28 Temmuz 2010

Değişen alışkanlıklar

Akşamüzeri soğan doğruyorum. Fatma'yla Burhan'dan aldığım taze fasulyeyi ayıklamış, yıkamışım. Soğan fasulye için. Yarısı bahçeden, yarısı pazardan domatesleri de yıkayıp hazır etmişim. Soğanları farklı şekilde doğruyorum artık. Yine küp küp (kulakları çınlasın Ümit usta ilk kitaplarımı almış, incelemiş ve bir imza gününde tanıştığımızda bana, "soğan ufak doğranmalı, yemeğin içinde görünmemeli" demişti. Oysa ben soğanın görünmesini severim. Saklayacak nesi var ki güzelim soğanların) doğruyorum çoğu zaman ya soyarken hem tepesini hem sap kısmını kesiyor ve ters yüz edip öyle doğruyorum. Nasıl diyeyim, kök kısmından değil, sap kısmından başlıyorum doğramaya. O zaman doğrama işleminin sonuna geldiğimde zorlanmıyorum, dağılmıyorlar çünkü. İşte bugün yine soğan doğrarken mutfakta zaman içinde değişen alışkanlıklarımı düşündüm. Mesela artık taze fasulyeyi pişirirken soğan ve sarımsakları (evet ben sarımsak da koyuyorum taze fasulyeye) zeytinyağında hafifçe kavurduktan sonra yıkadığım fasulyeleri ekliyor, biraz da birlikte kavuruyorum. Onlar kavrulurken ben domatesleri soyuyor, bir tabakta biriktiriyor, sonra doğrudan tencerenin içine doğruyorum. Hepsini güzelce bir karıştırıp kapağını kapatıyor, ateşi iyice kısıyor, kendi kendine pişmeye bırakıyorum. Sizin de vardır değişen alışkanlıklarınız, yağ, tuz, su, pişirme yöntemleri, mevsimler, vs. Var mı acaba burada paylaşmak istedikleriniz? (Bütün gün Maya hanımın peşinde koşturmaktan bitap düşmüşüm, cümlelerim eciş bücüş olduysa affola.)

26 yorum:

Adsız dedi ki...

merhaba, annem yemeklere zeytinyağını yanmasın, lezzetini kaybetmesin diye piştikten sonra eklemeye başladı. bir de yağı azalttı tabii fazla kilolar için. bu yüzden soğanı önce haşlayarak öldürüyor, sonra diğer malzemeleri ekliyor. hiçbirini kavurmuyor. ben önceki yönteme nazaran çok tatsız tuzsuz birşey olur diye düşünüyordum ama çok bariz bir fark yok, yağ miktarındaki azalışın oluşturduğu kayıp dışında.

kara kitap dedi ki...

taze fasulyeyi aynı yöntemle pişiriyoruz. :)) ben domatesleri rendeliyorum.bir de tuzuyla birlikte içine değirmenden biraz karabiber çekiyorum sanki daha leziz oluyor.

My Turkish Kitchen dedi ki...

Ben de sogani sizinle ayni yontemle dograrim hatta taze sogani da tersinde dograrim:)
Selamlar.
Iffet

Lapis lazuli dedi ki...

Ben de soganin yemekte gorunmesini severim! Ozellikle bulgur pilavinda;-)
Ben sadece taze fasulye degil neredeyse her sebze yemegine sarimsak koyarim :-)
Bir de kiyma ya da et neyse once onu kavurur, suyu cekince sogan eklerim her zaman, boylece sogan etin suyunda perisan olmaz (sogan guzel gorunsun seviyorum ya:-)her zaman et pistikten sonra tuz eklerim, once eklenen tuz sertlestirir eti.
daha cok var! da vakit yok, bu kadar en cabuk aklima gelen ;-)

a_y_s_e dedi ki...

nasil ruzgarli bugun?! ben blogu tekrar actim, kitap yorumlari yapmaya karar verdim... Op Mayacigi benim icin.

Miskokulu Lezzetler dedi ki...

Tijenciğinm bende yemekte soğanın görünmesini sevenlerdenim. Bazıları rendeliyor hatta yok ben sevmiyorum. Az önce dün pazardan aldığım tazecik fasulyeleri ayıkladım. Ben tüm malzemeleri çiğden koyuyorum . Bir kat iri doğranmış domates, bir kat fasulye araya soğanlar. En üstüne çok az zeytinyağı .Ağır ateşte pişmeli düdüklü tenceredeki lezzeti sevmiyorum . İçine bir küçük kesme şeker. Pişince iki kaşık zeytinyağı gezdiriyorum yağın tadını alabileyim ve yemeğim daha parlak olsun diye...Benim alışkanlığım anneannemden anneme sonrada bana geçen bir yemk yapma alışkanlığı..Sevgiler..

