02 Haziran 2007

Dostlardan lezzetli eserler

İnsanın kendi kitabını imzalayıp bir dostuna hediye etmesi kadar, bir dosttan gelen imzalı kitaba sahip olmak da güzeldir. Onun sevincine, heyecanına ortak oluverirsiniz. Bilirsiniz ki o da en az sizin kadar (hatta belki çok daha fazla) emek vermiş, nice sancılı gün, gece geçirmiş, yazdıkları, araşdıkları toparlandıkça sevinçle karışık heyecan duymuş ve günü gelip yeni doğmuş bir bebek gibi kucağına aldığında, kim bilir nasıl gururlanmıştır. Kim bilir diyorum ya ben biliyorum o duyguyu. Çevirdiğim kitaplarla birlikte on bir kere yaşadım bu mutluluğu. Şöyle bir rahatlamayla birlikte artık onun sizin çocuğunuz olmadığını, nice yuvaya dağılacağını bilir, onu azad eder, kim bilir nerelerde geçecek bundan sonra yaşamı düşüncesiyle heyecanlanırsınız. Hele de hiç tanımadığınız, yüzünü görmediğiniz insanlar o kitaplardan birine sahip olup severek okuduysa, yararlanıp size teşekkür etmek için aradı veya yazdıysa, dünyalar sizin olur. Çok mutlu olursunuz, çok!

Bugün size iki kitap tanıtacağım. Birincisi çok değer verdiğim -meslektaşım demekte tereddüt ettim, kendimi yanına koyamadığım için- bir ablamın, Sevim Gökyıldız'ın İstanbul'un lezzet duraklarına dair çok kıymetli bir çalışması. İstanbul Ticaret Odası tarafından yayımlanan bu kitap, İstanbul'da her biri en az kırk yıldır varlığını sürdüren 40 tane lezzet durağını anlatıyor. Söyleşiler, anılar, eski ve yeni fotoğraflar eşliğinde. Ben isimleri saymaya başlamadan, siz kimi durakların adını sıralamaya başlayacaksınız. Gelin ben de alfabetik olarak dizeyim ardı ardına: Ali Muhittin Hacı Bekir, Asırlık Kanlıca Yoğurdu, Asri Turşucu, Bahar Pastanesi, Baylan Pastanesi, Bebek Balıkçısı, Beyti Et Lokantası, Boğaziçi Borsa, Cemilzade, Develi, Divan Lokantası ve Pastanesi, Hacı Abdullah, Hacıbozanoğulları, Hamdi Et Lokantası, Hünkar, İsmet Baba Balıkçısı, Kanaat, Karaköy Güllüoğlu, Kıyı Restoran, Koço, Konyalı, Koska, Krepenli İmroz Lokantası, Kurukahveci Mehmet Efendi, Lale İşkembecisi, Malatya Pazarı, Markiz (ne yazık ki bu kitap yayımlandıktan sonra kapandı), Bebek Badem Ezmesi, Namlı, Pandeli, Refik, Rejans, Saray, Ali Baba Lokantası, Çınaraltı Çay Bahçesi, Sarıyer Börekçisi, Sultanahmet Köftecisi, Vefa Bozacısı, Yanyalı Fehmi, Yedi-Sekiz Hasan Paşa Fırını. Bu hikayeye başka ne eklenebilir ki? Bu bir İstanbul lezzet tarihçesi. Adı İstanbul'da Kırk Yıllık 40 Lezzet Durağı olan bu kitaba ilişkin Hürriyet gazetesinde veya Zaman gazetesinde yayınlanan yazılar için gazete adlarını tıklayabilirsiniz.

İkinci kitap da yine bir dosttan, bir site komşusundan. Galiba yemek sitesi sahibi dostlarımız arasında ilk kitap yayınlayan Binnur oldu. Kendimi saymıyorum çünkü ben önce yazar, sonra site sahibi oldum. Binnur Akhun Önen'i Mis Kokulu Ekmekler'den tanıyorsunuz. İşte sitesindeki mis kokulu ekmekleri (elbette yeni tarif ve öyküler eşliğinde) öyküleriyle birlikte bir kitapta topladı Binnur. Bu güzel kitabı ilk tanıtanlardan biri olmak benim için bir gurur kaynağı. Ellerine sağlık Binnur'cuğum! Biliyorum ki başka kitaplar da hazırlanıyor, hazırlanacak becerikli site komşularımız tarafından. Hepsinin yolu açık olsun. Binnur'un kitabı İnkılap Yayınevi tarafından basıldı. Kitabının da sitesi kadar sıcacık ve sevgi dolu olduğunu, pek çok yararlı bilgi içerdiğini, içinde hepimizin kendinden bir şeyler bulacağı hikayeler barındırdığını göreceksiniz.

