05 Şubat 2010

Sepetteki hallerini görünce...

Şu sepetteki hallerini görünce dayanamadım. Işıl ışıllar baksanıza. Bir sepet dolusu elma. İnsan neler yapmaz ki görünce. Şöyle bir düşününce aklıma ne geldi biliyor musunuz, üniversite günleri. Yurtta kalanınız var mı? Ben dört yılımı yurtta geçirdim. ODTÜ'nün yurtlarında. Yurtta kalıyorsan sıcacık anne yemekleri yiyemezsin. Ders çalışırken mutfaktan gelen mis gibi yemek kokularını duymazsın. Sadece başka odalardan gelen sesler vardır, tabii senin odandaki kızların da ders çalışmayacağı tutmuş olabilir o gün. Hangi gündü Sıhhiye Pazarı hatırlamıyorum. Perşembeleri olabilir mi? Hayal meyal kalmış aklımda. Servisle gider, pazardan meyve alır dönerdim. Bol bol elma. Boğazımdan geçen en güzel şeydi elma. Bir de Atatürk Orman Çiftliği'nin yoğurtları. Zormuş o günler. Düşünüyorum da...

36 yorum:

Evren dedi ki...

ben sadece bir dönem yurtta kaldım, oda arkadaşım şuşu'nun ana besin maddesiydi elma, benim ise kış günlerinde portakal, yazlarda şeftali... güzel günlerdi, anne yemekleri hep özlenen... hoş hala değişen bir şey yok ya... :)))

bir demet feslegen dedi ki...

Ankara'dan sana elma kokulu selamlar o zaman :)
Resim ne güzel..

Miskokulu Lezzetler dedi ki...

Hep ailemin yanında okudum ama arkadaşlarımdan ailelerine uzak olmanın zorluğunu biliyorum.Bir ara annemin yaptığı sandviçleri götürmüştüm hala arkadaşlarım bu kadar zamandan sonra onların tadını söylüyor.İzmirden sevgiler.Mine

Damak Tadı dedi ki...

Zor ama güzel günlerinde olmuştur kesin Tijen'ciğim..Sayende çok kişi sebze-meyve yemeye başladı..Bunu çok yerlerde okuyup, görebiliyorum..

Gönlüne sağlık bu güzellikleri buradan bizlerle paylaştığın için..


Sevgilerle..

Zehra Gürgen dedi ki...

Bugün bende böyle sert, güzel kokulu elmalar aldım..

Miss gibi miss gibi..

sihirlirloklava dedi ki...

selam canım...ne güzel anlatmışsın...bilmez miyim yurt günlerini.elektrikli bir ocak almıştık,gizlice makarna pişirip yemiştik.o bile ne güzel gelmişti...nerelere götürdün bak:))sevgiler

Mutfak Havlusu dedi ki...

tatlıymış ama o günler birde değil mi?
düşünsene bir yandan güzellikle anabiliyorsa insan zor olduğuna kani olduğu zamanları demek ki her türlü hal hediye edebilmiş öyle günler demek ki her noktada gönül telimize dokunabilmiş...
Bu sepetteki görüntüler onları yakından görebilmek adına taaa antalyaya bile getirtebilir nefis görünüyorlar.
Ah ne güzle şeylerle birliktesiniz biz her biri aynı ebtattaki elmalarla haşır neşiriz ne yazık ki:(

Punto dedi ki...

Antalya'daki sel sularını içim burkularak seyrettim. Tüm antalyalılara geçmiş olsun diyorum.

hindiba dedi ki...

Her Carsamba, bir de Cumartesi günleri. Ama sonradan iki güne cikmis olabilir tabii :)

moon dedi ki...

kırmızı elma görünce dayanamam aslında meyvelere dayanamam ...sadece meyve ile yaşayabilirim...
bir elma anısıda benden ...gençkızlığımda kış mevsimi geldi mi ...iş dönüşü her akşam 1 kilo elma alırdım oysa annem pazardan eve meyve alırdı ve bana kızardı ...1 kilo elma = 4 tane 2 si yemek den sonra kitap okurken biterdi 1 gece yatmadan önce 4. de sabah elimde tren istasyonuna varanadek biterdi...
uzun zamandır sayfanızı beğenerek okuyorum...
sevgiler
ayşen

durutarifler dedi ki...

Bence hem zor hem de güzeldi. O yıllara dönmek isterim tekrar. Hey gidi günler hey..

SeViL ( sevdalitatlar ) dedi ki...

