28 Ocak 2011

İşte sorunun yanıtı

Ben bu yazıyı yazarken, 27 tane yorum vardı ve şöyle tahminler yer alıyordu yorumlarda: Ateşte közlenmiş ve tırtıklanmış patates, muz kabuğu, şeker pancarı, mantar, muşmula, ananas, çükündür (bu şeker pancarının yerel adı değil mi Necla'cığım?), patates, közlenmiş soğan, bir meyve veya sebzenin ortadan kesilmiş kesiti, yerelması, kereviz, kestane, zencefil... Hayır arkadaşlar hiç biriniz bilemediniz. Bu yolunu kaybedip başka denizlerde kaybolmuş bir denizkızının kuyruğu. Sevdiği adamın peşinden yüzerken yolunu kaybetmiş bir denizkızının kuyruğu. Sonra gece olmuş ve hangi yöne doğru yüzeceğini bilemez halde bir o tarafa, bir bu tarafa yüzmeye başlamış. Birden uzaklarda bir ışık görmüş ve son kalan enerjisiyle ışığa doğru yüzmüş. Teknesinde oturup sessizce yemeğini yiyen yaşlı bir adam varmış ışığın olduğu yerde. Teknenin kenarına doğru tırmanmış ve yaşlı adama derdini anlatmış. Yaşlı adam bakmış ona, ağzını açmadan. Bakmış, bakmış, bakmış. Sonra ona kendi hikayesini anlatmaya başlamış. Sesini ilk duyduğunda o da şaşırmış. Öyle çok zaman olmuş ki kendi sesini duymayalı. Gitgide açılmış, karşısında konuşabileceği birini bulmak öyle hoşuna gitmiş ki çocuklar gibi şen çıkmaya başlamış sesi. Ona demiş ki, "genç bayan, bir zamanlar benim de sizin gibi ipek saçlı, güzel bakışlı bir karım vardı." Sonra bir süre susmuş. Başı öne düşmüş, omuzları çökmüş, oturakalmış. Denizkızı bu yaşlı adamın hikayesinden etkilenmiş, üzülmüş bu süklüm püklüm duruşuna. Sevdiği adamı nerede bulabileceğini sormayı unutmuş. Yaşlı adam denizkızına eşinin onun herşeyi olduğunu ve onsuz bir gün dahi geçirmeyi düşünemeyeceğini, yıllar yılı birlikte mutlu bir hayatları olduğunu anlatmış. Hiç çocukları olmamış ya bunu hiç dert etmemişler. Birbirlerine olan sevgileri öyle derinmiş ki, bu sevgiyi paylaşmayacak olmalarına için için sevinmiş her ikisi de. Sonra bir gün, aniden, sırma saçlı karısının içine bir hastalık girmiş. Doktorlar ne olduğunu anlayamamışlar bu hastalığın. Karısı öyle akla hayale gelmedik şeyler yapıyormuş ki onu zaptetmenin imkanı yokmuş. Mahalleliye rezil olmuşlar. Yani adam öyle düşünmüş. Sonunda doktorlar karısının akıl hastanesine kapatılması gerektiğine karar vermişler. Yaşlı adam öyle utançla doluymuş ki, karısını bir kere dahi ziyaret edememiş kapatıldığı hastanede. Konu komşu içine şeytan girdiğine inandırmışlar onu. Korkmuş aynı hastalığın ona da bulaşacağından. Gün gün hayattan kopmuş, uzaklaşmış herşeyden, herkesten. Şehirde yapamayacağını anlayınca kimseciklerin olmadığı bu kıyıya göçmüş. Balığını tutar, bahçesinde yetiştirdiği sebzeleri, ormandan topladığı meyveleri yer, tek başına yaşar gidermiş. Yalnızlığa öyle alışmış ki karısını da, ailesini de, konu komşusunu, kentteki alışkanlıklarını da unutmuş, huzuru yalnızlıkta bulmuş. Ama o gün birden bir heyecan duymuş. Galiba gece gördüğü rüyadan etkilenmiş, öyle söylemiş denizkızına. Rüyasında karısının denizden çıkıp yanına geldiğini görmüş. Öyle yorgun, öyle yorgunmuş ki karısı, onu yatağa yatırmış ve günlerce uyumasını izlemiş. Sabah uyanıp da rüyasını anımsadığında, eski hayatı film şeridi gibi gözlerinin önünden geçmeye başlamış. O rüyanın bir işaret olduğunu düşünmüşse de o günü her günkü gibi yaşamış. Sonra ne olmuş? Sonrasını inanın ben de bilemiyorum. Siz biliyor musunuz?
(Not: Aslında sorunun iki yanıtı var. Birincisi hayal gücünüzü zorlamanızı, sınırlardan taşmanızı öneren yanıt, yani yukarıdaki. Daha pek çok yanıtı olabilirdi bu sorunun. Fotoğrafı çektiğim ilk andan itibaren benim için denizkızının kuyruğuydu bu. Ama tabii bir yanıtı daha var. Onu da pek çok arkadaşımız bildi: Şeker pancarı! Hem de fırınlanmış şeker pancarının ortadan kesilmiş hali. Yani onu da bilen oldu. Kutluyorum!)

