26 Aralık 2006

Uzaklar (çok da degil)

Yeni yilin alti günü bitti. Sonunda düzenli bilgisayar baglantisina kavustum. Bir de canlar cani Maya'ma. En güzel sürprizi o yeni yilin. Sürpriz degil de iste en güzel sevinci, heyecani, mutlulugu, aski. Uzun yollar asip gelince, kafayi toparlamak da zor oluyor haliyle. Yeni bir yazi (yilbasini geçirdigim Fethiye Yanıklar Köyü'ne ve Pastoral Vadi'ye dair) yarina...
*
Yeni yila girdik de 3 günü bitti bile. Ne garip. Insan kus misali. Bense yilin ilk gününü yollarda geçirdim. Varacagim yere vardim ama. Dönüste yazacagim. Internet kafe köselerinde olmuyor. Insan kafasini toparlayamiyor. Umarim hepiniz yeni yila dilediginizce girmissinizdir. Ben yeni yila on kala odun sobami besliyordum, atesi sönmesin, gece beni isitsin diye. Metaforik olarak baktigimizda (eger ki yeni yila nasil girerseniz öyle geçerse) benim için yasam atesini beslemekle geçecek diye yorumlayabilirim. Tabii 1 Ocak gününü yolda geçirdigimden dolayi yine yollarda geçecegi varsayiminda da bulunabilirim. Kismet. Saglik ve agiz tadi olsun da gerisi olur. Degil mi?
*
Ben dilekleri bir güne sıkıştırmayı sevenlerden degilim. Tüm yil bekleyip bekleyip bir günde (hadi bilemediniz bir haftada) iletmek dilekleri, ne kadar çok farkli yol bulursaniz bulun insani bunaltabiliyor. Ben yüreginde iyilik olan herkes için tüm yil boyunca diliyorum dileklerimi. Günesli günler diliyorum, agiz tadi diliyorum, renkli günler diliyorum, farkindalikla geçen anlar diliyorum... Dolayisiyla bu sefer de gelenegi bozmayip tüm yila yaymak arzusundayim dilek dileme seanslarini. Su an için ise bol bol sevinç ve kucaklasma dileyecegim. Sevginiz daim olsun.
*
Biraz önce Lezzet degisinin Ocak 2007 sayisini aldim. Ooo neler yok ki. Bayram tatlilari, helvalar, ayvali, pazili, narli tarifler, Selanik mutfagina dair bir söylesi. Bir Selanik yemegi olan (mantisi demeli belki) 'farfur'un adini tasiyan bir restoran oldugunu biliyor muydunuz Istanbul'da? Üç nesil bir arada çalisan hos bir aile isletiyor. Besiktas'ta imis yeri. Telefonlari (212) 227 08 10. Galiba en kisa zamanda yolumu düsürmek için çaba gösterecegim. Bir diger haber de dergi yazarlarindan Fisun Kalaycı'nin Montreal'de açtigi Türk lokantasi. Adi Su. www.restaurantsu.com
Ben de Kars'ta geçirdigim güzel günleri anlatmistim. Karsli dostlarimiza ve Kars'i sevenlere (tabii merak edenlere de) duyurulur.

Metro Cash&Carry mağazalarının onuncusu geçtigimiz haftasonu Gaziantep'te açildi. Metro Group Türkiye'ye bundan tam 16 yil önce gelmis. Ilk magazanin açildigi zamanlari hatirliyorum. O zamanlar Istanbul'da yasiyordum ve bize uzak olmasina ragmen gidip alisveris yapar, çesitlilige hayran kalirdik. Tek sorun fiyat etiketlerinde KDV'nin yazili olmamasiydi. Artik raflarda fiyatlar KDV'li ve KDV'siz olarak yaziliymis. Uzun yillardir pek gitme sansim olamadi Metro'ya. Ancak pek çok arkadasimdan özellikle sarap kavinin ne kadar kapsamli ve makul fiyatli oldugunu duydugumdan beri merak etmiyor degilim. Bir süredir Metro-Gastro dergisinin yazarlari arasindayim, biliyorsunuz. Bu vesileyle Metro'nun çalismalarindan zaman zaman haberdar oluyorum. Geçtigimiz yil da ilki düzenlenen Metro-Gastro bulusmasina gitmis, yazarligini yaptigim ve Metro Group sponsorlugunda yayinlanan Yurdumun Yenilebilir Otları kitabini ilk orada görmüs, tek yazari oldugum halde dört yazarli gibi yayinlandigini (hazirlayanlar basligi altinda) görüp çok üzülmüstüm. (Elbette bunun sorumlusu Metro grubu degil, onlar sadece sponsorlugunu üstlendiler kitabin.) Neyse, bunu geride biraktik çoktan. Bu yil bulusmanin 2.si gerçeklesecek. Bu sefer Lütfi Kirdar'da, 18-20 Ocak 2007 tarihlerinde. Vakit yaklastiginda bana gelen bilgileri sizinle paylasacagim. Simdiden heyecani sardi desem?