Öğrenci yaşamı zordur aileden uzak ise..
Elma yaşamımın vazgeçilmezi desem abartmış olmam sanırım..Hiç bir meyva yı aramam özlemle yaşamıda lakın elma yok ise üzülürüm..

Yaşamın tüm güzellikleri sizlerle olsun..
Sevgilerle..

Belgin dedi ki...

Özlenen anne yemekleri, ah ah bende cok özledim annemin yemeklerini ama artik imkansiz..
Bu güzel Elmalari pasta yapayim ben:))

Öpüyorum canim:)

damlaya damlaya dedi ki...

Odtu yurtlarina yurume mesafesinde 100.yil pazari var, biz de arada oraya giderdik, yalvar yakar yarimsar kilo birseyler alirdik "abi buzdolabi yok ki, az ver" diye :)

Adsız dedi ki...

Tijen hanım turunç kokulu düşler kitabınızı okuyorum.Sanki pazara bende gitmiş oluyorum kitabı okurken.Elma sirkesi tarifi vardı denedim merak ediyorum nasıl olacak diye.Otların hepsi yabancı geliyor çok beğendim kitabınızı.Verdiğiniz tarifleri denemeye çalışıyorum.

kara kitap dedi ki...

ben de üniversiteyi ailemin yanında okudum.ara sıra yurtta kalan arkadaşlarımı eve yemeğe çağırırdım.bir keresinde annemle 10 kişilik bir arkadaş grubum için mantı ve irmik helvası yapmıştık.ben de evlenince anne yemeklerini özlemeye başladım.
elmalar çok güzel görünüyorlar.sepet sepet elma,gel bu elmaları kıtırdatma :))

Narince dedi ki...

Sıhhiye Pazarı perşembeleri hala. Yalnız AOÇ'nin nefis yoğurtları yok artık, cam şişedekiler hele, katı, lezzetli. Tava yoğurdu diye satıyorlar, cık, alınacak gibi değil.

Narince dedi ki...

Aklıma geldi, biz de öğrenciydik, sevgilim makarna pişirirdi ikimize, üzerine de o nefis yoğurttan dökerdik. Bir de annesinin yolladığı bulgurdan pilav yapardı, yanına ayran. Bak yine çıkışacağım adama, çoktandır makarna yapmıyor bize.

MEHTAP GÜZEY ÖZCAN dedi ki...

Merhaba Sayende meyva ve sebzelerle ilişkilerim daha iyi sevgiler

Delfina ; dedi ki...

Olsun, o zor günler seni buralara taşıdı Tijencim.Öğrencilik ondan zevkli,hayatla mücadeleye o zaman başlıyorsun.Büyümeyi,savaşmayı orada öğreniyorsun...

Ama o zamanlar bile meyve&sebze düşkünüymüşsün,ne mutlu,ne güzel...

Balper dedi ki...

Aynı yurtlar ve aynı duyguları paylaşmışız sizinle.Ben de 84-89 yılları arasında 4. yurtta kaldım.Güzel yemeklere hasret kalmıştım uzun süre.Ama dostluklar güzeldi.Güzel havalarda çimlerin üzerinde oturmak ve olmazsa olmaz GIRGIR dergisi...

kristalkelebek(aslı) dedi ki...

Tijencim Ankara'da oturan bir ODTÜ'lü olarak sen yazdıkça gözümde canlandı her şey; okul, Sıhhıye Pazarı, AOÇ yoğurdu..
Hala en sevdiğim, gönül rahatlığıyla yediğim tek yoğurttur o.
Elma ise en sevdiğim meyvedir. Öyle ki elmayla ilgili sevmediğim hiçbir şey yok sanırım. Her tür elma, elma çayı, elma kurusu, elmalı kurabiyeler, kekler, elma ekşisi...Hepsini ne de çok severim.
Bizim de işyerimizin bahçesinde yüzlerce elma ağacı var, çeşit çeşit..Dalından koparıp yemek de ayrı bir zevk. Ne iyi ettin de aklıma getirdin elmayı:). Mutlu oldum:)).
Sevgilerimle...
aslı

beste dedi ki...

bende yurtta kaldim, feciydi eylem duzenlemistik kotu yurt kosullarina karsi nerdeyse atiyorlardi bizi:) soguk gunlerde kutu jole yapip cam pervazinda dondurup tatli niyetine yerdim simdi feci geliyor dusuncesi bile:) Elmalar, sepetler, isik keyif verici cok guzel fotograf

pelince dedi ki...

