28 Şubat 2011
Bahar mi donuyor ben mi?
Kivircik sacli bir kadin hadi ama neredesin cok oldu dedi. Dedim gelecegim, az kaldi. Evrendeki meleklerle randevum var, kapilarinda bekliyorum bahari geri getirsinler diye. Dilekcem hazir, harc pulunu da yapistirdim. Evrende isler bizim memlekettekinden farkli yurur sanirdim ya degilmis. Harc pulu orada da gerekliymis. Evren neresi diyeceksiniz sanki baska bir gezegendeymis gibi bahsediyorsun. Biraz oyle galiba. Ya da ben baska bir gezegendeyim belki. Kafamin icindeki gezegende. Bir suru hikayenin, insanin, tadin, mevsimin, rengin hizlica donup durdugu icerlek gezegenimde. Diyecegim o ki, az kaldi. Yani kivircik sacli kadindan baska merak eden varsa diye yaziyorum bu satirlari. Bir kac gun sonra icinde fotograf da olan eski yazilar dusmeye baslayacak bu minik dunyanin disarlak ekranina. Icerden disari, disardan iceri... Akis devam edecek. Bahar? Bilmiyorum, kapisindayim meleklerin. Randevunuz var mi diye sordular. Yok dedim ben uzaktan geliyorum. Randevu sisteminiz bizim gezegende calismiyor. Cok ugrastim ancak randevu alamadim. Biraz sasirdilar ama yuzume baktiklarinda dogruyu soyledigimi anladilar. Bekleyin o zaman, randevusu olanlarin isi bittiginde, eger mesai saati hala dolmadiysa, sizin dilekcenizi de alip isleme koyacagiz dediler. Bekliyorum kapisinda meleklerin. Neyse ki kafeteryadan sicacik bir fincan cay alabildim. Bir paket de cikolata. Yanimda kitabim da vardi. Bekliyorum.
08 Şubat 2011
Nice baharlara

Kaydol:
Kayıtlar (Atom)