10 Ekim 2011
Yarım saatiniz varsa huzur için
Değilsinizdir ya farzedelim ki Taksim'desiniz. Yarım saatçik vaktiniz var. Hava gri mi gri. Yağmur yağıyor. Gökten boşanırcasına olmasa da ince ince. O insanı sinir eden yağmurlardan. Biraz huzur istiyorsunuz ama dedim ya Taksim'desiniz. O kargaşada, o insan selinde, trafik keşmekeşinde delirmek veya bangır bangır müziklerin çaldığı bir yere gitmek tabii sizin tercihiniz olabilir. Ben bu durumda isem, tercihimi Cafe Bunka'dan yana kullanırım. Her zaman. Hoş son iki gidişimde şu hayalini kurduğum, ipeksi tadıyla keyiften keyfe dalgalandığım yeşil çaylı profiterol olmuyor. Aynı hayal kırıklığını yaşıyorum. İster istemez bir "yaaa" çıkıyor ağzımdan. Tüh diyorum, ben de onun için gelmiştim. Hoş başka şeyler de buluyorum ama işte o yeşil çaylı profiterolü başka yerde bulmak mümkün değil. Kör talih deyip yine de huzur duyuyorum orada bulunmaktan. Dedim ya, hava gri, yağmur var. Griliği dışarıya hapsedip ben kendimi Japon kültürünün zerafetine bırakıyorum. Oh be var mı huzur gibisi. Orada bir de çok sevdiğim "genmai cha" var, yani patlak pirinçli çay. Benden söylemesi!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
15 yorum:
Tijencigim...ayni gri,puslu hava burada var ama Taksim degil...osssun, gözümü kapadim ve hayal kurdum, tesekkürler sana...hayali bile güzel, sevgilerimle
zehra
"Taksim'de yeni yerler keşfetmeliyiz" diyen Martı için şahane oldu bu! :)
Çarşamba günü Taksimde olacağım...Notumu aldım.
Sevgimle
Sevgiler canim ellerine emeklerine saglik öptüm.
hımm peki bir sonraki taksim maceramızı böyle değerlendiririz :)
Kahve Dükkanı'ndan sevgiler..
Cafe Bunca'ya gittik...malesef yeşil çaylı profiterol yine yoktu...Patlak pirinçli çaya bayıldım.İşletmeci Japon Hanım, bundan sonra devamlı yeşil çaylı profiterol çıkacaını söyledi:))
Sevgilerim ve teşekkürlerimle bize bu hoş yeri kazandırdığınız için...
Ah o tadı nasıl özledim Lale!
Ama Cafe Bunka'yı çok severim. Yıllardır ne zaman yolum Taksim'e düşse,
mutlaka oturur huzur bulurum. Biriyle buluşacaksam, orada buluşurum. Oradaki
hissi o bölgede verecek başka bir yer yoktur.
Zehra'cığım zaten hayaller değil mi bizi var eden?
O zaman tadı çıkarıla Martı'cııım!
Gülcan, Leyla,
Sevgiler, teşekkürler!
Ben de uğradım 10 gün kadar önce, şifon kek yedim bu kez. Tadımlık olmaktan öte doyumluk bir kek o, adeta bir hafif tatlı ekmek! Patlak pirinçli çayı her içişimde kulaklarını çınlatıyorum ablacım. Bir arkadaşım bu çaya olan aşkımı bildiğinden, yurtdışından gelen bir arkadaşından 2 paket istemiş, birini bana hediye etmek için. Nasıl sevindirdi beni anlatamam! Tadını çıkarıyorum bugünlerde:)
Eh Tijen alemsin. Bi dur. Dinlen. Gerçi Bunka da dinlenmişssin.
Ben Beyoğlu na gitmeyeli, ohoooo..
Afiyet olsun.
Özenmiş anne Çiğdem
Ah daha dun onunden gecerken Tijen demistim :) Ingiltere'den geldigimde senin tavsiyenle gitmistim... Kulaklarin cinladi mi?
Yeşil çaylı profiterolu açıkçası bende çook merak ettim.Çocukluğumun geçtiği Taksim'e eşimle birlikte vakit buldukça gitmeye çalışırız.Herhaliyle bana güzel gelir.Beyoğlunun bende hatırası vardır.Okuluma giderken yolumun geçtiği yerdedir.Her mevsim çok renkli.Yerli ve yabancı turistlerin akın ettiği bu mekanda sohbet ederken içtiğim bir fincan kahve veya bir bardak çayın eşsiz tadı beni bu nostaljik iklimde geçmişe götürür.
yesil cayli profiterolun adini duymak bile beni heyecanlandirdi acikcasi suandada cok canim cekti belkide karnimdaki kucuk baliktandir :)ama turkiyeye gittigimde bu cafeye ugrayacagim kesin fikir icin paylasimin icin tsk ederim sevgiyle kal
Yorum Gönder