Geçen hafta TRT Belgesel kanalında yayınlanan programın çekimi için İzmir'e gittiğimde Kemeraltı'na da uğradım. Aslında vaktim olmayacaktı. Yirmidört saat bile kalmayacaktım İzmir'de. Sabah çok erken uyanınca otel kahvaltısından memnuniyetle vazgeçip (otellerden de kahvaltılarından da pek haz etmem) Kemeraltı'na koşturdum. Saat 08:00. Havra Sokak'taki dükkanlar, tezgahlar yenice açılıyor. Kemeraltı'nın en sevdiğim yeri olan Kestane Pazarı'ndakiler de öyle. Değirmen'e gitmek amacım. Günün ilk müşterisi benim. Liste uzun. Bir kere bütün "ezme"lerden alacağım, buğday ezmesi, arpa ve çavdar ezmesi. Kafamda onlarla yaratacağım tarifler var. Sonra nohut unu, keçiboynuzu tozu, kabuklu kırmızı mercimek, deniz tuzu, mercimek unu, çorbalık buğday, baharatlar... Aldıklarımı orada bırakıp Hisarönü'ne yollandım. Boyozla kahvaltı etmekti niyetim. Dükkanlardan birinde boyozu nereden aldıklarını sordum. İzmirliler ağızlarının tadını bilirler çünkü. Tarif ettiler, gittim. Bir boyoz, bir kaşarlı, domatesli poğaça aldım. Çay içecek yer aranırken dedeyle tanıştım. Ona dede diyordu çevredekiler. Ufacık bir çay ocağını işletiyordu ve içebileceğim en leziz çayı bulmuştum. Teşekkür ettim bu güzel çay için, ikinciyi istedim. Çok mutlu oldu ve bana iyi çay yapmanın sırlarını anlattı. Boyoz çok yağlıydı, bir ısırıktan sonra yiyemedim. Poğaça fena değildi. En azından yağı midemi rahatsız etmedi. Gelen geçeni izledim, çayımı bitirip kalktım. Aldıklarımı ufak valizime yerleştirip çekim için TRT binasına gittim. Eve dönünce o güzelim malzemeleri kavanozlara koydum, hepsini etiketleyip kilere kaldırdım. İşte bu kurabiyeler de oradan aldığım ezmelerle yapıldı. İçinde buğday, çavdar ve arpa ezmesi, üç tam unun karışımı (buğday, çavdar ve arpa yine), ufak doğranmış gün kurusu kayısı, ceviz, kuru üzüm, bal, tarçın, karbonat, rendelenmiş taze zencefil ve elma püresi var. Şekilsiz kurabiyelerden işte ancak tadı öyle güzel, malzemesi öyle zengin ve şifalı ki, ona kuru meyveli şifa bombası demeye karar verdim. Evet, çayın yanında bombalar var bugünlerde. İki taneden fazlası yasak çünkü -şaka gibi ama- her biri 80 kalori. Belki üzümle kuru kayısıyı birlikte kullanmasam kalorisi daha az olurdu. Yoksa içinde ne yağ var, ne yumurta. Bal da hepi topu 3 tatlı kaşığı!
07 Aralık 2010
Kuru meyveli şifa bombası
Geçen hafta TRT Belgesel kanalında yayınlanan programın çekimi için İzmir'e gittiğimde Kemeraltı'na da uğradım. Aslında vaktim olmayacaktı. Yirmidört saat bile kalmayacaktım İzmir'de. Sabah çok erken uyanınca otel kahvaltısından memnuniyetle vazgeçip (otellerden de kahvaltılarından da pek haz etmem) Kemeraltı'na koşturdum. Saat 08:00. Havra Sokak'taki dükkanlar, tezgahlar yenice açılıyor. Kemeraltı'nın en sevdiğim yeri olan Kestane Pazarı'ndakiler de öyle. Değirmen'e gitmek amacım. Günün ilk müşterisi benim. Liste uzun. Bir kere bütün "ezme"lerden alacağım, buğday ezmesi, arpa ve çavdar ezmesi. Kafamda onlarla yaratacağım tarifler var. Sonra nohut unu, keçiboynuzu tozu, kabuklu kırmızı mercimek, deniz tuzu, mercimek unu, çorbalık buğday, baharatlar... Aldıklarımı orada bırakıp Hisarönü'ne yollandım. Boyozla kahvaltı etmekti niyetim. Dükkanlardan birinde boyozu nereden aldıklarını sordum. İzmirliler ağızlarının tadını bilirler çünkü. Tarif ettiler, gittim. Bir boyoz, bir kaşarlı, domatesli