13 Mayıs 2008

Hokkaido kabağı

Kuzguna yavrusu güzel gelir misali, bana da bu site güzel geliyor. Renkleri içimi açıyor. (Sağolasın Umut'cuğum, sayende!) Sizin de içinizi açmasını dilediğim bir fotoğraf var bugün. Turuncu, ufak, yuvarlacık, canlı ve parlak kabuklu bir tür kabak. Hikâyesi ne peki? Adı Hokkaido kabağı (Japon kabağı veya Uchiki Kuri de deniyor) olsa da anavatanı Kuzey Amerika. Tabii ki kabakgillerden. Daha çok Japonya’nın kuzeyinde, Hokkaido’da yetiştiği için “Hokkaido kabağı” olarak bilinse de Japonya’da ona “Çin kabağı” deniyor. Kestaneye benzer tadı nedeniyle çok sevildiği için artık ABD’de de yetiştirilen bu güzel görüntülü kabağın tohumlarını bir arkadaşı getirmiş Gisela’ya. O da seraya ekmiş. İşte o kabaklardan birinden güzel bir yemek pişirdim. Rengi nedeniyle A vitamini açısından çok zengin olan bu şık görünümlü kabağın ayrıca B ve C vitaminleri ile kalsiyum, fosfor, potasyum, kalsiyum ve magnezyum içerdiğini söylüyor kaynaklar. Yemek basit. Bol soğan, bol sarımsak, halka halinde doğranmış pırasa ve küp şeklinde doğranmış kabaklar. Tabii ki zeytinyağında pişti. İçine de köri koydum. Adı körili, pırasalı balkabağı yemeği oldu. Yanında kavılca pilavı, fonda cıvıldayan kuşlar ve Mayıs gülleri...

36 yorum:

Burçin'in Denemeleri dedi ki...

Oh, değmeyin keyfe !

Bocuruk dedi ki...

Bana da bu site çok güzel geliyor. Hem içimi açan renkleri, fotoğrafları hem bilgi katan yazıları. Bazen sessizce okuyup gitsem de bilki buraya uğramadan duramam ben.
Çin kabağı harika görünüyor. Ben heralde kesmeye kıyamazdım:) Ama anlattığın kadar faydalı bir sebzeyi yemek de hoş olurdu doğrusu. Eline sağlık, afiyetler olsun.
Sevgilerimle...

Sanem dedi ki...

Görüntüsü ne kadar değişik :) Afiyet olsun.

yaban dedi ki...

ben bu kabaktan senin daha once bir gazete yazinda tarifini verdigin `kremali balkabagi corbasi` pisirmistim.. :)
iki hafta once bir arkadasimiz o corbayi cok sevdigini soyleyince daha once gorupte almadigim bu kabagi deneyim demistim, adini da simdi sayende ogrenmis oldum, hos bir surpriz..

Tijen dedi ki...

Burçin'ciğim gerçekten ne güzel keyfediyor dalında değil mi?
*
Sağol Elvan'cığım. Sen ne tatlı bir kadınsın. Bir gün yine buluşmak dileğiyle.
*
Sağol Sanem! Tadı da öyle.
*
Yaban komşum,
Ne güzel tesadüf olmuş bu. Afiyet olsun.

durutarifler dedi ki...

Hiç görmeim bu kabağı ama görürsem mutlaka alacağım.
Sizin de blogunuzun renkleri ve yazdiginiz yazilar bize iyi geliyor. Yazilariniza hic ara vermeyin olur mu :)))

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Biz, kendimize yabancı türde bitkilere "Amerikan" etiketi yapıştırmayı severiz. Şimdiki moda Çin, Japon etiketi demek ki? :))

Tijen, "kavılca pilavı" nedir?

Tijen dedi ki...

Sağol Nilay'cığım. Kendimi övmek için söylemedim aslında, sadece ferahlık iyi geliyor demek istedim. Yine de teşekkürler.
*
Ekmekçi kız,
Kavılca, Kars'ta yetiştirilen bir tür antik buğday. Türkiye'de başka yerlerde de yetiştirenler var ama gitgide azalıyor. Su değirmeninde öğütüp bulgur şeklinde kullanıyorlar. Çok lezzetli bir buğday türü.

zero dedi ki...

