"Dağlarda nergis sanırdım
Ala gözlü mestim seni
Sözünden özün tanırdım
Fehmederdim dostum seni"
diyor şair Seyrani. Ve ben, günün şanslısı, günün mutlusu, yılın ilk nergisleriyle poz veriyorum hayata. İşte pazara gitmeyi bu yüzden seviyorum. Her şeyin bir mevsimi var. Hoş Antalya pazarlarında mevsimler şaşıyor çoğu zaman. Yaz bitti ama mesela ortalık domates kaynıyor. Seraların ilk ürünleri çıkmış. Zebil (yoksa sebil mi?*) gibi ortalık. Ama Saklıkent'ten gelen biri var ki hala -belki artık son haftası- çıtır çıtır tarla salatalığı satıyor. Dayanamayıp 3 kilo salatalık alır mı insan? Alıyor. Sonra bütün kış yenmeyecek çünkü. Özlenecek. Bitene kadar, hiç değilse iki hafta daha kahvaltı sofraları salatalıkla çıtırdayacak. Sonra minik kahvaltılık biberler, tarlaymış, yaylaymış, hakikaten öyle gibi ama canım pembelerden değil, domatesler, patlıcan, kabak ve fasulye, kırmızı biberler, közlemelik. Artık sonu hepsinin. Sonra sıra otlara, kereviz, brokoli, yerelması (ah evet, yerelması alacaktım bugün ben, daldım, o eksik kaldı), lahana, ıspanak... Sıra onlara gelecek. Sırayla. Hepsinin bir zamanı var çünkü.
* Demet TDK sözlüğüne bakmış, sebil mi zebil mi diye. Zebil diye bir sözcük yokmuş. Ben de sebile baktım, o da şu demek: "Kutsal günlerde karşılık beklemeden hayır için dağıtılan içme suyu" Yani benim kullanımım her anlamda yanlış! (Bu sabah anneme sordum, yazıda kullandığım örneği vererek. Annem 33 yıl eğitmenlik yapmış bir öğretmendir, sözüne güvenirim, hele de konu dilbilgisi olunca. Meğer halk dilinde "zebil" diye kullanılan bir söz varmış, tam da benim kullandığım şekilde kullanılırmış. Halk dilinde kullanıldığı için sözlüğe girmemiş olabilir dedi. Ali Püsküllüoğlu sözlüğüne baktım, orada da zebil sözcüğüne dair bir bilgi yok. Bir de en sıkı eleştirmenime, kardeşime mi sorsam ki?)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
43 yorum:
Nergisleri nasıl sevdiğini kitabından biliyorum.Hoş geldiler sefa getirdiler o zaman...Eski bir dosta kavuşmuş kadar oluyor insan sevdiği şeylerle karşılaşınca değil mi?
Çoook güzel...
İyi ki gelmiş kasım,güzellikleriyle...Tüm sebzelerinizi afiyet olmasını dilerken gizliden gizliye kıskanıyorum tijencim.ben de özledim doğallığı..bırakıp gitme vakti geldi artık şehr-i istanbulu :)
Çok şanslısın Tijen, henüz burada nergis gözükmedi. Ne kadar severim bilemezsin, kokusunu hissettim şimdi. Herşey mevsiminde güzel ve sağlıklı. Herkesin bu bilinçle beslenmesi gerek. Güzel bir kış geçsin dilerim. Sevgiyle
Herşeyi mevsiminde seviyorum ben de. Yazın kışlıkları, kışın yazlıkları özlemle bekliyorum. Bazen yazdan dondurucuya koyduğum enginarlar, barbunyalarla sofrayı şenlendiriyorum.
Sera ürünlerine ve mevsimsiz sebzelere bu kadar çok ilgi olmasa, hormon basılmış sebzelerle doldurmazlar tezgahları. Eskiden domates, salatalık mı vardı kışları?
