu dilimlerin. Ne tuz, ne yağ ne başka bir şey. Ben öylece yiyor ve bir türlü doyamıyorum bu dilimlere. Beyaz hindibanın düzgün dış yapraklarını yıkayıp bir tabağa dizdim. Üzerlerine ikişer dilim fırınlanmış dikenli kabak koydum (soyunca dikeni falan kalmıyor tabii). Bir elmayı kabuğuyla dilimleyip kararmasın diye limonlu suya attım, elma dilimlerini ve segmentlerine ayırdığım portakal dilimlerini dikenli kabakların üzerine yerleştirdim. Geçen hafta Nazlı ile parkın kenarında yürürken aa o da ne, yerde ufak pikan cevizleri görüp başımızı kaldırdığımızda nefis bir pikan ağacıyla karşılaşmıştık. Bunca zamandır geçerim yanından, orada bir pikan ağacı olduğunu farketmemişim. Bir avuç pikan cevizi toplamış, eve gelip onları kırmıştım. Hadi süs olsun diye onları da üzerlerine serpiştirince oldu işte. Sonra tabii teker teker yedim. Yalanarak, yutkunarak, sevinçten gülümseyerek...

01 Aralık 2012

Beyaz Hindiba

Beyaz hindiba da nedir dediğinizi duyar gibiyim. Diyor musunuz? Diyorsanız anlatayım: Beyaz hindiba, tesadüfen Belçika'da keşfedilen bir tür hindiba. Hani şu bildiğimiz ot var ya, hindiba, onun gibi ama değil de. Eskiden hindiba kökleri kahve alternatifi olarak üretilip satılırmış. Kavrulan hindiba kökleri kahveyle karıştırılarak içilirmiş. Sonra bir gün, Belçikalı bir üretici karanlık ve ılık bir depoda unuttuğu hindiba köklerine bakmaya gittiğinde bir de ne görmüş, kökler filizlenmiş. Tadına bakmış. Hmmm... Hiç de fena değilmiş. Sonra bakmışlar ki bu güzel bir salata malzemesi, üretimine başlamışlar. Bugün Belçika, Fransa ile birlikte dünyanın en önemli beyaz hindiba üreticilerinden biri. Bir süredir Türkiye'de de üretiliyor(muş) beyaz hindiba. Sevgili arkadaşım Lalehan yakın bir zamanda bu bilgiyi verince pek sevindim ve hemen tatmak istedim. Nomad Tarım beyaz hindiba üreticisi firma. Sıkı durun, kuşkonmaz da yetiştiriyorlar. Ne kadar sevindiğimi anlatamam. Beyaz hindibaların üç tanesini fırınlayarak tüketmeyi seçtim. Yıkadıktan sonra ortadan ikiye kestim, soya sosu, bal ve zeytinyağından oluşan sosu her birinin üzerine sürüp 200 derecede 15-20 dakika kadar fırınladım. Soya sosunun tuzuyla bal hindibanın hafif acı tadıyla birleşince ortaya pek hoş bir lezzet çıktı. Bugünlerde salatalarıma doğruyorum. (Ortalarda gördüğünüz ince beyaz şeritler beyaz hindiba şeritleri.) Salatanın tadını artırıyor. Yukarıda Nomad Tarım'ın linkini verdim. Girerseniz beyaz hindiba hakkında gerekli tüm bilgileri (nasıl kullanılır, nerelerden bulunur, neye benzer) bulacaksınız. Hadi bir de siz tadın. Daha önce tattıysanız veya beyaz hindibalı tarifleriniz varsa düşüncelerinizi paylaşır mısınız? Afiyet olsun! (Salatadaki mısır çok enteresan, "dondurulmuş ve kurutulmuş mısır". Princeton'da girdiğim çok enteresan bir baharat dükkanından, Savory'den aldım. GDO değildir değil mi bu mısırlar dedim, bilmiyorum dedi mağazadaki görevli. Kararsız kaldıysam da merakıma yenildim, ufak bir paket aldım.)