Metro Cash&Carry Türkiye Genel Müdürü Hakan Ergin açilis dolayisiyla yaptigi kisa konusmada Gaziantep'in kendileri için çok önemli oldugunu söyledi. Bunda haksiz sayilmaz çünkü Antepliler bildiginiz gibi damak tadina oldukça düskünler ve her seyin iyisini almayi severler. Bu yüzden de olabildigince yerel ürünleri ürün listemize eklemeye çalistik, hatta Gaziantep'ten alacagimiz özel, yöresel ürünleri de diger magazalarimizda satmak için çalismalar yapiyoruz dedi Hakan Bey. Metro geçtigimiz yil yerel pirinç çesitlerimizi yerel adlariyla paketlenmis olarak satarak bir ilke imza atmisti. Bugün baska markalarin da benzer sekilde yerel pirinç cinslerini öne çikardiklarini görüyoruz. Bakalim 2. Metro-Gastro Buluşması'nda neler ögrenecegiz?

Gaziantep magazasi için düzenlenen basin gezisinin bir ayagi da Halep'ti. Bir günlügüne de olsa yeniden Halep'e ayak basmak çok heyecan verici idi dogrusu. Ne yazik ki gümrük islemleri, otele varis, ögle yemegi derken gün isiginin çogunu kaçirdik. Böylece de kaleyi aksam görme sansimiz oldu. Her iste vardir bir hayir derler, bu manzaranin güzelligini hiç unutmayacagim. Altindan bir esermiscesine parildiyordu.

Önceki gidisimde Suriye mutfagindan izlenimlerimi anlatmistim. Yukaridaki resim Suriye mutfaginda hemen her zaman sunulan mezelerden biri, tabule. Aslinda bizim kisirimiza benziyor ancak özelligi bol yesillikli olmasi. Bulgur, yesillik ve eksi. Ana özellikleri. Bunlarin disinda muhammara, humus, patlicanli mezeler, peynirli fattus salatasi gibi mezelerle Antep ve Antakya mutfaklarinin benzeri olan içli köfteler, yine Güneydogu mutfaginin benzeri kebaplar var.

Bu fotografi Halep Kapalı Çarşı'sında çektim. Sadece iki saat gezebildigim çarsida bütün gün vakit geçirebilirdim. Bu renkli sekerler ve arkadaki kurabiye Suriye mutfaginin renklerinden sadece iki tanesi.
Bu geziye katilmami saglayan Metro Group yöneticilerine, bizim için çok güzel bir program hazirladiklari, ayrica dostluk ve paylasimlari için çok tesekkür ederim. Benim için gezinin bir baska anlamli yani çok degerli dostum Gonca Tokuz'u görebilmek oldu. Onunla konusacak, paylasacak o kadar çok seyimiz var ki günler, günler boyunca konussak bikmayiz gibi geliyor. Gonca'cigim bana Antep ve Kilis mutfaklarindan güzel lezzetler tattirdi. Etyemezligim Antep'te bir dert ama Gonca her zaman et içermeyen lezzetlerden bir demet sunarak yöre mutfagini daha iyi tanimami sagliyor. Sagol canim arkadasim, öyle güzel yürekli bir ev sahibisin ki. Iyi ki varsin!

45 yorum:

Zeynep B. dedi ki...

Gerçekten Tijen, Metro'daki ürün çeşitliliği ve makul fiyatları çok cezbedici. Diğer marketlerde bulamadığım ve aradığım malzemeleri orada bulmuş olma sevincinin sıcaklığı hala üzerimde, çünkü dün gittim ben de Metro'ya !! :)

Ancak uzak oluşu ve kartlı sistemle içeri almaları, her zaman oraya gitmeme engel elbet. Dün bir tanıdığın kartı ile misafir sanatçıydım orada :)

Ama yine de çok mutluydum içerde dolanırken...

Tijen dedi ki...

Dogru diyorsun kart meselesi biraz zorlayici. Biz de pazar günü Antep magazasini dolastik, gerçekten pek çok ürünü bulmak mümkün.

nilay dedi ki...