Annem turpları havuçları rendeler, zeytinyağı limon ekleyip zeytinle süsleyerek sofraya getirirdi. Hiç domates falan aramazdık...
Tijenciğim kasım ayını çok seviyorum ben de, doğum günüm olması dışında ayrı bir güzelliği var. Yeşil ve sarının inceliği, asaleti birarada.
Sevgiler,
Evren
bende kasımlılardanım acaba bu bendeki renk çümbüşüyle bir alakası var mıdır doğduğum ayın?kesinliklee)).biz artık yarı sera domateslere başladık ne yazık. kahvaltıda salatalık çıtırdatmak))işte buna bayıldım))tabirinize sağlık diyorum.sevgiler selamlar..
Tijencigim, ne guzel anlatmissiniz, gozumun onune Burhaniye (balikesir'deki) pazari geldi inan.1 hafta bile gitsem oraya, eger pazartesine denk geldiysem mutlaka gidiyorum, cok seviyorum cunku... Hem de o arka tarafta koylerden gelen amca ve teyzelerin urunlerini...
ben de burada Trader Joe's da buldum o minik salataliklardan, ama cabuk geciyor icleri, hemencecik yemek gerekti... :)
Benim icin de gez sen pazarlari en iyisi...
Sevgili Tijen ne güzel anlatmışsın,canım çekti hepsinden şimdi:-)))pazarın güzelliği ayrı oluyor.bizim buralarda da çıktı ama biz sümbül diyoruz bu çiçeğe:-)))dışardan gelenler sümbül bu değil der,hep bi karmaşa çıkar bu yüzden ama alışmışız işte:-)))sevgilerimle...
Nezaman nergis görsem aklıma geliyorsun. Ben de çok ama çok severim nergisi bir de papatyayı.
Henüz Ankara' da görmedim nergisi,
yakında gelir o halde, sevgiler
Kızlar hepinize bol nergisli bir kış diliyorum. Onlar bizim sevinç kaynağımız, sizin için de öyle olsunlar.
tijencigim, bu asagidaki linkte burhaniye pazarindan birkac kare gorebilirsin istersen.
http://herzamankiben.blogspot.com/2008/06/egeden-sevgilerle.html
bu arada ben yerelmasi pisirmek istiyorum ama hic tarif yok elimde, nasil yapacagim?
hepimize mis kokulu bir kis diliyorum.
sevgiler..
Bir aydır Antalyadayım ama henüz nergise rastlamamıştım. Yarın Perşembe pazarına koşturayım, bir demet kapayım. Evliliğimin ve öğretmenliğimin ilk yılını geçirdiğim Denizli'de o kadar bol olurdu ki. Ne zaman bir demet nergisin kokusunu içime çeksem uzak bir geçmişten anılar üşüşür, burnumun direği sızlar, ağlamaklı olurum. Böyle Çin yemeği gibi, acı-tatlı karışık duygular sarar beni, hem sevinir, hem hüzünlenirim.
Nergis güzelliğinde günler diliyorum hepimize, sevgiler...
Sevgili Nursen,
Antalya'ya hoşgeldiniz. Bunlar daha ilk nergisler, yani yarınki pazarda göremeyebilirsiniz. Gerçi geçen cuma pazarında bir tek satıcıda o da bir iki dal nergis görmüştüm. Bir kaç haftaya bollaşır, Aralık ve Ocak'ta Antalya'nın her köşesi nergislerle dolup dolup taşar...
Ayşe benim en sevdiğim yerelması tarifi Ege usulü:
Soğanı zeytinyağında kavurup içine doğrayıp suda beklettiğim yerelmaları ve doğranmış havuçları, bir avuç da pirinci koyup suyunu ekliyor pişiriyorum. Ateşten alırken de doğranmış dereotu. Afiyet olsun!
Misler gibi koktu nergisler Tijen'ciğim.Daha kışı hissetmedik gerçi pazarlar bile öyle daha dediğin gibi yaz sebzeleri tazecik,kış sebzeleriyle birlikte öylesine bolluk ki,yine pazartesi pazardan elim kolum dolu geldim.