En başta iki kitap dedim ama son dönemde elime geçen (değer verip gönderdikleri için Alfa Yayınları Halkla İlişkiler ekibine teşekkür ederim) iki kitaptan daha bahsetmeden bu notu bitiremem. Bana en sevdiğim sözlüğümü anımsatan bir formatı var bu kitapların. Her ikisi de ciltli, her ikisi de renkli fotoğraflarla süslenmiş 600 civarında tarif içeriyor. Biri Mini Dev Vejetaryen Yemek Kitabı, diğeri ise Mini Dev Yemek Kitabı. Eh etyemezliğim malum, vejetaryen tarifler içereni beni çok daha fazla cezbetti ancak her ikisinde de yer alan tariflerin kolay uygulanabilir ve farklı kültürlerden derlenmiş olduğunu söyleyebilirim. Kitabın orjinali bir İtalyan yayınevi tarafından hazırlanmış ancak Türkçe'ye İngilizce'den çevrilmiş. Her iki kitabın da Alfa Yayınları sitesine bağlantısı var, kitap adına tıklarsanız yayınevi sitesine ulaşacaksınız.

22 yorum:

meltem dedi ki...

Sevgili Tijen;

Tanıttığın kitaplardan son iki tanesini inceleme fırsatım olmuştu ama ilk iki tanesini de sayende gördüm.İlk fırsatta onları da incelerim.Hepsinin yolu açık olsun.Kitap yazmak tahmin ediyorum ki sancılı bir olay inşallah tüm yazarlar emeklerinin karşılığını alırlar.Bu arada senin blog arşivine bakıyorum arasıra hepsini okumaya çalıştığım için yavaş ilerliyorum :) TİJEN CENNETTE resmin ne güzel olmuş...

sevgiler.

Adsız dedi ki...

Tanittigin kitablarin hic birini gorme firsatim olmadi ama gercekten cok isterdim bir kac tanesini gormek
yazinin baslarinda bir kac kelimen beni oyle dusundurdu ki anlatamam gecenlerde mailima bir puplesher mail yollamiz tariflerimi bir kitaba cevirmeyi istermisiniz diye
ciddiye almadim sandim benim ile dalga geciyorlar bir ara dusundum dedim keske gercek olsa..

su yazilarin icime isledi sanki

(yazdıkları, araşdıkları toparlandıkça sevinçle karışık heyecan duymuş ve günü gelip yeni doğmuş bir bebek gibi kucağına aldığında, kim bilir nasıl gururlanmıştır. Kim bilir diyorum ya ben biliyorum o duyguyu. Çevirdiğim kitaplarla birlikte on bir kere yaşadım bu mutluluğu.)

bu mutlulugu bende yasamak cok isterdim
sonra bana mail atan kiseye cevap yazdim ne yapmam gerektigini anlatirsa kabulum dedim yapalim cunki icime atesi o atti ve yardim etmesi beni yonlendirmesi gerekli diye dusundum nerden nasil basliyacagimi bilmiyordum ama malesef bir cevap gelmedi bende oylecene biraktim..

Tijen dedi ki...

Sevgili Meltem,
Ne yazık ki Türkiye'de çoğu yazar emeğinin karşılığını alamıyor. Genellikle yazarı kitabından en az para kazanan kişi bu memlekette. Kitabın gelirinin %10'unu kazansa kendini mutlu hissetmek sadece bize has mı bilmiyorum.
*
Sevgili Asya,
İnşallah sen de yaşarsın bu mutluluğu. Bu ille de kitap yazmak olmayabilir, ortaya gurur duyacağın bir eser çıkarmak (bu her ne olursa olsun) insana aynı sevinci yaşatır bence. İstersen o kişiye bir daha yaz, bazen mektuplarımız 'junk' listesine gidebiliyor. Eline geçmemiş olması ihtimalını de göz ardı etme derim.

Adsız dedi ki...

selam, Bugünde olmadı neyse galiba başka bahara kaldı görüşmek.Kitapların hepsini inceledim 40 lezzet durağı farklı bir çalışma diğerleri tarif kitabı sınıfına giriyor faydasını görene faydalıdır diyelim ve harcanan emekleri es geçmeyelim.Bu arada homer yayınevinden AHMET ÜNALın ANADOLUNUN EN ESKİ YEMEKLERİ HİTİTler ve çağdaşı toplumlarda mutfak kültürü diye bir kitap çıktı ilginç bir kitap Hititler ve çağdaşlarının nasıl yemek yapıp yediklerini nasıl bira içtiklerini ve bunun kültürünü anlatıyor ilgilenenler için ilginç ZENGİLE

Tijen dedi ki...

