16 Eylül 2009

Eylül'de ne yemeli?

Radikal'den Elif Türkölmez'in yazısı: Eylül'de ne yemeli. Sizce ne yemeli? Mevsime istinaden, arşivden bir fotoğraf seçtim. Bundan 3.5 yıl önce çekilmiş. (Bu mevsimde çekilmiş değilse de Radikal'deki yazıyı okursanız durumu anlayacaksınız.) Bir Şubat günü Çanakkale'ye, Ümitlere gitmiştim. Ümit de beni (Cem'ciğim de vardı yanımızda, şimdi büyüdü adam oldu da İstanbullara okumaya gitti kuzum) Çanakkale'de en sevdikleri balıkçıya götürmüştü. Minicik, aralarda kalmış bir yer. Temiz, taze, ucuz. Önden balık çorbası, sonra kalamar ve sardalya. Bir an o güne dönesim geldi. Oysa bugün, burada olmaktan mutlu, halimden hoşnudum. Biraz sersem haldeyim, onu da havaya yordum. Yazıda göreceksiniz, Gönül Paksoy hünnaplardan, alıçlardan bahsetmiş. Buralarda da yetişiyor ya henüz pazarda görünmedi hünnaplar. Alıç vardı tatlı bir kadının tezgahında. Bir kaçında kuşburnu, birinde üvez. Çocukluğumda, okulun önüne gelen alıççıyı hatırladım pazardakileri görünce. İplere dizdiği alıçları bir sopaya asar getirirdi. Sarılı, turunculu, yer yer kırmızı yanaklı alıçlar... Alır kolye gibi boynumuza takardık. Bu anıları Meyve Ağacından Hikayeler'de yazmıştım. Eylül gerçekten çok bereketli bir ay. Sofralarımızdan eksik olmamasını dilediğimiz bolluk ayı.

7 yorum:

Narince dedi ki...

Biz hasretle balık gözledik, sabırsızca hamsiye saldırdık, tadı yok, yağlanmamış daha, istavrit pek güzeldi. Palamutun tanesi 40 lira çok pahalı, üstelik hiç sevmem.

Yaz bitecek diye gözlerimizi kapatıp, damağımıza yoğunlaşıp son incirlerimizi yiyoruz. Mürdüm eriklerine kafayı taktım, marmelat yaptım, kurabiyelere sürdüm, komposto yaptım. Bir de pestil yapacağım, tatlı tatlı, kışa abur cubur niyetine. Üzümler hele kara üzümler bir güzel, hayallerimiz hep canlı, seneye dikiyoruz, buduyoruz, fıçılara basıyoruz, falan filan...
Ahlatlar da olmuş, gidip toplamalı.

Adsız dedi ki...

Yazin bitimine üzülüyorum ama eylül ayinin gelisine de bir o kadar seviniyorum. Kis icin yapilan tarhana, tursu, receller bu ayda yogunlasiyor. Türkiye'de balik mevsiminin baslangici (biz o kadar sansli olmasak da) yine bu ayda olmasi cok hos. Ha bir de ben mandalina ve ayvanin ciktigi eylül ayini cok seviyorum:)

NEŞELİ MUTFAK dedi ki...

evet tijenciğim çok haklısın bu güzel bereketli eylülü iyi degerlendirmek lazım.çanakkale diyince balık rokaaklımdan çıkmıyor ecebatta bir arkadaşımızda yemitik işte o balığın tadını hala hiç bir yerde yakalayamadım:)

La Madame Chapeau dedi ki...

Sonbaharın renkleri de lezzetleri de harikuladedir. Önümüzde de uzun bir sonbahar. Son olmaması dileğiyle...

Narince dedi ki...

Bloggerla yaşadığım sinir bozucu problemler aklımı almış herhal. Palamutun tanesi kırk değil on lira.
Pardon, pardon.
(Yorumlarımızı edit yapma imkanı da vermeli artık Blogger. )

Sevgi Küçük dedi ki...

balıkkkk....
:(
evimi özledim ben

Eya dedi ki...

Ah Tijencigim..burada cesit cesit balik olsada Türkiyemin denizinin o lezzeti yok maalesef....bu arada mutlu ve huzurlu bir bayram gecirmen dilegiyle...sevgiler

zehra