Kendimce, basit bir çözüm yani. Her zaman işlemiyor ya bazı anlarda insanı rahatlatabiliyor. Cuma Pazarı'ndan aldığım, fotoğrafta görülen, Mudanya tipi zeytinleri kırmam lazım. Üç kg kırılacak zeytin var. Aynı gün 3.3 kg de tavşan yüreği almışım. Böylece salı günü aldıklarımla birlikte toplam 13.8 kg işlenmeye hazır (neyse ki geri kalanları aldığım gün çizip her gün suyunu değiştirmek üzere tatlanmaya bıraktım) zeytinim olmuş. Çizmek yine daha kolay. Oturduğun yerden çizip çizip içinde su olan şişeye atıyorsun. Biraz kolları ağrıyor insanın, yüksekte durduğu için ya olsun, geçiyor sonra. Oysa zeytin kırmak hem daha meşakkatli, hem de daha pis bir iş. Bir kere kırarken zeytinin yağı üzerinize başınıza ve etrafa sıçrıyor. Taşla kırdığım için taşın ağırlığından bir süre sonra bileğim ağrıyor. E o bilek yazmak için de lazım değil mi ama? Ayakta duruyorum, tezgahın üzerinde kırdığım için. Bir de tabii komşuları rahatsız ediyor olabilirim, tak tak sesleriyle. Üstelik kriz patlamış, ortalık toz duman. Kafamın bir yanı orada. Ne yaparsın? Koyarsın bir Elis Regina cd'si. Ekmek tahtasının üzerine bir poşet serer, bir de mutfak önlüğü takarsın. Müziğin ritmiyle kırarsın zeytinlerini, tak tak. Hızla azalır torbadaki zeytinler. Bir bakmışsın hem krizi unutmuş, hem zeytinleri kırmışsın. Tavsiye ederim, iyi oluyor. Zeytin kırmasanız da müziğe kendinizi verip dansedebilirsiniz. Kısa bir süre için bütün dertleri kafanızdan silip atıyor!
13 Ekim 2008
Krize çözüm buldum!
Kendimce, basit bir çözüm yani. Her zaman işlemiyor ya bazı anlarda insanı rahatlatabiliyor. Cuma Pazarı'ndan aldığım, fotoğrafta görülen, Mudanya tipi zeytinleri kırmam lazım. Üç kg kırılacak zeytin var. Aynı gün 3.3 kg de tavşan yüreği almışım. Böylece salı günü aldıklarımla birlikte toplam 13.8 kg işlenmeye hazır (neyse ki geri kalanları aldığım gün çizip her gün suyunu değiştirmek üzere tatlanmaya bıraktım) zeytinim olmuş. Çizmek yine daha kolay. Oturduğun yerden çizip çizip içinde su olan şişeye atıyorsun. Biraz kolları ağrıyor insanın, yüksekte durduğu için ya olsun, geçiyor sonra. Oysa zeytin kırmak hem daha meşakkatli, hem de daha pis bir iş. Bir kere kırarken zeytinin yağı üzerinize başınıza ve etrafa sıçrıyor. Taşla kırdığım için taşın ağırlığından bir süre sonra bileğim ağrıyor. E o bilek yazmak için de lazım değil mi ama? Ayakta duruyorum, tezgahın üzerinde kırdığım için. Bir de tabii komşuları rahatsız ediyor olabilirim, tak tak sesleriyle. Üstelik kriz patlamış, ortalık toz duman. Kafamın bir yanı orada. Ne yaparsın? Koyarsın bir Elis Regina cd'si. Ekmek tahtasının üzerine bir poşet serer, bir de mutfak önlüğü takarsın. Müziğin ritmiyle kırarsın zeytinlerini, tak tak. Hızla azalır torbadaki zeytinler. Bir bakmışsın hem krizi unutmuş, hem zeytinleri kırmışsın. Tavsiye ederim, iyi oluyor. Zeytin kırmasanız da müziğe kendinizi verip dansedebilirsiniz. Kısa bir süre için bütün dertleri kafanızdan silip atıyor!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
39 yorum:
ay supersin seni muzik esliginde hayal ettimde simdi :) yaninda olmak istedim
Tijen Hanım Merhaba,
Geçen hafta bende bahçemizden topladığım zeytinleri çizip suya koydum.
Bahçemizdeki genç zeytin ağacından ancak 3 lt. lik turşu kavanozunu dolduracak kadar zeytin toplayabildim.