Tijen'cim ;
bende Metro'dan alıyorum çoğu mutfak malzememi...Çeşit bol ve diğer marketlerde bulamadığım özel ürünleri ,gurme malzemelerini orada bulabiliyorum çoğunlukla...fotoğrafların harika yine :)

sevgiler
nilay

Tijen dedi ki...

sevgili nilay,
desene bizim ekipte metrosever çok! bir gün umarim ben de tadarim güzel yemeklerini.

Punto dedi ki...

Sevgili Tijen,
Ben farklı bir şey rica edeceğim. Bloğundaki yazı karakteri değişebilir mi? Diğer blokları bilemiyorum ama sizin yazılarınızı okurken bayağı zorlanıyor insan. Sanki daha etli bir karakter daha iyi okutacak yazıyı diye düşünüyorum. Yazıda okuma güçlüğü yaratan harflerde koyulu, açıklı bir görüntü var.

Tijen dedi ki...

Punto ağabey,
İlk defa sizden duyuyorum bu şikayeti. Haklısınız tabii ama ne bileyim bu font'a o kadar alışkınım ki. Acaba ekranı büyütüp okumayı denediniz mi hiç? Nasıl yapacağım diyeceksiniz, ben de unuttum bir kardeşime sorup size ileteyim. Belki onun faydası olur.

Punto dedi ki...

Sevgili Tijen,
Belki yıllarca yazı karakterleriyle uğraştığımız, okunması en kolay karakterleri seçtiğimiz için bana okunması zor bir karakter gibi geldi. Seviyorsan, alıştıysan zor da olsa okuruz artık. Yazıyı büyütmeyi ben de bilmiyorum. Meraklanma okuyorum, ben sadece daha çok okunur olmasını istedim. Bu tip önerilerimi yapıyorum yaşım ve mesleğim gereği. Bazı bloglarda yazılar hiç ara vermeden tam bir blog halinde. Yazan için kolay. Ama okuyan için zorluk. Dikkat edersen sadece ben ara başlık koyuyorum. Çok mu zor yoksa gereksiz mi? Biz hep gerekli olduğunu savunduk. Tabii okuyanlar için. Bazıları bakıp geçiyorsa yazıya o başka.

Tijen dedi ki...

Sevgili Ağabey,
Siz gözlemlerinizde kesinlikle haklısınız. Ara başlık koymak gazetecilere has bir alışkanlık sanırım. Ben henüz bu alışkanlığı edinemedim. Özellikle uzun yazılarda gerekliliği konusunda sizinle hemfikirim.
*
Fatma'cığım,
Sana yorum bırakmaya çalıştım ancak blogcu'nun sisteminde bir değişiklik olmuş sanırım, blogcuya üye olmayanlara izin vermiyor. Mecbur bir üyelik adı alacağız. Bu her yere üye olma gerekliliğinden hoşlanmıyorum pek ama..

Adsız dedi ki...

Tijenciğim ilk fotograf, ışıl ışıl olan, ne kadar büyüleyici. Çok hoş gerçekten.

Ben de Metroyu çok seviyorum özellikle hafta içi gitmeyi tercih ediyorum daha rahat dolaşmak adına. Özellikle meyve sebze reyonları rengarenk, yemyeşil, taptazecik :)

tata dedi ki...

Sevgili Tijen, et yemekleri ile ünlü yerlere konuk olup et yememek oldukca güc olmali. Iradene sadik kalabildigin icin seni cok takdir ediyorum.
Sevgiler

Tijen dedi ki...

tata'cigim,
insan on yildan fazla bir süre et yemeyince is iradeyi geçiyor, artik bedenin kabul edemiyor eti. ben de o durumdayim. dogrusu et yiyenlere özendigimi de söyleyemem. ben etyemezligimle mutluyum. her zaman, her yerde yenecek bir seyler bulabiliyorum nasilsa. peynir-ekmekle mutu olabildikten sonra dert degil.
*
sevgili tulosh,
ben de kalenin o halini görünce gerçekten büyülenmis ancak fotografin pek de iyi çikmayacagini düsünmüstüm. o isiltiyi yansitabildigim için mutluyum inanir misin?

Adsız dedi ki...

