18 Haziran 2008

Kaçamak


Arada kaçamak da yapmak lazım. Elini uzatıp karşıdaki bir kıyıya dokunuvermek mesela. Bir güzel kitap okumak, hafif esen "meltemi"ye verip yüzünü. Serinlemek, duygulanmak, düşünmek. Bazı zamanlar doğrudur kaçamaklar için, bazıları değil. Kim bilebilir ki hangisinin doğru, hangisinin yanlış olduğunu? Bir yandan İlhan Eksen'in İstanbul Sende Kalsın'ını okuyorum, öte yandan Bora Ercan'ın Odysseus Adaları: Bir Akdeniz Yolculuğu adli kitabini. Adalardan adalara geçesim, yeşil favalar yiyesim, saganaki'yi kesip erimiş peynir akmadan ekmeğime katık edesim, buz gibi şaraplar içesim geliyor. Bora Ercan'ın kitabından çok şey öğrendim (tabii İlhan Eksen'inkinden de). Akdeniz'in, Ege'nin adalarına dair gözlemleri, diplere dalmanın kaçınılmazlığını ve yolculuğa çıkmadan durulamayacağını anımsadım. Guzel bir yaz kitabı bu. İnsanın gezesi geliyor okudukça. Fotoğraftaki acıbadem kurabiyelerinin de çok leziz olduğunu söylemesem olmaz.

Odysseus Adaları: Bir Akdeniz Yolculuğu
Bora Ercan
Paloma Yayınevi, 2008

23 yorum:

Adsız dedi ki...

merhabalar,Bora beyin sözünü ettiğiniz o çokhoş ve bilgilendirici kitabını okudum. Hele kitabın sonundaki resimlere bayıldım hele KORFU'nun meşhur berberinin dükkanı. Dükkan değilde sanki bir hatıralar odası geçmiş zamandan fırlamış gibi bakarken içinize sanki fotoğrafta gördüğünüz herşeyin kokusu siniyor okadar etkileyici ve huzur verici İyi çalışmalar. ZNGL (M:T:Hikayelerin blogdaki kapak düzenlemesi benim daha çok hoşuma gitmişti kitabın kapağındakide hoş gravür gibi değişik bir düşünce gayet şık olmuş)

pinarbk dedi ki...

İçinde Ege olan birşeyin güzel olmaması mümkün mü? Bir de güzel Ege tatları eklenince yanına, mekan da adaysa. Allahım işte mutluluk:)))

Cafe Gusto dedi ki...

Kaçamak hepimize lazım ama dozunda bırakarak.Ben bu kaçamakların dozunu ayarlayamıyorum..Kucak dolusu sevgiler...

kirazdünyası dedi ki...

merhaba
geçen gün bir kitapçıda sizin kitabınızı gördüm ve aaaa ben tanıyorum bu yazarı dedim :)şahsen tanışmasakta bloğunuzun takipçilerindenim.
yaptıklarınız,yazılarınız çok samimi çok beğeniyorum...

LeYYa dedi ki...

bir merhabalık zamanım vardı onu da size ayırmak nasiboldu..ilk fırsatta bir akdeniz yolculugunu okuyasım geldi benim de bu yazıyı okurken.nasılsa istanbul zaten bende kaldı))selamlar..

NESRIN dedi ki...

Benimde bu diyardan kacasim var ama yapismis gibiyim istesemde kimildayamiyorum.Sevgilerimle

HULYA dedi ki...

Tijen'ciğim,
o kaçamakları ben sık sık yapıyorum ne yazık ki.Artık toparlanıp iştahıma bir dur demem lazım.Ama acıbadem kurabiyesi de nefis görünüyor yani hemde bademli herkesi kışkırtabilir.Sevgiler

Tijen dedi ki...

Zengile dostum,
Sizden de hic bir kitap kacmiyor. Ben de gercekten severek okuyorum.
*
Al benden de o kadar Pinar!
*
Serpil'cigim,
Seyahat kacamaklarini dozunda birakmasak da olur ama degil mi?
*
Cok tesekkurler kiraz dunyasi,
Boyle degerli dostlar olmasi ne buyuk mutluluk kaynagi benim icin.
*
Sesini ozlemisim Leyya!
*
Nesrin gelin,
Dilerim diledigin yerlerde olursun hep.
*
Hulya'cigim,
Kacamaklardan kacilmiyor ne yapsan da...

