28 Kasım 2008

Sağlık reçeteleri-III

Bir de sorum olacak, İstanbul'da yaşayan dostlara. Eski, geleneksel, temiz bir simit fırını arıyorum. Böyle bir yer bilen var mı? Varsa telefon numarasını edinip bildirmeniz mümkün mü? Şimdiden yardım edecek arkadaşlara teşekkürler. Karaköy'de, Güllüoğlu'nun ilerisinde bir yer vardı ya hala açık mı bilmiyorum. Gülhan da (Kara) Kuzguncuk'ta hem simit hem ekmek yapan bir fırın vardı dedi. Bilmem siz bu yerleri biliyor musunuz?
*
Bugün yemek tarifi yok. Fındık fıstık var. Yani eften püften şeyler. Miş gibi görünse de öyle değil elbet. Fındığın, bademin, cevizin yeri büyük. Çünkü mükemmele yakın besinler bunlar. Öyleyse ne yapmalı? Evde kabuklu ceviz, badem, fındık bulundurmalı. Biliyorum bademi evde kırmak zor. Taş maş lazım, balkonda tık tık. Zor iş. Onu ben de ayıklanmış olarak alıyorum ne yalan söyleyeyim ama cevizle fındığı kabuklu alıyorum. Yıllaaaar önce annemin bir öğrencisinin babası tarafından yapılmış demir ceviz kıracağımızla her gün 3-4 ceviz, 10 kadar fındık kırıyor, ayıklayıp yiyorum. Minik bir Japon kasem var, hepsini (bademleri de) sayıp koyuyorum. (Sayıyorum çünkü daha büyük bir kase dolusu kuruyemişi gıkım çıkmadan yiyebilirim.) Onlar benim günlük kuruyemişlerim. Bakınız Mevsimlerle Gelen Lezzetler'de fındık için ne yazmışız: "Yüzde 50’si yağ olan fındıkta C, E ve F vitaminleri, protein, az miktarda karbonhidrat, albümin, fosfor, demir ve madensel tuzlar vardır. En yağlı kuruyemiş ünvanını kimselere kaptırmayan fındığın hazmı zordur ancak özellikle nekahat devresindekilere, hamile kadınlara, bedenen ve zihnen çalışanlara çok faydalıdır." Tek başına yemek istemezseniz de kuruyemişleri salatalara, pilavlara, kek ve kurabiyelere, ekmeklere.... oooh, pek çok şeye koyabilirsiniz. Galiba yakında güzel bir kuru meyveli, kuruyemişli, yulaflı kurabiye yapacağım. Az yağlı, belki de yağsız. Tatlı isteyenler vardı ya, onlar için.

22 yorum:

Adsız dedi ki...

Ben tam bir kuruyemiş aşığıyım.Yararlı bilgiler için teşekkürler...

Ferhanca dedi ki...

Bu üç yağlı kardeşin hepsini çok severim ama sıralam yaparsam badem, ceviz(tazesi, kurusu )vede fındık.
yemesi güzelde bu yaşta genç kız edasıyla sivilceler çıkıyor :)))en çokda fındık yapıyor.
dediğin çok doğru badem hariç kırmasız zor olduğundan diğerlerini kabuklu alıp günlük kırarak tüketmek daha iyi olduğu söylenir.
sana afiyetler olsun..

Adsız dedi ki...

Tijen'ciğim kendimi bildiğimden beri var olan bir simit fırını var. Aynı zamanda harika galeta ve artık pek rastlamadığım peksimet de yapıyor. Biz tadına bayılıyoruz, bilmem senin aradığın gibi bir mekanmıdır? Kasımpaşa'da askeriyenin hemen karşısında, adı da ilginç "Bahriye Fırını" Bir bakmanı tavsiye ederim, sevgiler...

Demet dedi ki...

Tijen, findigi kavurmayi, sonra da pul pul olan kabuklarini avuclarimin icinde sürterek soymayi, sonra da o kabuklari üfleyip kalan findiklari agzima atip hapur hupur yemeyi cok seviyorum ben. Sence bu sekilde besin degerini kaybediyor mudur? :)
Ne dert ama degil mi? :))

Adsız dedi ki...

Merhaba Tijen,


Ben Göztepe'de oturuyorum. İstasyon Caddesi'nde iki tane taş fırın var. Odun kullanıyorlar fırını ateşlemek için. Birinin adı Meydan, diğeri de Göztepe Fırını. Ramazan'da isteyenin güvecini de pişiriverirler :) Aradığın böyle bir yer mi?

Not: Yolun düşerse Zonguldak'ın ilçesi Devrek'de simit yemeni tavsiye ederim. Pekmezin tadını o şekilde alabildiğim bir simit hatırlamıyorum.

Sevgiler,
Hilal

Adsız dedi ki...

Yağsız kuruyemişli, yulaflı kurabiye!Merakla bekliyorum :)

Adsız dedi ki...

Tıjencım canım gercekten fındık ve dıger kabuklu yemısler cok yararlı ben kızımın beslenmesını hergun bır avuc kadar koyuyorum cokta sevıyor.

Zerrin Pasta Evi dedi ki...

Benim de evde kabuklu ceviz ve fındığım var. Bazen üşeniyorum kırmaya :((((( Ama yemesini çok seviyorum.Kaç tane yediğimi saymıyorum bile...
kabuklu yemişlerim için ayırdığım bir çekicim var onu kullanıyorum kırarken.Etraf kirlenmesin diye de buzdolabı boşetinin içine koyup ağzını kapatıp öyle kırıyorum. Hele fındıkta öyle yapmasam fırlıyor her yere :)))))

Güzel bir hafta sonu dilerim.
Sevgiler...

ebru dedi ki...