poğaça aldım. Çay içecek yer aranırken dedeyle tanıştım. Ona dede diyordu çevredekiler. Ufacık bir çay ocağını işletiyordu ve içebileceğim en leziz çayı bulmuştum. Teşekkür ettim bu güzel çay için, ikinciyi istedim. Çok mutlu oldu ve bana iyi çay yapmanın sırlarını anlattı. Boyoz çok yağlıydı, bir ısırıktan sonra yiyemedim. Poğaça fena değildi. En azından yağı midemi rahatsız etmedi. Gelen geçeni izledim, çayımı bitirip kalktım. Aldıklarımı ufak valizime yerleştirip çekim için TRT binasına gittim. Eve dönünce o güzelim malzemeleri kavanozlara koydum, hepsini etiketleyip kilere kaldırdım. İşte bu kurabiyeler de oradan aldığım ezmelerle yapıldı. İçinde buğday, çavdar ve arpa ezmesi, üç tam unun karışımı (buğday, çavdar ve arpa yine), ufak doğranmış gün kurusu kayısı, ceviz, kuru üzüm, bal, tarçın, karbonat, rendelenmiş taze zencefil ve elma püresi var. Şekilsiz kurabiyelerden işte ancak tadı öyle güzel, malzemesi öyle zengin ve şifalı ki, ona kuru meyveli şifa bombası demeye karar verdim. Evet, çayın yanında bombalar var bugünlerde. İki taneden fazlası yasak çünkü -şaka gibi ama- her biri 80 kalori. Belki üzümle kuru kayısıyı birlikte kullanmasam kalorisi daha az olurdu. Yoksa içinde ne yağ var, ne yumurta. Bal da hepi topu 3 tatlı kaşığı!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
36 yorum:
Bu aralar ben de bu tarz sağlıklı kurabiye ya da bar yapma niyetindeyim... Ellerine sağlık Tijen Abla, sevgiler...
harika duruyor, böyle bir şey yapma planım var son günlerde ama yulaf mı gevrek mi karar veremedim hala. afiyetler olsun, çay keyfinizde...
Balı çok az koymuşsunuz, ben duramam bunlardan en az iki tane yerim:) Ne güzel gezmiş, alışveriş yapmışsınız, bir İzmirli olarak Kemeraltına gitmeyeli yıllar oluyor, Hisarönün'de çay içmek ne güzel olurdu şimdi.
Gerçekten bomba olmuş bunlar.Arada bir kaçamaklar da lazım. Sevgiler.
Günaydın
Ege tv canlı da izledim sizi akşam,çok güzeldi.Uzun zamandır görmediğim bir tanıdığımı görmüş gibi heyecanlıydı :).
Bu günkü bomba çok güzel görünüyor Tijen hanım sizden bir şey rica edeceğim izninizle..
Tariflerin malzemelerini verirken onlara bir belirginlik verebilir misiniz... gibi --- gibi yakın gözlüğümle onları aradan seçip görmekte zorlanıyorum bazen..
Teşekkürler
Esma
Ohh mis gibi bir tarif daha..
daha yapacaklarım arasında sırayı bozmak istemem ama,
bu en son sıradan çıkanlardan olur gibi :)
çok sevgiler, kolaylıklar diliyorum Tijenim.
Sevgili Esma,
Ben herkes kendi tarifini yaratsın istiyorum. Burada verdiklerim benim kullandığım malzemeler. Sizin evinizde vardır, yoktur bilemem. Hayatınızda bir kere kek, bir kere kurabiye yaptıysanız ve içine neler konduğunu iyi kötü biliyorsanız kendi tariflerinizi yaratabilirsiniz, inanın bana!
Aysel'ciğim,
Yap tabii! Şekerden de, margarinden de kimseye hayır geldiği görülmemiş, hayatımızda olmasınlar.
*
SSK,
Eminim harika bir şeyler çıkacaktır ellerinden, şimdiden afiyetler olsun.
*
Sevgili Fadiş,
Bu miktar bal bile çok geldi. Hiç koymasam da olurmuş dedim. Ya da kuru meyveleri daha az kullanabilirmişim (5 kuru kayısı, 3 çorba kaşığı da kuru üzüm koymuştum).
*
Serap'cığım,
Bunlar pek kaçamak sayılmaz aslında. Sadece miktarı sınırlı tutmak gerekiyor o kadar.
*
NuNu'cuğum,
Senin benim tariflerime ihtiyacın yok ki tatlım, sen zaten harika şeyler yapıyorsun.
