12 Ağustos 2007

Ayvalık balıkçısı

Bizde balıkçı meselesi biraz karışıktır. Malum.
Balık lokantasına gittiğinde,
ne hesap ödeyeceğini bilemezsin.
Çoğu zaman. İstisnalar var tabii.
Bir tanesi de Çanakkale'de idi.
Daha önce yazmıştım, arşivde olmalı.
Olay şöyle gelişmiştir:
Brigitte ile Ayvalık'ta gezilmektedir.
Gezilirken o mini hale girilmiştir.
Hani merkezde, Güler Pastanesi'nin karşısında,
küçümencik bir sebze-meyve hali vardır.
Bir kaç mandıra, bir kasap, ortasında bir çeşme.
İşte orada gezilirken dört kişiye rastlanmıştır.
İştahla balık yemektedir bu dört kişi.
Sorulmuştur. Nasıl? Biri döner der ki:
"Biz bu işi biliyoruz, inanın." İnanıyoruz elbet.
"Çok güzel." Peki dönüşte geliriz.
Karnımız acıktığında gitmişizdir.
Bir porsiyon sardalya ızgara söylemişizdir.
Porsiyonu küçük, onu baştan söylemeli.
Bir porsiyonda 6 adet temizlenmiş, ayıklanmış, ızgara edilmiş sardalya var. Taze. Temiz. Yanında çoban salata. Tazecik her şey. Bir tabakta pancar mezesi getiriyor ailenin genç kızı. Bir tatlı aile. Baba balıkları ayıklıyor, pişiriyor. Anne salataları yapıyor, kızları serviste. Birer tane de soda. Yediğim en ucuz yemek değil elbet. Simit, kaşar, çayla yemeği keyfe dönüştürmeyi bilince bu pahalıca kaçıyor. Brigitte'e kalırsa çok ucuz. Hesap 16 lira. Telefonu fotoğrafta var.
Ayvalık'ta, çarşı içindeki mini halde, bir minik balıkçı. Aile lokantası. Önünde iki masa. Hepsi bu!

13 yorum:

ayseyaman dedi ki...

Sevgili Zen,
sayfanızın yeni hali çok değişik olmuş. Saksıdaki aromatik otların görüntüsü tam size uygun, güle güle kullanın logonuzu.
Benim de gönlümde yatan bazı değişiklikler var ama bunun için beklemem lazım. Beklemek ki benim en zorlandığım şeydir. :) size bazi sorularim olacak.
soru1; Kitaplarinizi biliyordum ama bu kadar çok olduğunu bilmiyordum, muhteşem olan sizsiniz. :) Ama bir şey dikkatimi çekti. 2007 basım bir yeni tazecik kitabinizi göremedim. Gazete dergi yazılarınızı elimden geldiğince takip ediyorum ama ufukta bir de yeni kitabınız yok mu? :)
soru2; linkinizi bağlantıadresleri.blogspota mı vermemi istersiniz, mutfaktazen.blogspota mı? ;)

Keske Ayvalik Balikcisinda Sardalya yerken size eşlik edebilseydim, balıkları size ben ismarlasaydım, karşılıklı sohbet etseydik, en çok siz anlatıp ben dinleseydim... Ne güzel olurdu! :))

Sevgilerle

sevdamavisi dedi ki...

Tijenciğim,
Ayvalık deyince içim cız ediyor. öyle de güzel anlatıyorsun ki yüreğine sağlık.

ab-ı hayat dedi ki...

Yanında taze salatayla birlikte ızgara balık daha ne denir ki.....Balık ve salata ikilisine hayır diyemeyenlerdenim.Öyle güzel anlatmışsın ki hemencecik gözümde canlanıverdi ortam.Yaşattığın anlar için kalemine sağlık...

Bal Sultan dedi ki...