16 yorum:

Mimosa Café dedi ki...

çok tatlısın :)

Unknown dedi ki...

Sonrası yok bence, keşke olsa....

Narince dedi ki...

Şeker pancarına bizim köyde çükündür derler evet.Ama öykü çok etkileyici, çok!

daimamutfak dedi ki...

öyle güzel anlatmışşınki,yazı sonunda durdum..çok etkileyici..

Delfina ; dedi ki...

yaa çok etkilendim,sonrasını merak ediyorum.lütfen lütfen masalın devamı gelsin Tijencimm :)

ben de ananas sanmıştım,yine bizi şaşırttın canım...nereden buldun yoksa sen de deniz kıyısında otururken denizkızı mı geliyor yanına hep? :)

burcu dedi ki...

Cok istah acici gozukuyor!

lezzet sefasi dedi ki...

masali dinlemiyorda , sanki seyrediyor gibi hisettim.
Harika bir hikaye, tabiki bu hikayenin guzel yani sizin anlatiminiz.
Firinnlanmis seker pancari ni duyardim hep ama hic gormedim hic de tatmadimda.
Eminim cok guzel dir.
Sevgiler
Sefa

kalpkurabiye dedi ki...

bence bu derin manalı hikaye için yazdığınız son satırlar sözün bittiği yer olmuş..
gerisi yok..
şeker pancarı olduğu hiç aklıma gelmemişti:)
hoş bir anektod ve güzel bir ders oldu bana:)

kara kitap dedi ki...

yiyecek fotoğraflarından masallar, öyküler yazmak... :)) bunu ancak siz yapabilirsiniz,sahi şimdi fotoyu bütün olarak koyunca benim de gözümde ilk canlanan bir denizkızı kuyruğu oldu.

Hülya dedi ki...

Denizkızının kuyruğunu çıkarması üzerine mantık yürütürsek ..(bak işte masalı bile öylece hayallere bırakamıyoruz mantıklı bir bağlantı kurmalı)....

Sonra deniz kızı hiç çocuğu olmayan yaşlı amca ile birlikte yaşamaya başlıyor..

Hadi masal yapalım...
Denizkızı aslında yaşlı amcanın hiç olmayan kızıymış..Ve denizden çıkıp babasına kavuşmuş...
Rüya da buna işaret ediyormuuuuş...
Mutlu son...

Adsız dedi ki...

Yorum yazmamistim ama kesin seker pancari bu demistim icimden:) Bir ara seker pancarlariyla epey bir hasir nesir olmustuk da, pismisi de olsa tanimasam ayip olurdu. Tadi da nefistir. Cok sevdim bu oyunu ben Tijencim:)

bir dilim bir tutam dedi ki...

Hos bir hikaye....Ama sonunu da merak ettim dogrusu...Arkasi yarin diyebilirmiyiz...

Ferkay dedi ki...

Öyle güzel anlatmışsınki Tijenim okurken çok etkilendim.
Harikasın seni çok seviyorum..

minimalist dedi ki...

hikaye harikaydı; enteresan bir beyin cimnastiği oldu :)))

meleginmarifetleri dedi ki...

Tijencim ben geçen hafta pazardan almıştım hala beni bekliyor şeker pancarı doğrusu ne yapacağımı da bilmiyorum satan kadın haşla patates gibi ye yada haşla turşu yap dedi bakalım ne yapacağım...........

pembe dedi ki...

bence melek kanadı :)))