Niyetim kırmaktı fakat ne yalan söliyeyim , üşendim kırmaya. TV de lost'u izlerken bir taraftanda çizdim kolayca. Bu gün 1 hafta oldu.Hergün suyunu değiştiriyorum. Siz acaba daha sonraki aşamayı nasıl yapıyorsunuz ?
Bu arada kırma olunca nasıl yapıyorsunuz onu da söylerseniz, pazardan alıp birazda kırma yaparım.
Sevgiler
Harikasın Tijencim her zorluğa çözüm buluyorsun çok güzeldi, kolay gelsin iyi günlerde yemk kısmet olsun sevgiler çok öpüyorum canım
Canım tijencim,hayata pozitif bakışına hayranım her zaman.Karamsarlığı üzerimizden atıvermek ne kolay değil mi?
Oh bu zeytinler de hafif kızarmaya başlamış , ne de güzel kırılmış.çetişte mi deniyor sizde de? yarın geliyor benim çetişteler muğladan :)
bereketli olsun tijencim...
Sevgili Aslı,
Şu yazıyı okur musun:
http://mutfaktazen.blogspot.com/2007/09/tavan-yrei.html
Orada detayları vermişim. Eğer eksik kalan bir şey varsa dilediğini sorabilirsin.
*
Şimdiden afiyet olsun Delfina! Daha çok Ege'de "çekişte" diyorlar sanırım. Burada "kırma" deniyor diye biliyorum.
*
Gül'cüğüm,
Çok geçici bir çözüm ama olsun, hiç değilse o an beni mutlu etti ya.
Mazı'dayken, hergün zeytinleri toplayıp kırıyorlardı. Ağaçlar zeytinleri taşıyamaz haldeydi.Ne güzeldi...
Bu arada hanımlara tavsiye. Hergün 5 zeytini ihmal etmeyin. Güzelliğinize güzellik katsın. Krizi atlatabilmek için, moral de lazım:))
İstenmeyen kötü durumları keyifli hale getirmek insanın kendi elinde diye düşünüyorum.Bu iş mademki yapılacak o halde krize girmeye gerek yok ben de çoğu zaman bu oyunu oynarım.Böylelikle sinir sistemim de huzur içinde yaşıyor.Sevgiler...
hahhahhhah :) Ne güzel anlatmissin Tijen, seni öyle aynen anlattigin gibi canlandirdim hayalimde... Tak tak tak, zeytinlerin basinda bilegi agrimis, terlemis, elinin tersiyle saclarini geriye dogru ittiren bir Tijen, ne tatli :))
Hayat felsefene hayran olmamak elde değil tatlım..))
Zeytinler bizdede bu şekilde kırılıp hazırlanıp suda bekletilir.
Sonra tuzlu veya tuzsuz olarak tüketilir.(yerken tuz ekilir)Adı da Zaguda'dır..))Ellerine sağlık canım..İyi günlerde tüketin zagudalarınızı..))
Sevgilerle..
Bu sene ben de ilk kez zeytin kurdum çizerek. Aklımda senin 3 yıl kadar önce yayınladığın harika bir zeytin fotoğrafı ve çok teşvik edici bir zeytin kurma yazısı vardı. Çizerken düşündüm de, bu tam bir taraftan dostlarla sohbet ederken bir taraftan elbirliğiyle yapılıp çıkılacak bir iş. O zaman hiç yormazmış gibi geldi. Hatta yerken insanın aklında da o güzel sohbetin tadı olurmuş gibi...
Sevgiler...
tijenciiimm. :)))))))))))))
hiç bu kadar doğal halini kendi adıma yakalıyamamıştımm.
lütfen hep böyle kal ve hep bu moddan anlat.
BA-YIL-DIMMMMM :)))))
attır bizede bi 2 kg annem :))
bizde kıralım kafasını :)))))))))
:)))))))))))
afiyett olurr inşş.
Çok doğru...Her şeyi unutturmasa da insan ruhuna en güzel ilaç...En azından bulunduğunuz andan farklı bir yere taşıyabiliyor sizi...Ne güzel! Zeytinler için şimdiden afiyet olsun :)
Sevgili Tİjen'ciğim geçici de olsa güzel bir çözüm bulmuşsun,aslında mutfakta iş yaparken çoğu dertlerini unutuyor insan.
Canım zeytinler harika görünüyorlar,onun lezzeti hiçbir hazır zeytinde yoktur,bizim zeytinler gelse de bizde yorulmaya razıyız.Ben de zeytinleri tezgahın üzerinde su bardağının arkasıyla kırıyorum, taştan daha hafif olduğundan çok yormuyor, eh tabii emek vermeden de birşey olmuyor, hem kollarımız çalışıyor değil mi:))
İnşallah kriz de çok hasar bırakmadan gelir geçer...