Bu yaz ben de Antepte yarım gün bulundum.Mutfağı gerçekten lezzetli hep haylimdi Antepte bir öğle yemeği+üzerine baklava bunu gerçekleştirdim.Yalnız şehirde binaların boyasız ve çirkin oluşu dikkatimi çekti.Neredeyse bütün evler boyasızdı, şehir içinde ise apartmanların sadece ön yüzü boyalı idi.Herkes aynı şeyi yaptığına göre alışkanlık herhalde diye düşündüm.Daha güzel bir şehir beklediğim için bir parça hayal kırıklığı yaşadım...
Hülya

Tijen dedi ki...

Sevgili Hülya çok haklisin. Antep hizla büyüdügü için hizla da güzelliklerini yitirmis bir sehir. Ancak çok önemli restorasyon çalismalari da yapiliyor. Umarim bir dahaki gidisinde daha güzel seyler görürsün. Mesela su sitede belki de Antep'in en güzel binalarindan birini göreceksin, neden çünkü çok büyük emekler verilerek restore edildi:
www.anadoluevleri.com
Restorasyonlardan sonra daha güzel olur insallah çünkü ben de ilk gördügümde çok hayal kirikligina ugramistim.

Hanife dedi ki...

Gelecek yaz ben de Antep'e gelecegim insallah. Sabirsizlikla bekliyorum simdiden:) Lezzet mekanlarini listeleyip gelmek gerek..
Tabuleyi cok severim ben. Bir Arap arkadasta yemistim, cok begenmistim.. Fotografi gorunce canim cekti:)) Yapmali su siralar..
Saglicakla kal Tijen'cigim..

Tuba dedi ki...

Tijen'cigim, Gaziantep'i San Diego'ya tasidigin icin cok tesekkurler..

begüm dedi ki...

Tijencim merhabalar,

Metronun İstanbul'da açıldığı zaman biz de İstanbulda yaşıyorduk ve aynen dediğin gibi Anadolu tarafından Metroya koşarak gidiyorduk.

Antep mutfağına hayranım. Arkadaşlarım sağolsun onlar sayesinde harika yemekler yiyoruz.

Tijencim sana yeni yılda sağlık, mutluluk ve güzel günler diliyorum. Ayrıca bu enerjinin ve yeni yeni kitaplarının da devamını bekliyoruz.

Sevgilerimle,

Begüm

Tijen dedi ki...

Begüm'cügüm çok tesekkürler. Ben de kendimden yeni kitaplar bekliyorum ya bakalim ne zamana kismet olacak? Is ki yerimde oturup dergi yazilarindan firsat bulabileyim. Antep mutfagi bence de çok özel. Daha tatmadigimiz ne özel tatlari var degil mi?
*
Tuba'cigim,
Geldi mi tadi kokusu oralara? Ne mutlu bana!
*
Git git Hanife'cigim. Umarim sen gidene kadar Burhan Çagdas Antep ev yemekleri restoranini da açmis olur. Antep kebaptan ibaret degil çünkü,
onlari da tatmak lazim. Umarim çok güzel bir gezi olur senin için.

*Ra dedi ki...

Tijen hanım buralara gelmenize, yemeklerimizin tadına bakmış olmanıza çok sevindim. Geçenlerde ben de Metroya gittim. 15 dk. park yeri aradım. Bu kadar kalabalığı bir arada görmemiştim diyebilirim. Ben de arayıp da bulamadığımdan yakındığım bir çok ürünü buldum. Bir çok kişi toptancı esnafını öldürür diye söyleniyor ama ben katılmıyorum. Kaç tane toptancı o kadar insanı istihdam ediyor ki? Sadece park alanında 15 kişi vardı neredeyse. O nedenle benden tam not aldı Metro. Evimizin de yakınlığını fırsat bilerek sık sık giderim artık. Her gittiğimde de aklıma siz gelirsiniz eminim.
Sevgiler...

Adsız dedi ki...

Tekrar merhaba Tijen
Verdiğin linke girip anadolu evlerini gördüm.Güzel bir proje.Antep'e bir kez daha gider ve kalacak olursam burayı düşünürüm kesin.
hülya

Tijen dedi ki...

Begenmene sevindim sevgili Hülya,
Tim ve esi Dila çok ugrastilar orasi için. Gece uyumadim ama tüm odalarini gezdim ve orada çok mutlu olacagimi düsündüm gittigimde.
*
Sevgili Titolo,
Sanirim bir süre sonra ortalik sakinlesir Gaziantep Metro'da. Ben de kalabaliga inanamadim. Zaten ilk açildigi gün (cuma) gece 12'ye kadar gelmis insanlar hatta bir ara kapilari kapatmak zorunda kalmislar. Pazar günü de olaganüstü bir kalabalik vardi.

ev perisi;) dedi ki...

