
Ev hala tam anlamıyla temizlenmiş değil. Yorgunluktan, tembellikten, üşengeçlikten... Hepsinden biraz var nedenler listesinde. En azından balkonlar yıkandı (artık balkonda kahvaltı yapabilirim), mutfaktan çıkılan balkonun tüm camları silindi, koliler boşaltıldı, bir kaç posta çamaşır yıkandı, güneşte kurutuldu, mutfak yaşanılır hale girdi, hatta mutfakta kış hazırlıkları bile başladı (ikinci etap). Bir miktar zeytin çizilip suya basıldı (devamı gelecek), kırmızı biberler fırında, patlıcanlar ocakta közlendi. Buluşup aşk meşk yapacaklar bugün. Yoğurdum mayalandı, afiyetle yiyorum, pek özlemişim. Bugün ekmeğimi de yoğurdum mu bana karada ölüm yok. Döndüm ya artık, sevdiğim blog komşularımı ziyarete de başladım. Benden ses çıkmıyor diye onlar da beni unutmuşlar. Gözden ırak olunca... Bir kaç tane de yabancı siteye bakayım derken Heidi'nin
101 Cookbooks'una uğradım. Orada bu muhteşem top kekle karşılaştım:
Peynirli ve Balkabaklı Topkek. Bu yazıda Avustralya'dan üç hanımın hazırladığı mini vejetaryen yemek kitabından bahsediyordu Heidi.
Martha Goes Green adlı kitap dönüşümlü kağıda, bitkisel mürekkeple basılmış, spiral ciltli olarak satışa sunulmuştu. Bu hazırlık için yayınevlerinin kapısını süründürmemişti
Rosie, Ruth ve Jessica. Bunu görmek hoşuma gitti. Önce dostlarına armağan etmek için yirmi adet bastırmışlar, ardından bu sayı beşyüze, sonra binikiyüze çıkmış.
Şu yazı yayınlandığında iki bin adet kitap satışı gerçekleşmiş. Benzer projeler neden bizde de başarılı olmasın ki diye düşündüm. Hoş yayınevlerinin bile bin, hadi bilemedin iki bin bastığı kitapları insan kendi imkanlarıyla kaç adet bastırır, kaçı satılabilir, herhangi bir kitabevi aracılığıyla satıyorsan paranı ne zaman alabilirsin... Bütün bunlar ve daha fazlasını sorun olarak görebilir insan ancak bardağın yarısını dolu görmek de mümkün tabii. Sizi bu güzel proje ve ağız sulandıran tarifle başbaşa bırakmadan önce sevgili blog dostlarımın başlattığı, benim de bir ucundan tutmaya çalıştığım, hızla ilerleyen, harika bilgilerin paylaşıldığı
Doğayı Keşfederken projesini hatırlatmak istedim. Çok yakında
Beste güzel bir kabakgiller yazısı yayınlayacak ve bu fotoğrafta gördüğünüz "Türk Türbanı" adıyla bilinen kabaktan da bahsedecek, değil mi Beste?