Sevgilerimle öpüyorum canım...
Kendi yaptığın bir zeytini yemek nasıl da güzeldir, harikasın Sevgili Tijen. Konuşan fotoğraflarını da seyredip duruyorum, sevgiler...
Zeytin kırma işini, yani çekişte(çeşişge de diyorlarmış) yapma işini çok güzel anlatmışsınız.
Daha doğrusu çok keyifli yapmışsınız:)
Bizim geçen yıl yapılanlar hala bitmedi. Bu yıl yenisi yapılacak tabi.Biraz geç kaldık aslında ama bugünlerde yaparız artık.
Bir de; zeytini kırarken küçük bir soda şişesiyle kırmayı da deneyebilirsiniz. Hem daha hafif, hem de altında küçük bir bombe olduğu için, zeytin yeterince ezilmekle birlikte, sağa sola da kaçmıyor.
Çekiştenizi afiyetle yersiniz inşallah...
Tijen ben zeytin kırma işini beceremem ama müziğe eşlik etme kısmına aynen katılıyorum..
Bu sıkıcı günlerde içimi bile gülümsettin..Çok sağol...
Zeytin miiii, hiç dayanamam, tam bir zeytin canavarıyım ben :) Bu fotoğraf da o kadar iştah açıcı ki! Bir koca kavanoz yeşil, bir koca kavanoz siyah zeytin benim tüketim hızıyla bakalım ne zaman bitecek! Seninkilerde de denemek isterdim :P Ne oburum değil mi? Sevgiler...
zeytine bayilirim canim.cok guzel gorunuyor,afiyet olsun.Krize cozumu bulmussun helal olsun sana,sevgilerr
Ah ne güzeller.. Turgutreis pazarından aldığım kırık zeytinden hala var..öyle çok yiyipde bitrimek yok oğlanada yediricem inşallah..oardayken acayip yiyoruz:))nasıl olsa yatağı ya:))
ellerien sağlık..
benim bir arkadaşıma bie kere babsı aydından zeytin yollamıştı oda çizdi bir ay suyunu değiştirdi..zevkli iş ..
kendi emeğiniz ..afiyetlere olsun sağlıkla tüketin..
geçen gün tv de gördüm köylü kadınlar acayip olmuşlar otomatiğe takmışlar hızla kırıyorlardı..
Atmaz mı hiç Tijen'ciğim, yine damardan olmuş. Bir de sepetimize kendi ellerimizle toplasaydık.
Sevgilerimle.
dans ederek zeytin kırmak! süper...
bu hafta bizim evde de 13 kilo zeytin imalatı yapıldı. ama sağolsun bizimkileri kocam çizdi. bana da, lütfedip bir kilo kadar kırmam için bıraktı:)) o ve oğlum çizik seviyorlar. pazardan bir zeytin çizme aleti bulup almış işi pratiğe bağladı, tavsiye ederim çok rahat oluyor. ben de payıma düşenleri aynen sizin gibi bir poşet içinde, oğlumun çocukluk günlerinden kalma tamir takımının tahta çekiciyle kırdım. (manisalı bir arkadaşım bu kırma zeytinlerden çekiçleme olarak bahsederdi, sanırım çekişte sözcüğü de ordan geliyor) bir an önce olsa da yesek değil mi Tijen hanım, sularını değiştirirken de mis gibi kokuyorlar. şimdiden afiyet olsun, sevgiler..
Merhaba blogunuzu çok beğeniyorum. Hafta sonu annemle birlikte 20 kg. zeytin kırdık.Gerçekten çok yorucu ama kışın kahvaltımızın vazgeçilmezi oluyor.Yeni bir blogcu olarak ziyaretinizi bekliyorum.Sevgiler..
Bu günlerde kafa dağıtacak şeyler bana da lazım. Ne yapsam evdeki cevizleri ve fındıkları mı kırsam?
Zeytin sever biri olarak hiç zeytin kırmadığımı söyleyebilirim.Seneye gittiğim yerlerden alıp bende kırarım artık ve sizi de hatırlarım :))
Sevgiler...
Dostlar affedin,
Yine teker teker yanıt verememe günündeyim. Telaşe var evde, hepinize toptan teşekkür ediyor, neşeli günler diliyorum.