Boooom diye patlama sesi geldi mi kulağına Tizo'cuğum? Sen yap ye bende ses getirsin, lezzet uzaklarda olsa da lezzet yani.
Tijencigim...ben evlendikten sonra Izmir´i gördüm ve tanidim.Ilk zamanlar sevemedim,Istanbul´un yerini tutmuyordu sanki...ama yillar gectikce yeni kesifler yapinca,artik alistim. Gittigimde Kemeralti ve Hisar camii´nin cevresine bayiliyorum,oraya mutlaka ugrarim.Ama bak bu saydiklarini hic bilmem...bir sonraki gidisimde senden ön bilgi toplayacagim...kurabiyeler inanilmaz lezzetli ve dedigin gibi bomba misali...ellerine saglik, sevgiler
zehra
boyle birde pekmezli kekin vardi oda atom bombasi :) faydali, lezzetli, nispeten hafif her zamanki Tijen bombalari..
Merhaba,
ilk defa blogunuza girdim, gerçekten çok güzel bilgiler edindim, böyle bi site için sizi tebrik etmek istedim.
Fatma Baysal
Fatma hanım merhaba,
Çok teşekkürler güzel yorumunuz için.
*
Oya sultan,
Geldi geldi! Ben de nerden geldiğini anlamadıydım!
*
Zehra'cığım,
Bir dahaki sefere birlikte denk getirir gezeriz inşallah!
*
Beste'cigim,
Evet "nispeten hafif" denilebilir. Bunlar pek hafif olamadi ama bir dahaki sefere kuru meyve miktarini azaltacagim, kesin!
Çok güzel olmuş bu şifa bombaları.Denedikten sonra yağsız ve şekersiz yiyaceklerinde ne kadar lezzetli olduğunu görüp mutlu oluyorum.Teşekkürler,sevgiler.
Tijencim yine harikalar yaratmışsın, tam benlik kurabiyeler olmuş bunlar. Elma püresi kıvam için yağın yerini tutuyordu yanılmıyorsam, değil mi?
Ellerine sağlık:).
Sevgiler..
aslı
Aslı'cığım,
Kesinlikle! Hiç yağ yok zaten bunda, elma püresi mucizeler yaratıyor.
*
Başak'cığım,
Ne güzel böyle keşiflerde bulunmak değil mi?
Kemeraltına gidince ben de uğrarım Değirmen'e. Arpa,yulaf,çavdar ve kepek ezmesinden alıp karıştırıyorum sütle yemeyi seviyorum ben. Eskiden içine ceviz ve çikolata da eklerdim şimdi sadece elma doğruyorum. Acayip doyurucu oluyor.
Elma püresinin yakışmadığı yer yok zaten Tijen'ciğim..Tam adına layık olmuşlar,gönlüne sağlık..Aklım kaldı doğrusu..))
caktirmadan "boyoz" neymis onu ogrendim. carsaf boregi modunda corekmis, hem de cok yagliymis, elbette Tijen'e gore degil:)
LaMa,
Gerçekten çok ağır geldi. Unutmuşum yağlı yiyecekleri. Poğaça onun yanında masum kaldı iyi mi?
*
Gül'cüğüm,
Sen öyle güzel şeyler yapıyorsun ki benim eciş bücüş şeyler seninkilerin yanında iyice çirkin durur!
*
Ada ve Deniz'in annesi,
Ne güzel bir dükkan değil mi Değirmen? Çok seviyorum doğrusu!
Kurabiyelerin sırrını aldık makarna kardeşim de çayın sırrı neymiş?