Yeni yılınızı ve bayramınızı en içten dileklerimle kutluyorum;)))
SEVGİ VE DE MUHABBETLE...

Hülya YILMAZ dedi ki...

Halep, Antep hep çok görmek istediğim yerler arasında... ama gidemedim bir türlü oralara...
sayende gezmiş oldum.

sevdiklerinle birlikte mutlu, huzurlu, sağlıklı, başarılı (yeni kitaplar ve yeni köşeler)nice yıllar ve iyi bayramlar dilerim.

Behiye dedi ki...

Tijenciğim, nice güzel, sağlıklı, mutlu yıllar diliyorum sana, sevgilerimle.

Adsız dedi ki...

hey tatlı kadın nasılsın :)
Tijencimcimmmm bak yeni yıl geldiii
şimdi bu gelen 2007 var ya bize çok güzel sürprizlerle geliyormuş, biz çok mutlu, paralı ve huzurlu olacakmısız 2007 boyunca, ona göre hazır ol cancagzım :)

Maya'mız da daha cok , daha cici buyuyecekmis, herkesler pek mutlu olacakmis, yasasın!

Canım, yeni yılını kutlarım ve bolca operim!

Adsız dedi ki...

yaaa ben yorum yazıyorum gitmioooo
Tijencimmmm cok mutlu bir sene olacagına dair upuzun birsey yazdım ama hata verdiiii
bu demek ki kesin guzel bir yıl olacak!!!

mutlu yıllar canım!

Tijen dedi ki...

zeynep'cigim hataya ragmen gelmis demek ki bu yil bir sürü beklenmedik hos sürprizle karsilasacagiz. çok tesekkürler canim güzel mesajina. umarim her sey gönlümüzce olur, hepimizin.
*
sagol behiye'cigim,
her sey gönlünce olsun.
*
hülya'cigim o zaman senin için yeni yilda harika bir halep-antep gezisi diliyorum!
*
pericigim,
evet haklisin yasamimizdaki sevgi ve muhabbet hiç eksilmesin.

butterfly dedi ki...

SEVGİLİ TİJEN,

BAYRAMIN KUTLU OLSUN.
YENİ YILDA SAĞLIK, MUTLULUK VE HUZUR HEP SENİNLE OLSUN:)).

Sevgiler..
aslı

Adsız dedi ki...

Sevgili Tijen hanım.
Size eğlenceli bir yılbaşı ve huzur ile sevinçle birlikte kutlayacağınız bir bayram diliyorum tüm aileniz ile birlikte.2007 hayallareninde ötesinde güzellikler sunsun sizlere
Sevgiler..........

sevdamavisi dedi ki...

Sevgili Tijen,
yazdıklarına katılmamak elde değil. Ben de bir günde herşeyin değişeceğini sananları garipserim. Zaten değişim bizde olur yıllarda değil..
yeni yılın ve bayramın kutlu olsun...

Tijen dedi ki...

sevgili sevda mavisi, butterfly ve bahar,
yeni yilda her sey gönlünüzce olsun. dilek dilemek yine de çok güzel degil mi?

Adsız dedi ki...

Sevgili Tijen,

Bizim doğa mantarları epey süredir Metro'da satılıyor. Yine Artebella markalı 60 çeşit Akdeniz tipi gurme ürünümüz bir iki haftaya kadar Metro reyonlarında yerini alacak. Metro gerçekten de gurme ürünlere karşı son derece ilgili, kendilerine de teşekkür ederiz buradan tüm Kybele Özel Gıda ailesi olarak...

Selamlar,
Umut

Tijen dedi ki...

çok sevindim umut!
umarim hep güzel gelismeler olur..

Pınar Y. dedi ki...

Tijencim merhaba!
Uzun zamandır boşlamıştım, bayramın ilk günü birşeyler eksik hissiyle dolaşırken kendimi burada buldum. eksik olan keyfimizi cilalayacak renkli ve bir o kadar lezzetli iştah açıcı niyetine senin satırlarınmış!

ağzının tadının daim olduğu yeni bir yıl ve bayram diliyorum.
sevgiyle,
pınar

Adsız dedi ki...

Merhaba,
Mübarek Kurban Bayramınızı Kutlar,Hayırlara Vesile Olmasını Dilerim.
Bu Vesileyle Yeni Yılınızıda Kutlar,Sağlıklı,Huzurlu,Bol kazançlı bir yıl geçirmenizi dilerim.

Hanife dedi ki...