Ne güzel bir sebze bu böyle. Böyle farklı yemeklerle, kültürlerle, mutfaklarla tanışmak ne kadar güzel. Artık yolum farklı şehirlere, o şehirlerin pazarlarına düştükçe gözümü daha bir başka açar oldum, bilmediğim yeni lezzetlerle tanışabilir miyim diye. Çok teşekkürler sevgili Tijen bu değerli bilgiler için:)

Tijen dedi ki...

Ben de Zeren!
Yeni pazarlar, yeni şehirler, yeni kültürler. Her gittiğim yerde oraya ait bir şeyler bulup çıkarmayı seviyorum.

Lady Koşan İstiridye dedi ki...

Tadı nasıl acaba merak ettim

pelince dedi ki...

Bende ilk kez gördüm ,ama tarif çok güzel, özellikle fondaki kuş cıvıltıları ve Mayıs gülleri çok hoşuma gitti.Vitamin açısından çok zenginmiş,rengide çok hoş.

NiNo dedi ki...

benimde sen aciyorsun icimi yaz demedim kis demedim seninleyim gorsem boynuna sarilirim sanirim :) neden dersen valla bende cozemedim cadi oldugunu hissettirmeye calissanda bana ben sana mecburum bilemezsin icimdeki renklerin cogunun sahibi sensin hadi gene yazdirdin bir kafiye bana :DDD

Lady Koşan İstiridye dedi ki...

Teşekkür ederim güzel yorumun için :) Görüşmek üzere

cekirdeksizkuruuzum dedi ki...

Tijen hanım, hem blogunuz hem de siz yıllardır benim de içimi açıyorsunuz, yazdıklarınızla, fotoğraflarınızla duymadığım ve görmediğim yerleri ve bitkileri öğrenmek beni mutlu ediyor, teşekkürler sıcak anlatımınıza.

Tuğba dedi ki...

Tadı kestaneye benziyorsa zaten muhteşem olmalı:)
Resim de içimizi açtı.
sevgiler..

Zeynep dedi ki...

Tijen kabağın her türlüsünü seviyorum.Özellikle de tatlısını.Kışın ne güzel oluyor üstüne de ceviz döktüğünde.
Hokkaido kabağı da çok güzel görünüyor.Çok lezzetli olmalı;körili,pırasalı balkabağı.
Sevgilerimle

Adsız dedi ki...

Tijen'cigim, ellerine saglik hem o güzel resim icin, hem de verdigin tarif ve bilgiler icin. Ben bu kabagin hastasiyim, her sene bizim burada kabak zamani, kabaklar icin fuar acan bir ciftlige yalniz bunlardan almak icin giderim. Bu kabagin bir baska özelligide kabuklari ile pisirilmesi. Tekrar ellerine saglik canim. Yazdigin gibi güzel resminle icim acildi.
Sevgilerimle

Tijen dedi ki...

Özgül'cüğüm,
Ben de bir Alman beyden duydum ama pişirdikten sonra. Nasıl oluyor kabukları? Yenebilir kıvamda mı?
*
Ben de kabak tatlısını çok severim Zeynep, ne güzel şeydir.
*
Sağol sevgili Tuğba!
*
Çekirdeksiz kuru üzüme teşekkürler. Güzel şeyler verebiliyorsam ne mutlu bana.
*
Lady koşan istiridye! Ne enteresan bir isim. Nereden aklına geldi?
*
Nino çok alemsin! Nereden buluyorsun bu lafları?
*
Pelin'ciğim,
Mayıs gülleri çok güzeldi gerçekten.

Adsız dedi ki...

Tijen'cigim ben ilk duydugum zaman, muhakkak bir tat farki olur diye düsünmüs ve merakimdan kabuklari ile denemistim, duyana, ögrenene kadar kabuksuz pisirdigime pisman oldum inan ki. Hic bir fark yok, sadece kabuklarini soymakla zarara giriliyor acikcasi. Tekrar pisirdigin zaman sakin soyma kabuklarini.
Sevgilerimle

Mr_TD dedi ki...

hokkaida kabagindan süper corba oluyor. Hatta icine cok az da "ginger" (Türkcesini hatirlayamadim,kusara bakma) rendeledin mi, corbaya apayri bir tat veriyor, ama cok az koymak lazim, yoksa cok baskin bir tati olur.

Ayrica inde dilimlere kesip, firinda da cok lezzetli oluyorlar, ana yemek yanina koymalik.

sevgiler,
TD

IŞILCA TATLAR dedi ki...