Meraklı kedi Margot
tijen hanım merhaba şifa bombalarınız harika olmuştur eminim size soracağım sorunun şifa bombalarıyla alakası yok
bazen en lezzetli yiyecekler başlığında anlattığınız fasulye pişirme usulünüz çok hoşuma gitti severek tükettim.. yaptığınız yemeklerin kalorisini de bilen uzman birisi olduğunuz için bu soruyu size sormak istedim ben bu akşak iki orta boy kabağı dörde böldüm orta büyüklükde doğradım tavaya bir tatlı kaşığı zeytinyağ bir diş sarımsak azıcık karabiber 10 dakika kısık ateşte pişirdim üzerine 3 kaşık ev yoğurdu koydum ve afiyetle yedim bu yediğim yemeğin kalorisi ne kadardır dikkat ediyorum tarifleriniz aşağı yukarı 100 kalori aslında üzerine yoğurt koymadan yemem lazımdı cesaret edemedim nasıl bir lezzetle karşılaşacağımı bilemediğim için yoğurt ilave ettim hata mı yaptım acaba mehtap hanımın deyimiyle yoğurt bonus mu oldu
mehtap hanımın yazılarıyla motive olurken sizin sağlıklı yemeklerinizlede ne yemeliyim düşüncesinden kurtuldum hem mehtap hanıma hem de size dua ediyorum beni kendim için birşeyler yapmaya alıştırdığınız için size başka bir soru daha sormuştum pazardaki teyzelerden aldığım ebegümeci sütleğen gibi bitkilerden çorba yapabilirmiyim diye anlattığınız gibi pişirdim mehtap hanımın izniylede yarım bardak süt ilave ettim severek sizede minnettar olarak içtim
NİLGÜN
Böyle her yanından sağlık akan lezzet toplarına bayılıyorum. O kadar güzel görünüyor ki! Kısa da olsa keyifli bir İzmir seyahati olmuş. İstanbul'a da bekleriz:)
Sevgili Nilgün,
Afiyet olsun! Kabağın kalorisi çok düşük ancak Mehtap bu ara akşam yoğurt veriyor mu? Ona bakmak lazım. Bu onun programı, doğrusunu istersen ben kimseyi yönlendirmek istemem ancak bir öneride bulunabilirim bir sonraki sefer için: Ben kabağı rendeleyip yağsız olarak suyunu çekecek kadar kavurdum, biraz soğuyunca içine bol taze soğan ve dereotu koyup yumurtayla karıştırdım. Böylece hem sebze hem protein yemiş oldum, yani tam şu anda akşamları önerdiği şey oldu Mehtap'ın.
Evet evet İstanbul'u da eklemeli listeye Zero. Keşke fırsat olsa da geldiğimde görüşebişsek.
işi ehline sor demiş atalarımız ne güzel söylemişler keşke yoğurt koymadan önce sorsaydım size mehtap hanım akşam yoğurt vermiyor ama dedimya içimden gelmedi sade yemek öneriniz için teşekkür ederim bu kaçamak oldu öyleyse
NİLGÜN
Ah nicedir nerede bulmali dediklerimi saymissin Tijen! Soyle dogru duzgun yulaf ezmesi, nohut unu Hint yemekleri icin ozellikle! Olmadi Izmir'deki arkadasima sorayim :) Tesekkurler...
alacağın olsun
Tijen'ciğim,
Gerçekten de istanbul'u niye düşünmüyorsun bu kurslar için.
Oysa ne çok ihtiyacımız var senin öneri ve tariflerine.
TV programlarını da kaçırdığım için çok üzülüyorum. Onların videolarını sayfana koyman mümkün değil mi? Mehtap radyo röportajını koyduğunda çok sevinmiştim.
Bir düşün lütfen olur mu?
Öpüyorum.
Hayırlı günler, çok leziz ve iştah açıcı görünüyor. Ellerinize, emeğinize sağlık.Bende deneyeceğim.
Saygılar.
Resimi gördüm,malzemeleri okudum,"Harika"dedim! Ellerine saglik! Sevgiler ;)
süper ötesi. kalorili ama faydalı da en azından diye avunulabilir atıştırma esnasında :)
Annem bundan yese kilo alırmı dersiniz ?
Merhaba Tijen Hanım,
Mehtap Hanım'ın bloguna adıma bıraktığınız iyi dilekler içeren mesajınız için teşekkür ederim. Radikal gazetesindeki yazılarınızla tanımıştım sizi...Sonra bir arkadaşım "mutfakta zen"'den bahsetti, oldukça uzun bir zamandır izleyicinizim...Ege ve Akdeniz mutfağı meraklısı olarak da "Bir ot masalı"nın müdavimi...Kıtırık pıtırık diyetlik kurabiyeleriniz tarifinize biraz pekmez eklenerek ve diyet kekiniz kavılca unu bulamadığım için onsuz yapıldı ve afiyetle yendi, yeni tariflerinizi dört gözle bekliyoruz.
Selamlarımla.
İnci hanım,
Çok incesiniz, çok teşekkürler. Zaten bu tür kurabiye ve keklerim herkesin kendi evindeki malzemeyle yapabileceği şeyler. Bu yüzden birebir ölçü vermiyorum ya zaten. Hepsi vazgeçilebilir malzemeler. Tek vazgeçmemek gereken şey olabildiğince doğal ve sağlıklı malzemeler, gerisi mesele değil.
Yaban mersini yiyerek biriken bütün yazıları okuyorum, ne çok ve ne keyifli güzeller birikmiş! Gelecek sefere derya kuzusu Yunus ve ben bize bekleriz Tijen.
Yorum Gönder