Unknown dedi ki...

Hiç bir ecüş bücüşlük yok Tijencim,Maya'yı öpüver bizim için

Sezen B.T. dedi ki...

fasulyeyi tastamam aynı şekilde pişiriyormuşuz; ben de zaman içinde kendi kendime geliştirdim bu yöntemi. aklın yolu birmiş demek. fasulyeler canlı bir yeşil olacak kadar kavrulunca domatesi ekleyip düdüklünün kapağını kapatıyorum. fazla su eklemeden, kendi sularıyla pişiyor sebzeler.

Ada Deniz dedi ki...

annem de soğanı kavururdu önceden sonra eklerdidiğer malzemeleri. Hatta hatırlıyorum biz çocukken yemeye suyu eklenmeden önce ekmek arası yapardık. Ama ben yıllardı soğanı azıcık suda öldürürüm. Ya da tüm malzemeleri aynı anda ateşe koyarım. Hatta iki kez yağı unutmuşum (sonradan eklediğim için) eşim farketmedi bile. Artık ne kadar az kullanıyorsam

Adsız dedi ki...

ben bütün malzemeyi tencereye koyuyorum kendi kendine pişiriyorum su eklemek yok.taze fasulyede domates sevmiyorum.domates olduğu zaman yemeğin tadı ekşi gibi oluyor.birazcık salça koyuyorum o zaman ekşi olmuyor.bazen kırmızı biber doğruyorum , bazende havuç koyuyorum canım ne isterse evde varsa.çok güzel oluyor havuçlu ve kırmızı biberli taze fasulye.

Oya Kayacan dedi ki...

Hay allah iyiliğimi versin. Bir süredir bir tencere yerleştirme şeklim var, bugün yazdım ben de ;) Soğanı dersen, canım o gün nasıl isterse öyle doğruyorum. Şekil çoook...

YeMeK vAkTi dedi ki...

Ümit usta lafı:Soğansız yemek olmazzzz içinde soğanı görünen yemek olmazzz:)))

valla bende aynen bu şekilde yapıyorum taze fasülyeyi.Birde soğanı elde doğruyorum gittiğim bir etkinlikte şef Serkan Bozkurt tarafından epey eleştirilmiştim bu konuda :)))

hatice dedi ki...

taze fasulye birde annane usulü pişirmeyi deneyin,güzel olur tencerenin altına iri doğranmış soğan,sonra yıkanıp doğranmış taze fasülye,üzerine bol doğranmış domates,1-2 diş sarımsak ve üzrine sızma zeytinyağ gezdirilip hepsi birlikte kısık ateşte kavrulur.fasulye suyun salıp tadını diğer sebzelere bulaştırsın die sararıncaya kadar tüm malzemelerle kısık ateşte ara ara döndürülür.az suyla misss gibi pişirilip yanında naneli cacıkla afiyetle yenir.Ohh canımıza değsin.

Mutfak Havlusu dedi ki...

bede senin gibi soğanlar belli olsun ağıza gelsin isterim senden yanayım evet:)
soğan fotoğrafın nefis.burada herşey bozulmayan plastik yüzeyli sebeler bizim güzelim soğanları da diğer sebzeleri de sanırım özledim.aslında biraz yaşadığım hayatın hazır tüketimle pek alakası olmadığından böyle bir özlemim var yoksa eğer diğer türlü yaşamım olsaydı bana çok cezip gelebilirdi herhal buradaki yaşam.anladım ki ülkemiz şu anlattıklarını yazabilmek babından çok ama çok zengin!
Buradan selamlar sevgiler sana ve güzelim çıtır mevsim sebzelerine meyvelerine..:)

mintinin dünyası dedi ki...

selamlar tijen abla.ben soğanı senin anlattığının tersi şeklinde doğruyorum ve dediğin gibi en sonu elimde dağılıyor.ben de soğanı elde doğrayanlardanım.salata tahtasında yeterince küçültemiyorum.ama elde minicik yapıyorum.bir de senin yönteminle deniycem...

misk dedi ki...

soğan neden görünmesin ki? eriyip gidecek, bir tadı kalacak sonra.. o güzelim yemeğin suyuyla gider o zaman! tabakta kalan güzelim yemek suyu da ayrı hikaye! benim bir keşfim de şu: bu yaz bamya denemeleri yaparken, sağımdaki ısrarla "kekik" diye tutturdu! bu kekiği geçen yaz Marmaris - Turunç'tan almıştım. 1-2 minik dal attım, bence güzel oldu!
:)

a_y_s_e dedi ki...

ben dun pazardan aldigim minicik bamyalari pisirdim. et koymayacagim icin sogani onceden kavurmaya gerek yoktu. z.yagli taze fasulye pisirir gibi cigden koydum herseyi, yarim limonu, kaynar suyu ekledim... pisti... disarida otururken aklima geldi sonra. yag koymamistim... halbuki pisti mi diye de tadip durdum.. Hic farketmemisim.... guzel olmus neyseki- bir eksikligini duymadim.