Canım galiba daha yazdan çıkamadık, yavaş yavaş başladık yumurtalara,geçen pazar bol acılı domatesli, soğanlı yumurta yaptık, eh gribe karşı korusun diye... Yakında başlarız canım, sizler istedikten sonra.:))
Sevgiler...
Nergis sana yakışıyor:))
LEYLA MECNUNUNA KAVUŞMUŞ :::::::::
:))))
Ne çok seversin bilirim Tijenciğim.
Nergisler ne kadarda güzel gözüküyor..
Kalp kalbe larşı mı desem? Az önce geldim dışarıdan ve nergis falan yok. Yer elması almayı da unutmuşum. Ne güzel kokmuştur evin.
Amma tesadüf olmuş Betül'cüğüm! Afiyet olsun derdim alaydın. Haftaya ikimiz de alacağız artık desene.
*
Kokuları da harika Pelin'ciğim, tazecikler!
*
Nunu'cuğum, çay sefan bol olsun.
*
Nergis kime yakışmaz ki Ferhan'cığım?
*
Fatma komşum, eh biz de isteriz o omletlerden tabii...
Bende kasına bayılırım.
Nergisler mis gibi koktu.
Sevgiler.
Hayatta beni mutlu eden tek çiçek....
ne guzel nergis onlar,şimdi mevsimi
di mi?
dostlukla,
reda
Henüz buralara gelmedi..Çicekçimizde olsa hemen abla eve gönderiyorum derdi bana sabahları..))Kokusunu birden içimde hissettim..))Ne kadar mutluluk verici bir çicek değilmi canım..?
Salatalığı meyve niyetine tüketiriz biz..Akşamları elimden hiç düşmez..))Yarında artık annecik alır pazardan çeşit çeşit sebzeleri..))Özlemişiz kış sebzelerini Tijen'ciğim..))
Afiyetle,sağlıcakla,sevgilerle kal daima..
Nergise bayılırım, ama yer elmasına daha çok.
çiğ olsun pişmiş olsun farketmez. Yer elmasını ege usulü deneyeceğim :)
sevgiler
alınır tijencim alınmaz mı kokusu bile yeter
ele bu msi kokulu çicekler üzerine çiğ damlaları yakında sümbülümde gelir aman değmeyin keyfime
sevgilerr
Yer elmasi ben kücükken annanemlerin bahcesinde olurdu Dedemle beraber onlari topraktan cikartmaya bayilirdim....
Her ayin ve her mevsimin güzelliklerini doya doya yasamaniz dilegimle........
Tijen nergisleri ben de cok severim, bütün evi mis kokutur onlar. Fotograflari bile icimi acti, kokularini hissetmem yetti. Iste Istanbul'a, oradaki roman cicekcilerle özdeslestirdigim bir detay daha, ah ah!
Bu arada cok güzel bir noktaya deginmissin. TDK'dan baktim 'zebil' diye bir kelime yok diyor. Halbuki bizde de eskiden beri bu sekilde kullanilirdi, kulak o kadar alismis ki, dogrulugunu kontrol etme ihtiyaci bile hissetmemisiz. Sanirim dogrusunun 'sebil' olmasi gerekiyor.