Sevgili Zengile dostum,
Siz gidebildiniz mi Hüseyin Çimrin'in konuşmasına? Ben çok istemekle birlikte başka bir sözüm nedeniyle katılamadım. Dediğiniz gibi, galiba başka bir bahara kaldı görüşmek. Bahsettiğiniz kitabı bilmiyorum. Yakın bir zamanda çıkan Hitit zamanındaki ekmekleri anlatan kitabı görmüştüm ama bunu görmedim. Çok ilginç olmalı, araştıracağım. Çok teşekkürler paylaştığınız için.

Adsız dedi ki...

selam, keşke görüşebilseydik yinede ümitliyim. Ben bu gün konuşmayı dinlemeye gittim sizde gelirsiniz diye aslında bildiğim şeylerdi .Ben esas geçen 2 günlük sempozyumu konuşacaktım sizinle.Dediğiniz ekmekle ilgili kitabı biliyorum akademik dille yazılmış ama çok ilginç bir kitap D&R da bir gördüm tuzlu geldi almaya karar verincede kalmamıştı. Benim dediğim kitap yeni çıktı ben intden aldım anamın aşıyla beraber İyiki o kitabdan bizi haberdar ettiniz orada bir söz var (ye kavurgayı iç suyu et olsun- Ye hediği iç suyu dert olsun) Bizdede bir söz var (Ye tatlıyı içme suyu yanarsa yansın Ye yağlıyı iç suyu donarsa donsun) Diyeceğim bu türdeş sözlerin varlığından haberdar olmak için bile o kitabı almaya değermiş. Bu tür çalışmaları yapanlara (sizde dahil) sonsuz teşekkürler ZENGİLE

Tijen dedi ki...

Müjgan Hanım'da daha ne çok bilgiler var! Onun bir diğer kitabı da Atalar Sözü Yerde Kalmaz. Sivas'taki sözlü gelenek üzerine yine çok zengin bir araştırma. Kitabevi Yayınları'ndan. Ben Müjgan Hanım'ın tırnağı bile olamam Zengile dostum. İnşallah yaşadığım kırgınlıkları atlatırım da yine eski heyecanım ve isteğimle çalışmaya devam ederim. Öğrenecek, araştıracak çok konu var bu memlekette ve büyüklerimizle birlikte gidiyorlar, hızla.

Adsız dedi ki...

Sevgili Tijen,
Kitap tavsiyelerin için çok teşekkür ederim; ilk iş, önceliği "İstanbul'da kırk yıllık kırk lezzet durağı"na vereceğim ve onu sevgili eşime hediye edeceğim. Şöyleki, yemeyi içmeyi "fazlasıyla(!)" seven benim biricik sevgilim, isminlerini sıraladığın o lezzet duraklarında tavlamıştır gönlümü(herhalde gitmediğimiz kalmıştır birkaç tane).Konyalı'dan aldığım poğaçalarla yapardık kampüste kahvaltımızı, Yanyalı'yı keşfettiğimizde "bizim oraların" kabak tatlısını bitmesin diye nasıl yavaş yediğimizi unutamam, Develi'nin methiyeler düzülecek kadar güzel kebaplarını okulu bitirince tadabilmiştik, İsmet Baba'da balık rakı ve boğaz manzarası üçlüsüyle ayrılıklardan ve kavuşmalardan konuşmuştuk sonra o memleketine dönmüştü. Kısmetse temmuz sonu gibi kavuşacağız tekrar ve İstanbul'dan uzaklarda, öğrencilik yıllarımızı bu kitaptaki listeye "tik" atarak anacağız.

Sevgiler,
Derya

Tijen dedi ki...

Derya'cığım,
Herhalde çok anlamlı bir hediye olacaktır. Aslında Ticaret Odası bu kitabı henüz satışa çıkarmadı, umarım en kısa zamanda bu gerçekleşir. Ve sanırım bu kitap için yazdığım tanıtım yazısı (Radikal Kitap'ta yayınlanacak bir aksilik olmazsa) tam da seni/sizi anlatıyor!

Punto dedi ki...

Şu ekmek kitabı işimize yarayacak galiba. Çocuklar annelerine ekmek makinası hediye ettiler. Her geldiklerinde de çeşitli ekmek bekliyorlar.