Ne güzel anlatmışsınız, iyi balık yenilen ve de sonra, sadece emeğin tam değerinin ödendiği bir yer bulmak gerçekten zor artık. Ben de birkaç hafta önce ayvalıkta, öğretmenevinde balık yemiştim ve gerçekten de makul bir hesapla karşılaşmıştım. Istanbul'da malesef böyle rakamları pek sık göremiyoruz hesap pusulasında. Ne diyelim, çalışalım kazanalım da harcayalım sağlıkla!

Adsız dedi ki...

Görmeyeli ne güzel olmuş bu blog böyle. Eskisi de güzeldi amd biraz soluk ve pusluydu. Ben bunu çok sevdim

Bir Derin Masalı dedi ki...

Yİne İstanbul a göre ucuz savegili Tijen... Geçen yıl bir balık lokantasında birer porsiyon balık ve salataya 35 ytl ödemiştik :))

gülriz dedi ki...

Sevgili Tijen, ilk Ayvalık ziyaretinde gidilecekler arasına not aldım, kesinlikle uğrayacağım. Ben mekan olarak Ayvalık Şehir Kulübünü de çok seviyorum, mezeleri de çok lezzetli :)))) Bu arada ziyaretin için çok teşekür ederim, dedim ya senden yorum almak Orhan Pamuk'tan yorum almak gibi birşeydi benim için. İzninle linklerime de ekleyeceğim. Kocaman sevgiler

munevver dedi ki...

Sevgili Tijen, arayışlara devam mı? Bir ara sayfan sarı renkliydi ya, "keşke zemin eskisi gibi beyaz olsa" demiştim. Yazamamıştım ama. 5-6 gündür yoktum. Dönünce, beyaz zeminli sayfanla karşılaştım. Pek güzel, güle güle kullan..
Nane Limon

Adsız dedi ki...

merhaba,
konuyla çok alakalı olmasa da bir şey öğrenmek istiyorum.
şu sıralar çok hamaratım. hafta sonu hergüne bir yemek kitabından köfter yaptım. benimki keçi boynuzu pekmezinden. fena olmadı. ama kurutamadım istanbul neminde. neyse zaten kuruyana kadar bitecek diye düşündüm. buzdolabında duruyor şimdilik. (giriş bölümü)
hafta sonu negerek böreği yapayım dedim.Ağustos yemeklerine bakıyordum. bana birşey çıkar mı diye. güzel gözüktü gözüme. dün akşam yaptım. ilk sefer ya biraz zahmetli oldu. olsun , diğerleri daha kolay olacaktır. hafta sonu malzemelerini aldım(k). erkek arkadaşıma şunu alacağız diyorum. negerek diyor. bunu alacağız diyorum negerek diyor. nasıl yani... dememe kalmadan jeton düştü. neden acaba bu isim diye sordu, cevaplayamadım. muhtemelen sende bilmiyorsun galiba...?
buradan karaburunlulara selam, böreğimde çok güzel oldu, bu akşam afiyetle yiyeceğiz.
sevgiler,
binnur özmen
hayattan renkler grubundan

Neslihan dedi ki...

Tijen, günlerdir sayfanı okuyorum ama yorum kısmına bağlanamıyorum, nihayet açıldı:) Yeni görünümünü çok beğendim sitenin ve Cunda'ya gitmezsem bu yaz içim de kalacak diyorum:)
Sevgiler

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Tijen Hanım,
Bu yorumu okuduğunuzda ya bizden sonra kaldığınız Bağhane'de olacaksınız, ya da Bozcaada'dan dönmüş olacaksınız.
Dilerim bize geçen ada enerjisi, sizi de sarmıştır.

serinmavi dedi ki...

Izgara sardalya cok severim....kucuk ve temiz olsun yeter...Daha samimi havasi oluyor bence..Afiyet olsun canim...Selamlar.....

Hülya dedi ki...

Logon çok güzel olmuş Zen'im....
Ve ben o balıkçıyı biliyorum.Orada küçücük bir lokanta da vardı tabii 7 sene evvel.Şimdi var mıdır bilmiyorum ama ben de oraları seviyorum.