Tizen'ciğim,
Bu aralar yoğunluğumdan ötürü yorum bırakamasam da sayfana bakmadan, o güzel yazılarını okumadan yapamıyorum.

Güzel fotoğrafların, faydalı bilgilerin, yeni keşiflerin ve sade ama leziz yemeklerinle asıl sen bizlerin ufkunu, gözünü gönlünü açıyorsun. Bunlar için çok teşekkür ederim.

Bak yine bilmediğim iki şey daha öğrendim. Kabak ve kavılca.
Keşke bir de o kavılca pilavının fotoğrafını görebilseydik.

Sevgilerimle,

Pembe Tencere dedi ki...

cok leziz bir goruntu..elinize saglik... blogumuza davetlimizsiniz..
sevgiler..

NiNo dedi ki...

Bu kabağın pilavını yemiştim ama Tayland mutfağındaydı.Düşününce Tayland nere Çin nere!Ama çok lezzetliydi.Kuru üzüm ve mürdüm eriğiyle pişmişti.İçinde de çılgın baharatlar.Görüntüsü ve rengi muhteşem ve bu sitenin cıvıltısına uygun renklerde:)

Tijen dedi ki...

Hmmm.. Tayland mutfağından kabaklı pilav! Güzel olmalı Nihan.
*
Pembe tencereyi ziyaret edeceğiz. Teşekkürler!
*
Işıl'cığım,
Kavılcanın pilavının değil ama kendisinin fotoğrafını koyarım bir ara. Belki pilavınınkini de koyarım tabii ama çiğ hali kendini daha çok anlatır herhalde.
*
Sayın şefim TD,
Teşekkürler öneriler için. Harika olmalı. (Ginger'ın Türkçesi zencefil)
*
Tamam Özgül'cüğüm, soymadan pişireceğim, de önce kabağı bulmam gerek. Belki Gisela'cığım seneye de yetiştirir.

piqi dedi ki...

mayıs gülleri diyince... gerçekten farklılar.ananemin bahçesinden topladığımız rengarenk top top olmuş güllerin kokusu evimizi sarmış durumda. şimdiye kadar hiç bi satın alınmış gül evimizi bu denli güzel kokutmamıştı.

NESRIN dedi ki...

Ne kadar degisik bi kabak yemeginin tadini merak ettim acikcasi.

Adsız dedi ki...

Bu nasıl bir sevimliliktir yahu? Hiç duymamıştım bu kabağın adını...İki dirhem bir çekirdek, insanı mest eden bir görüntüsü var. Ben bunu yemeye de kıyamam. Mutfağımda süs olarak kalır galiba :)

zarpandit dedi ki...

yok ya kesmeyelim bunu:)
böle dursun bu kabak..
çok şirin gözüküyor kucaklayasım geldi:) ey allahım sadece tadını deil görüntüsünüde mükemmel yaratıyorsun:)
bu blog farklı farklı beni çeken herşey burda bi bakim dediğim bloglar arasında :)
yok böle bişi yahu :)

Zeynep dedi ki...

Yeme de yanında yat derler ya, bu kabağın da sadece görüntüsü bile yeter :) Eminim tadı da güzeldir. Zaten kestaneye benziyorsa kötü olamaz ki...

Cafe Gusto dedi ki...

Tijenciğim bu site görünüm olarak içimizi açarken yazılarla da çoğu zaman ruhumu dinlendiriyor.Sıcak ve sevgi dolu bir site.Ellerine sağlık...İyiki varsın...sevgiler..

Aybike Ceylan dedi ki...

Ne guzel olmus Tijen'cigim,

Ellerine saglik. Hele bir de halloween zamani gormelisin buralari. Her yer turuncu, her yerde boy boy kabaklar.

Sevgilerimi gonderiyor, guzel bir gun diliyorum.

Adsız dedi ki...

gerçekten içimi açtı. çok sevimli görünüyor. mesele buna kıyılıpta nasıl kesilir :)

Ferhanca dedi ki...

Köriyi sevemedim bir türlü.Halbuki baharatları çok severim.

Son cümle harika olmuş Afiyet olsun..

Adsız dedi ki...

Tijen'ciğim,
Bu kabağın tohumlarından ben de bulabilsem keşke...
Yetiştirirdim....
mine özgür

pandora dedi ki...

benim de içimi açıyor siten hep :)

selamlar,
umut