Tijen dedi ki...

Akın abi,
Binnur'un kitabı gerçekten çok hoş. Tavsiye ederim. Epey bilgilendirici olacaktır.

Adsız dedi ki...

Tijen'cim paylasim icin tesekkürler.Ilk kitabin adini vermemissin.Bu kitabi almak isterim.Yakinda Türkiye'ye geliyorum.Yine her zamanki gibi bir sürü kitap ile dönecegim.Haaa.Ekmek kitabinin siparisini simdiden verdim bile...SEVGILER

Tijen dedi ki...

Rica ederim ve teşekkür ederim sevgili Serap. Kitabın üzerinde adı okunuyor diye gerek görmemişim herhalde. Hemen ekledim. Henüz satışı yok bildiğim kadarıyla ancak Sevim abla satışa çıkması için girişimlerde bulunulduğunu söylemişti.

bir demet feslegen dedi ki...

Sevgili Tijen
Bu birbirinden hoş konulu kitaplardan bizleri haberdar ettiğin için çok teşekkürler. Ben ilk önce ekmek kitabını alacağım sanırım çünkü minik bebeğime dışarıdan satın aldığım ekmeği her yedirişimde içimden bir ses "öğren artık şu ekmek yapımını" diyor!
Sevgiler
Eda

Adsız dedi ki...

Merhaba, nasıl bu kadar geç görürüm burayı, hayretler içindeyim.. Hiçbir şey için geç kalınmaz gerçi :) Çok çok sıcak bi'yer.. Emeğinize, ellerinize sağlık..
Sevgiler..

Adsız dedi ki...

Paylaşımlarınız için teşekkür ederim.İki kitabıda mutlaka araştırıcam burada.Yzılarınızıda zevle okuyup takip ediyorum

Bocuruk dedi ki...

Müjgan teyze gibi (kızı çocukluk arkadaşımdır), sizin gibi, Sevgili Mutfak Solisti gibi, Sevgili Binnur gibi, Sevim Hanım gibi insanlara hayranım ben. Çok güzel şeyler yapıyorsunuz çok! Sevgili Tijen bence sen de yaşadığın kırgınlıkları bırak bir tarafa ve üretkenliğine hız kesmeden eski heves ve heyecanınla devam et ki seni sevenler mahrum kalmasın. Ve de dediğin gibi bunları öğreneceğimiz büyükler bizi terk etmeden.
Sevgilerimle...

Selen dedi ki...

Sevgili Tijenciğim (ciğim diyeceğim artık çünkü hanım çok resmi kaçıyor, ablalığı da yakıştıramadım zira gençsiniz),
Kitap tanıtımları için çok teşekkürler. 40 Lezzet Durağı'nı önceden de bir yerde okumuştum. En kısa zamanda alacağım. Zira yeni yerler denemeyi çok seviyorum. Sevgili Binnur'un kitabını da çok merak ediyorum. Blog dünyasından arkadaşların yazarlığa geçişini görmek çok hoş. Gerçi dergicilik ve gazetecilikten sonra çok da zorlanmamış olsa gerek ama yine de kitap çıkarmak önemli bir iş. Siz de bunu en iyi başaranlardansınız.
Çok öpüyorum

Sanem dedi ki...

Satışa çıkar çıkmaz siparişini vericem, ne güzel anlatıyorsunuz siz, çok teşekkürler.
S.

Burçin'in Denemeleri dedi ki...

İki kitap da çok güzele benziyor gerçekten. Bilgilendirmen için çok teşekkürler Tijen.
Sevgiler,

Tijen dedi ki...

Rica ederim sevgili Eda,
Evde ekmek yapmaya başladığında eminim hazır ekmekleri yemek bile gelmeyecek içinden.
*
Sevgili Bilun,
Geç diye bir şey var mı? Her gün yeni bir şeyler öğrenmiyor, keşfetmiyor olsaydık hayat bu kadar heyecan verici olmazdı zaten.
*
Sevgili Aysun,
Çok teşekkürler.
*
Müjgan hanım ne hoş bir insan değil mi sevgili Bocuruk. Onun bu üretkenliğine ve bizlerle paylaştıklarına o kadar hayranım ki, uzun ve verimli bir ömür diliyorum kendisine çünkü ondan öğrenecek daha pek çok şeyimiz var.
*
Sevgili Selen,
Darısı başına diyeyim mi?
*
Sağol sevgili Sanem, sen de sağol, okuduğun ve duygularını paylaştığın için.

Tijen dedi ki...

Umarım işe yarar sevgili Burçin!