Adsız dedi ki...

Merhaba Zen..
Akdenizli değilim ama İtalya da uzun yıllar yaşayınca akdenizliler gibi oldum çıktım..
Etle aram çok iyi değildir;küçüklüğümde başladı yeşilliklere olan aşkım..:)

Taze,zeytinyağlı fasulyeye bayılıyorum..Yalnız buradaki fasulyeler oradaki fasulyelerden çok farklı!..(iki cins fasulye var;birisi börülce gibi,diğeri uzun ve kalın cinsten,ama tatları çok güzel)
İki çorba kaşığı zeytinyağında küp küp doğradığım soğanları aroması çıkıncaya kadar sarartıp(bu arada taze kuru soğan kullanıyorum)fasulyelerimi ekliyorum..!10 dk sonra doğranmış 2 domatesi ilave edip suyunu çekinceye kadar pişiriyorum..Çok pişmiş sebzelerden nefret ediyorum,diriliğini kaybetmeyecek kadar pişmeli sebzeler..

Üzerinde çiçeği bulunan minik yeşil kabaklar gördünüz mü hiç?her sabah evimin önündeki pazarda görüyorum ve deli gibi saldırıyorum!..:)sırf bu yüzden ankara ya dönmeyebilirim:))))

Zehra Gürgen dedi ki...

Tijen'cim ben soğan vb doğrarken ağır ağır keyifle yapmayı severim. Çook uzun sürer tabii çoookk

Hülya dedi ki...

Ben artık soğanları bütün atıyorum yemeğe mecburen..
Yemek huysuzu oğlum bu yıl soğanları da ayıklamaya başladı..
Onun yemek didiklemesini izlerken kafayı yememek için soğanı bütün atıyorum tencereye :((
Tabii o soğanı da yine ben afiyetle yiyorum..

Narince dedi ki...

Ben de severim yemeğin içinde görünmesini, hatta arpacık soğanları bütün bütün. Ne yakışır! Hem soğan dayanmaz bana kışlık üç çuval soğan stoklarım, bir çuval da yemeğin yanına ufaklı. Konu komşu şaşırıyor ama yetmiyor yahu, bahara zor atıyoruz kendimizi.

Adsız dedi ki...

Günaydın,
Ben size daha radikal bir değişimden bahsedeceğim,bana dokunduğu için artık tüm yamaklerimim soğan ve sarmısak olmadan pişiriyorum.Denediniz mi bilmiyorum ama sanki sebzelerin gerçek tat ve kokuları sanki daha iyi hissediliyor gibi geliyor.Soğan yerine çok incecik yeşil ve kırmızı biber koyuyorum, baharatlarla bu eksikliği tamamlıyorum.
Sevgiler,

Meltem K.

Unknown dedi ki...

deniz..

son bir yıldır parlak pürüzsüz fasulyeye takıldım.Tencerenin ortasına bütün ama ikiye yarılmış bir kuru soğan.Yanlarına bir sıra fasulye bir sıra domates ve zeytinyağ.Soğan da su saldığından hiç su koymadan pişiriyorum.Tenceyi ters çevirince görüntü de süper oluyor..

Unknown dedi ki...

Benim en son kesfim, komposto yaparken, armut, elma, nektarin (burada olgun sebze bulmak pek kolay degil) ile karisik pisirmek. Hepsini tencereye koyup icine yarim limonun suyunu koyup arti kendisini de icine atiyorum. Kaynamaya baslar baslamaz limonu cikartiyorum icinden, nedense bana daha diri kaliyorlar gibi geliyor, hani hazir kompostolar gibi. Ama renkleri hic bozulmuyor, sekilleri de bozulmuyor. Vardir bir aciklamasi ya, ben cok mutluyum bu yeni kesfimle :-))))

aysegul dedi ki...

stılınız annecıkıme cok benzıyor tıjen ablacık.o da sohanı elınde doğrar hep...mayacıkı benım ıcın oper mısınız :))Sevgılerrr

gül dedi ki...

öncelikle çok şekersiniz espirili yazilarınıza bayıldım.ben soganı pıyaz dograyıp diyerlerininde dediyi gibi çiğden hepsi tençereye sramısagıda bir baş olarak temizce yıkar tenceredeki domateslı soganlı fasulyelı karışımın ortasın kondurup zeytin yagi ve az su.önçe harlı ateşte fokurdadiktan sonrada kısık ateşte bir güzel pişer oooof of tadına doyum olmaz yemekten eyer kalırsa oda kahvaltıda bi güzel olur sormayın gitsin .iyi akşamlar.