
Salı Pazarı'na her gidişimde yaptığım gibi, turuncu bisikletimi evde bıraktım. Bu sefer yanımda sırtında koca çantasıyla Montana'dan gelen misafirim Mary vardı. Kadıncağız yük taşımasın diye taksiye bindik, soluğu Tevfik ustanın yerinde aldık. Antalya'da isem ve salı günü pazara gideceksem evde kahvaltı yapılmıyor, Tevfik ustayla sohbet ederek o muhteşem börek yeniyor. Böreklerimiz gelmiş, afiyetle yemişiz. Ben tabii daha önce bitirmişim. Mary dal gibi. Kuş kadar yiyor nasıl olmasın. Ben bu ara kuş kadar yiyemiyorum. Sıcaklar iştahımı kapatacağına açtı. Böreğim bitti ya, aklım fikrim sütte. Geç kalırsam süt biter. Bitmese de sıcakta kesilebilir. Mary sen yemene devam et, tramvay için vakit var daha nasılsa benim pazara gitmem lazım dedim, vedalaştım ve koşar adımlarla pazara yürüdüm. Sütümü aldıktan sonra rahat rahat başka şeylere bakabilirim. Yaz geldi, sıcaklar bastırdı ya, pazarda bol bol yaz sebzesi var artık. Tarladan yani. Yoksa kış boyu tezgahlardan eksik olmadı hiç biri. İnatla direndim, yaz gelince dedim biber patlıcan satmaya çalışanlara. Artık içim rahat. Tarladan (hatta yayladan) fasulye buldum aldım. Kabak aldım, kiraz aldım, salatalık aldım. Yeni dünyanın sonu artık. Ondan aldım. Son dalbaşı limonlar artık. Biraz da limon aldım. Çantam ağırlaştı ya benim gözüm doymadı. İyi ki biraz daha dolanmışım (tarla maydonozu arıyordum çünkü), bir de baktım eciş bücüş pembe domatesler. Tarla domatesi! Nicedir serada yetişmiş domatesleri tarla diye yutturmaya çalıştıklarından çekiniyorum. Sera tabii bu değil mi gibi şaşırtmacalı sorunca sorumu, "sen üzerine para versen de sana yalan söylemem, tarla bunlar" demez mi satıcı? Baktım dürüst adama benziyor. Ah dedim keşke sepetimi getireydim. Şimdi ezilir bunlar. Haftaya getirirsin ben her hafta buradayım dedi. Tamam dedim. Aman bir sevindirik oldum ki. Oh be pembeler çıktı artık. Neşelendim, keyiflendim. Yaa böyle işte. Aslında altı üstü bir domates ama benim küçük mutluluklarımdan biri bu domates. İşin derinine indiniz mi, hiç de küçük bir mutluluk olmadığını, tarlada binbir emek yetiştirilmiş pembe domatesin dünyanın en güzel mucizelerinden biri olduğunu herkes bilsin, duymayan kalmasın isterim.