Hülya dedi ki...

Ben kaçamaklardan oluşan bir hayat istesem..
Ya da hiç bir kaygısı olmayan bir gezgin olmak...
Sadece yeni yerler gezmek...
Sıkılır mı ki insan bir süre sonra ?

Ayse Pamuk dedi ki...

bende istiyorum onlardann

Damak Tadı dedi ki...

Tam zamanı güzel bir kaçamak için canım..

Kocaman sevgiler..

NiNo dedi ki...

Bu kaçamaklar hayatın neşesi,Kitap,kurabiye ,denize karşı uzatılmış ayaklar..Offf hayat bu işte..

Bizim Evin Mutfağı-Aysel dedi ki...

Ah oralarda olasım geldi... Küçük bir kaçamak yapasım geldi... hafif esintili bir akşamda buz gibi şaraplardan içesim geldi...

Poğaçalardan yapasım var zaten yapınca hemen göndereyim...

Sevgiyle...

zero dedi ki...

Bahar kendini hissettirmeye başladığı anda benim elim de daha bir çok gitmeye başlar gezi kitaplarına, dergilerine... Her mevsim gitme aşkı vardır içimde de, doğanın uyanışının verdiği coşkudan mıdır nedir, başkadır gitmeye dair kurduğum hayaller. Bahsettiğin iki kitabı da okumadım sevgili Tijen ama gidemeyip de mahsur kaldığım bu günlerde gitmeye dair her yazı her kitap canımı fazlasıyla yakıyor. Çünkü bu 'kalış' isteksiz, mecburi... Gitmese bile istediği anda gidebilecek olmanın özgürlüğünü de arıyormuş insan...

butterfly dedi ki...

Ahh deniz, ahhh fava, buz gibi şarap...Ben de böyle bir kaçamak istiyoruuuum en kısa zamanda:). Ege'yi de çok özledim, işleri ayarlayıp bir gidebilsem.
Ofiste ben de bir deniz hayali kaçamağı yaptım sayende Tijencim:).
Sevgileeer..
aslı

Ordanburdanhayattan dedi ki...

henüz taze taze Bozcaada'dan dönmüş biri olarak nasıl kaldı o adanın tadı damağımda bir bilseniz.bugün en geç yarın blogumda paylaşacağım fotoğraflarımı ve düşüncelerimi adayla ilgili.

zarpandit dedi ki...

benim gezme isteğim hiç gitmiyorki:)

Adsız dedi ki...

Sevgili Tijen,giderken tek yön bilet alasım var;kafamı geride
bırakasım var..Çok denedim ama
nereye gidersem gideyim,kafam da
yanımda geliyor..Yine de tatil
hayatımızın sigortası,di mi?
reda

Baharcicegi dedi ki...

Bizimde az kaldi kacmamiza,canim vatanima ordanda neresi olursa olsun mavi denizine yesil mis gibi dogasina

Ferhanca dedi ki...

Kaçamaklar okuduğun kitapla veya izlediğin çok güzell belgesellede yapılabiliyor.En kısa zamanda gerçek kaçamaklar yaşamanı dilerim..sevgiler.

SOFRAM dedi ki...

Arada kaçamaklar iyidir, Tijen'ciğim hele bu tatil için olursa...Uzun süreli tatil yapamadığımızda mutlaka hafta sonu kaçamakları yaparız...O bile yetiyor, değişiklik iyi oluyor...Acıbadem de çok güzel görünüyor, size de güzelce afiyet olmuş bile...
Sevgilerimle...

Zeynep dedi ki...

Sahiden de çok güzel değil mi Tijen kaçamak yapmak?Ben de kısa bir süreliğine de olsa kaçmak istiyorum sizin o taraflara.Eski arkadaşlar buluşacağız.Bir aksilik olmassa gideceğim.
Acıbadem kurabiyesini çok severim,ne kadar güzel gözüküyor.
Sevgilerimle

pelince dedi ki...

Bende istiyorum uzunca bir kaçamak,inşallah olabilir ....
Kurabiye nefis.