Tijen'cigim,
Bayramini kutluyor ve yeni yilin size mutluluk ve saglik getirmesini diliyorum..

munevver dedi ki...

Tijenciğim,annenin ve senin bayramınız kutlu,yeni yılınız mutlu olsun.....

gazel vakti dedi ki...

Tijenjim bu kadar güzel ve özel güzellikleri görmesini bilen gözlerin, yansıtmasını bilen ellerin tadından sunduğun için çok teşekkür ederim.Sayende bi çok şeyde bi çok güzellikte içimde ukde kalmıyor gitmiş görmüş yaşamış tatmış kadar oluyorum.Mutlu yıllar dilerim.

Adsız dedi ki...

Hem Antep hem metrosever olarak ilgiyle okudum yazını.Metro İstanbul'da ilk açıldığı senelerde çocuk almıyorlardı.İlk başlarda ilginç ve bir o kadar da sıkıcı gelmişti bu durum.Çocukları bırakacak yer bulamamak gidememe sebebi olmak için yeterli idi çoğu zaman.Neyse ki sonradan vazgeçildi bu uygulamadan.Aradığım ve bir çok yerde bulamadığım ürünleri Metro'da bulabiliyorum,mesela Firik pilavı yapmak için firik,veya içli köfte için severkitel....

Selam ve sevgiler...

NAZLICA dedi ki...

Sevgili Tijen; Geçen cuma bloğunda problem vardı galiba, hiçbir şey gözükmüyordu, inan telaşlandım.2007'de tüm diledik ve isteklerine kavuşabilmeni,sağlıklı, güzel bir yıl geçirmeni diliyorum.Sevgilerimle.

Tijen dedi ki...

kisa bir internet kafe seansinda ne kadar yazilabilirse o kadar yazabilecegim için beni affedin. çok tesekkürler güzel dileklerinize, yorumlariniza. yeni yilda güzelliklerle dolu olsun yasaminiz.

Adsız dedi ki...

merhaba...
bu ay kı dr.kushanın dergısınde kuru meyvelerden bahsetmıssınız..ve cok keyıf alarak okudum..cok sevdıgım kıwı de acaba kurutulabılır mı:)eger kurutulabiliyorsa nasil yapabilirim ? bilgileriniz icin cok tesekkur ederi...
yagmur

Adsız dedi ki...

Sevgili Tijen ne tesadüf çocuklarımla beraber ben de köy evinde geçirdim yılbaşını.yeni yıla da şöminenin başında şarap içerek ve müzik dinleyerek girdim...canınız çekmesin sobada kestane pişirdik,sobanın fırınında kumpir yaptık ve şişlere geçirdiğimiz sucukları şöminenin ateşinde pişirip afiyetle yedik.minik kızım dayanamadı uyudu ama oğlum uyumadı biz genellikle uyuyarak giriyorduk yeniyıla.bu yıl köyde kesinlikle çok keyifli oldu diyebilirim..
sevgilerle
hülya

Tijen dedi ki...

pirtik'cigim kirmizilar bir tür seker, bizim lohusa sekerine benziyor. ama tadini sorma çünkü cesaret edip de alamadim.
*
oooh ne güzel hülya!
harika geçmis desene! umarim hep öyle gider.
*
sevgili yagmur,
genelde pek çok meyveyi benzer sekillerde kurutabiliyorsun. evde firinda yapabilirsin. 50-60 derecede uzunca bir süre (meyveye göre degisir sanirim ama ortalama 8 saat diyeyim) firinda tutmak gerek. dilimledikten sonra üzerine limon sürebilirsin rengi kararmasin diye ama zaten kivide pek renk degisimi olmamali.

B5 dedi ki...

Bu kirmizi sekerler cok istah acici gorunuyor. Benzerlerini sanki Istanbul-Bursa´da da aktarlarda gördüm gibime geliyor.
Merak edip sormustum da. Simdi adini cok iyi bilmiyorum ama anneme sordugumda bir nevi hamilelik töreni(?) icin oldugunu söyledigini hatirliyorum.
Türkiye´ye geldigimde ilk isim yine aktarlara gidip "o nedir, bu nedir?" diye sormak ve daha FAZLA yemek kültürü üzerine kitap almak!!
Buradan bile cok ögreniyorum, :)
Sevgilerimle,

B5 dedi ki...

bir üstteki yorumu okumamistim!
Evet "lohusa sekerleri" idi benzettigimin adi :)
tadini, neden yapildigini ve nasil kullanildigini bilmiyorum ama..