Hayatında bir kez kendisi zeytin yapan, hayatında yediği en lezzetli zeytinleri o kavanozdan yiyen birisi (ben) için çok özendirici bir yazı. Tüm yorgunluğa razıyım da, vakit yok:( Eline sağlık, Allah sağlıkla yemenizi nasip etsin.
Sevgilerimle...
Elvan'cığım,
Dilerim daha nice kez zeytin kurma şansın olur. Gerçekten zaman ve emek istiyor bu meret ama o kadar da lezzetli oluyor ki, ben razıyım o emeğe.
Hoşgeldin Tijen,
Kafasına kafasına mı vuracağız krizin :) Komşulara sabır.
Sevgiler,
Hilal
sevgili mutfaktazen sevenler,
Tijen hanım gne harika anlatmışsınız bir zeytin salamurası yapmayı bile, bayıldım...
İstanbul içinde böyle yerel, organik, lezzetli yeşil zeytinler veya siyah zeytinler satın alabilecegimiz bir yer bilenleriniz var mı? dükkan ya da pazar, vb...
tavsiyeleriniz nelerdir?
sevgiler
Keske burada da böyle taze zeytinleri kendi hazirlama sansim olsaydi. Rahatlamak ve kafa dagitmak icin yorucu ama güzel bir ugrasi. Kendi ellerinle hazirladigin zeytinler eminim hazirlardan cok daha lezzetli olacaklardir. Afiyet seker olsun:)
bizim mudanyadaki evin bahçesindekilerde olmuştur şimdi..ama gidemedim kitoplamaya..ben kırmayı çizmeden pek çok daha fazla severim..süper:)
canım rahmetlı ananemle gecen sene mersın de zeytın topladık ve tek tek cızdık bıcakla dedem suya yatırdı. şimdi zeytınlerı gorunce cok duygulandım..
Çok sevdim ben bu fikri... Kesinlikle denenecekir. Ama kesinlikle zeytinli versiyonundan denemek istiyorum:)
Canım zeytınlerı yapmaya basladık bır dahakılerını muzık eslıgınde senın tavsıye ettıgın gıbı yapacagımdan emın olabılırsın.Sevgıler..
Canım benim yazının ortasında tam da yardıma geleyim diyecektim ama sen maaşallah tüm zeytinlerini kırmışsın. Ellerine sağlık canım!!!Eee artık bir kahvaltı yapalım senin zeytinlerle denize karşı ne dersin?
Sevgiler,
Evren
Sevgili Tijen; Yeşil zeytin çıkınca çocuklar gibi sevinirim. Çünkü kahvaltılar şenlenir, ince ince domates, maydonoz doğrar, sarımsak, zeytinyağı,az biber salçası ve limonla bir güzel harmanlarım. Öyle bir lezzet ki sorma. Onun için kırılmasından yanayım, daha lezzetli oluyor. Aldık şimdilik 5 kg Sarıulak, gerisi gelecek. Afiyetle ye, ellerine sağlık. Sevgiyle
Hiç zeytin kırmadım. "Turunç kokulu düşler"adlı kitabınızda en çok dikkatimi çeken bölüm, pazardan zeytin alıp evdeki kırma seanslarıydı. Zeytin kırıp mutlu olan çevremde kaç insan var diye düşünmüştüm. Hiç!
Bu keyfi öğrettiğiniz ve üstüne bir de dans ettirdiğiniz için çok teşekkürler...
krizi dikkate alanlar için bu güzel düşüncelerin ve dahiyane fikirlerin.
çünkü ehr konuda olduğu gibi insanlar önümüzdeki günler neye gebe kulak asmıyorlar herkes aynı tas aynı hamam misali davranıyorlar..
kimse uygun alışveriş yapalım hesaplı olalım ve artıralım bunlarlarda başka insanlara bir ekmek verebilecek para yapalım derdine düşmüyorlar..
950 milyon insanın açlıktan ölmesi söz konusu geçenlerde açıklanan bir araştırmada ve bu sayı artabilirmiş,biz katil olmuyor muyuz şimdi?
duyarsız olmamak adına da birşeyler yapmalıyız Tijen abla senin gibi iyi sözcükleriyle güzel vuruşlar yapabilenlerin ödnerliğinde elimizden gelenleri yapmaya çalışmalıyız..
Ben iki kesme tahtasının arasında zeytinleri koyup bastırarak ileri geri yapıyorum, sonra kırılan irileri ayıklayıp ufaklar için de bir posta daha, hepsi kırılıyor, pratik oluyor.
Elis Regina yine dinlenebilir, bir beis yok:)
Yorum Gönder