Tijencim sağlık recetelerin için teşekkür ederim.Biz bayanlar artık yaş itibari ile yediklerimize ve aldığımız besinlere dikkat etmemiz gerekir.Ara ara bende bunlardan yemeğe dikkat ediyorum sonra bırakıyorum.Hatta geçen gün duymuştum.Yanlış hatırlamıyorsam fındık ve ceviz öğrenciler için zeka açında da önemliymiş.Bir de siyah çekirdekli kuru üzüm çok faydalıymış değil mi?Ben çayı çok severim.Hamileyken doktorum bana çayı kuru üzümle içmemi söylemişti.Kusura bakma lafı çok uzattım gene.

Adsız dedi ki...

Merhabalar Tijen,

simit konusunda Beşiktaş Çarşısında bir fırın var en eskisi, ismi tarihi beşiktaş fırını diye biliyorum ben, simitten başka dolu ekmek, galeta, gevrekler vs satıyor senelerdir...bizim yaşımızdan çok daha yaşlı bir fırın, eminim duymuşsundur oranın simitleri iyidir...simit demişken senin enfes sebzeli soganlı simit tabanlı pizzalarını da söylemeden geçmek olmaz...lezzet ötesiler.:P

fındıklar için daha çok taze yaş fındıgı sevsem de, bunları da severim...veeee nihayet yıllardır ailecek bagımlısı oldugumuz yabancı bir marka fındık ezmesinin (nutella) en sonunda sarella yerlisini üretmiş...

sevgiler ve bol simitli-fındıklı günler dileriz
RaNA

Tijen dedi ki...

Simit fırını bilgilerine de güzel yorumlara da teşekkürler. Bir şeyi söylemeyi unuttum, yemişleri neden kabuklu aldığımı. Kabukları kırıldıktan sonra vitamin değerlerini kaybetmeye başlıyorlar da onun için. Siz iyi saklasanız da size ulaşana kadar kimbilir ne kadar zaman geçmiş oluyor. Onlardan en iyi şekilde yararlanmak için kabuğunu ayıkladıktan sonra yiyorum. (Demet'ciğim, evet, kavrulduklarında besin değerlerinin bir kısmını yitiriyorlar.)

PAPATYA PRENSES dedi ki...

bizim burda yani Ümraniye'de yılların fırını var,ekmekleri ve simitlerinin üzerine yok. bilmem faydalı olur mu..

fındık ve bademe bende asla hayır diyemem mımm:)

PAPATYA PRENSES dedi ki...

haa birde ince kabuklu badem alıyorum ben çıtır çıtır kırması çok zevkli:)

leyya dedi ki...

bir kaç yıldır cevizi kendi bahçemizden yiyebiliyoruz şükür..bedem olayına henüz girmedik.ama fındık da bahçede gırla))ve fakat işin garibi kek ya da pastaların arasına koymasam yemek hatırıma gelmez..sağlıksız mı besleniyorum nedir))
öğrencilik yıllarımda herhangi bir sokak satıcısından yediğim simitlerin tadı unutulmazdır.. (malum talebelikte cepler delik oldugundan simit adama şato biryan(herneyse artık) gibi gelir)))ama bunlardan başka tadını unutamadığım simitleri bir de altınolukta yedim..ekmek teknesi idi fırının adı..sevgiler..

Burçin'in Denemeleri dedi ki...

Kurabiye tarifini bekliyorum merakla Tijenciğim.

pelince dedi ki...

Çocuklar çok seviyor kuruyemişi,karadenizden eşime hediye gelen 1 çuval fındığım var..Ama cevizim bitmek üzere:)

Unknown dedi ki...

Tijen canim keyifle okuyoruz yazilarini.Sevgilerimle.Umarim iyisindir.

Gulenay

Ayşegül İlikçi dedi ki...

Ben de sabah kahvaltısındada 2 tane ceviz kırıp yerim. Dediğiniz gibi kase dolusu olunca amaaaan ne olacak sanki deyip bitiriveriyoruz sonra gelsin yeni yağlar:))))

yagmur dedi ki...

yulafli kurabiye tarifinizi sabirsizlikla bekliyorum..

Hanife dedi ki...

Tijen'cigim merhaba,
Findik fotosunu pek sevdim. Aynen ben de senin gibi gunluk kuru yemis istihkakimi sinirli tutuyorum:) Yoksa farkina varmadan, hele bir de elimde kitap falan varsa hic bilmiyorum ne kadar yedigimi.
Pazar sabahi biraz sayfalari gezerken merhaba diyeyim dedim.. Guzel bir pazar ve ardindan yeni bir hafta diliyorum sana..

Adsız dedi ki...

merhaba,
simit en sevdiğim şeylerden biridir. çengelköyde sahildeki çay bahçesine inmeden önce bir fırın var. simitleri yediğim en lezzetli simitlerden...

Mutfak Havlusu dedi ki...

sen kesin biliyorsundur ama simit denince benim aklıma çıtır çıtır simidiyle bize hatta birkaç tane yedirten çengelköydeki tarihi Has fırın aklıma geldi,şu an düşünemiyorum başka neresi vardı diye ama ilk gelen orası oldu.özlemiştim bak şimdi hatırlattın en kısa zamanda simit yemeye gidilmeli çınaraltında çay eşliğinde yenmeli
:)