Yine de farkli bir cevap alirsan bize de haber ver lütfen
Sevgiler cok :)
yurt dışındayken bizim nergiz türlerinden birinin daha büyük halini görürdüm arada bir de olsa. ama diger bütün çiçekleri gibi onlar da kokmuyordu ve ben çok özlüyordum nergizleri. nergizi, sümbülü, firezyayı hele de anemonları çok severim. sizin de sevdiginizi biliyorum. bir de ne zaman yer elması alsam aklıma çocukluğumun izmir'inde komşumuz olan yaşlı rum teyzemizin bahçesinde yetişen yer elmaları gelir. annem de hala mariki teyzenin yaptığı gibi yapar yer elmalarını bizim evde. bir de mariki teyzenin bir tekerlemesi her zeytinyağlı yerelması yemeğinin ve çevirme tatlısının eşlikçisidir bizim için: purpurina pirpati isiğos kalipati diye başlar. tijen hanımcığım, en sevdiğim diliniz, anlatımınız bu; yine bana geçmişten, bozulmamış bir dünyadan ve bahardan bir esinti yolladınız. varolun. ruken.
ben de nergisleri pek bir severim.misler gibi kokarlar,burnuma geldi kokusu
nasıl güzel kokar
henüz buralarda çıkmadı
Sabah sabah blogun açılıp da en sevdiğim kokuyla burun buruna gelince nasıl hoşuma gitti Tijen. Görüntüleri bile kokularını duyuvermeme yetiyor bu çiçeklerin. Bizde de olsa da yesek. Ha, tabi, koklasak da olur:)
TDK olayına da karışmadan duramadım. Bence senin cümle içindeki kullanımın doğru ama yazılışı TDK'nın tanımını verdiği şekliyle "sebil" olacak. Hani hayır için, bol bol var, neredeyse bedava dağıtılıyor manasında. Böyle kullanırsan anlam da manalı çıkıyor işte.
"Zebil"e gelince; belki "sebil"in gündelik söylemde bozulmuş halidir ki, bazı yörelerde "zibil" şeklinde de söylenir. Diğer yandan "Ziyan zebil olmak" diye de bir deyim var. Oradaki zebil'in sebil olmadığına kesinlikle eminim. Velhasıl bir zebil var da yaşar ne yaşar ne yaşamaz kıvamında demek ki:)
nergisin kokusunu içime çekmeye geldim.
Nergislere bayılıyorum ben de.. Ve çiçek pazarlarına da..şimdi bir çiçek pazarında avare avare dolaşmayı ne çok isterdim :)
Sevgiler
Katmer katmer yaprakları..Misler gibi koktu..Büyüledi beni..Şimdi pazarlarda hastane önlerinde doludur..Merkeze bağlı döşemealtı köyünde rahmetlik anneannemlerin bahçesinde duvar kenarlarında açmaya başlamıştır..
üfff süpersin ya tijen'ciğim. Bu nergisler ne güzel böyle en sevdiğim çiçeklerden biridir. Kokusu burnuma değdi desem yalan olmaz. Günün şu gergin saatinde çok iyi geldiler.
Bu arada şu üzerine kocaman damacana yerlştirilen bardakla su içtiğimiz makineler var ya onlara da sebil deniyor. Hani su uzun zaman bitmiyor, acaba biz de sebili çok anlamında mı kullanıyoruz ki?
sevgiler,
tolunay
ay bunnar bana gonderdiklerinnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnn
Tijen'ciğim,
Ne güzeldir nergisin kokusu, görüntüsü... Bir de dayanıklıdır. Ama ben bu sene henüz denk gelmedim. Pazara da gidemiyorum son haftalarda. Hiç sevmediğim birşeyi yapıp büyük marketlerden yapıyorum sebze alışverişini. En kısa zamanda nergisler bir de taze balık için pazara uğranmalı!
Sevgilerimle...
iç açıcı görüntüler sıcak bir yazı eşliğinde güzel gidiyor..
Sevgili Tijen Anneannem ziyan olmus birsey gordugunde acir ve "ziyan, sebil olmus" derdi.
Nergisler benim için çok özeldir, ilkokuldan kalma anılarıma şahittir.
Bu arada zebil mevzusunu bende zebil diye biliyorum, örneğin; mutfak zebil gibi bulaşık kaynıyor :)
Kasım ayı güzeldir :)
Sevgili Tijen,
nergisler harika..
zibil doğru kelime olabilir..
başarılar..
Yorum Gönder