Günün her saati yiyebilirim :)

zerrin-misss dedi ki...

fotoğraf harika..

ben minik minik amasya elmalarına bayılırım tijenim. Ne zamandır yemiyorum öyle çıtır çıtır elma..

Öpüyorum sein yanaklarından. Güzel güzel gezmeler olsun..

sıcacık sevgiler.

renkler dedi ki...

Selam canım:) Uzzzuuuunnn zamandır ayrı kaldığım blog dünyasına geri dönüş yaptım. Şimdi komşuları ziyaret ediyorum...

Rejimde olduğum bugünlerde bu sepet dolusu elmalar iştahımı kabartıyor ve masamdaki meyve torbasına doğruluyorum:)

Yurtta kalmadım ve anne yemeklerine hiç özlem duymadım. gerçekten zor olmalı. ama yine de o günler güzeldi değil mi:))

Meyvelitepe dedi ki...

Ben de yurtta kaldım, anneciğim her ev ziyareti dönüşü elime bir çanta dolusu yiyecek tutuştururdu. Önceleri almaya nazlanırken bir süre sonra "daha, daha" demeye başlamıştım, oda arkadaşlarım da tabii:)
Ne günlerdi, bizi nerelere götürdünüz Tijen hanım yine.

Jale

daimamutfak dedi ki...

Tijenciğim sende ankaralı sayılırsın o zaman..
Ankaradan kucak dolusu sevgiler.
Hadi gel ankaramıza bekleriz..

Peritozu dedi ki...

Sitenin dizayni,tasarimi,renkler cok basarili..

Burayi bulduguma gore daha sik ugrayacagim artik.

Adsız dedi ki...

Sevgili Tijen Hn.,
Sizden cok daha sonra o yurtlarda kaldik ama durum ayniymis. Biz de yuruyerek Yuzuncu Yil pazarina giderdik. Kisitli ogrenci butcemizin yettigi kadariyla pazarlik yaparak domates, meyve falan alirdik. Hayatimin en guzel gunlerini yasadim ODTU'de... Kocamla tanistim. Simdi bu yaziyi okuyunca hatiralar canlandi. Sagol...
Aysel

Seda dedi ki...

Nekadar zor olsada güzel günlerdi en azından kendi adıma :)))ELMALARDA ÇOK ÇEKİCİ BU ARADA.....

Banu B. Bingör dedi ki...

Ne sevimli bir fotoğraf!

Üniversiteyi ailemin yanında okuma "lüksüne" sahiptim. Yurt ortamını hiç yaşamadım; ama şehir dışından gelen ve yurtta kalan arkadaşlarım vardı. Ciddi anlamda zorlayıcı olabiliyormuş yurt, onlardan dinlediğim kadarıyla...

Gel gör ki hayat nerelere akıyor, neler getiriyor önümüze, değil mi?

Her şey biraz daha güzel olabiliyor... Elma gibi güzel...

karadenizsofrasi-Balıkesir dedi ki...

selam,elmalar çok güzel görünüyor,yurtta kalanlara ev yemekleri bir özlemdir ama o günler çoook uzakta kalsada güzel bir anı olarak hatırımızdan silinmiyor.yeri geldikçe zaman zaman hatırlanıyor.köyümüzden gelirdi bizim elmalar ve evimizin birinci katında (o zaman 3 katlı olan müstakil baba evimiz şimdinin tripleksleri)kızılot denen otların arasında saklanırdı,çeşit çeşitti kavak elması,misket elması,firik elması ... daha çok çeşitleri allah rahmet eylein babannem bakardı bu işlere. Anılara gittim bir an. siz antalya da mısınız ,sevgiler yazın görüşmek dileğimle.

Ozlemaki dedi ki...

AOÇ şişe yoğurtlarını ben de çok özlüyorum.

Hülya dedi ki...

Eski yurt günlerime götürdün beni Tijen'ciğim,
Cebeci Yurdunda kaldım ben...
Mahallenin manavından alışveriş yapardık evden gelen börekleri kekleri gizlice sokardık yurda..
Bir keresinde ters tuttuğumuz ütünün arkasında menemen yapmışlığımız bile var(termostatsızdı o zaman ütüler).
Zor ama güzel günlerdi...
Çok özel dostlukların temeli atıldı o zor günlerde...
Dönmek ister miydim ?
Evet ...
20 yıl daha genç olmak var sonuçta...

:)den dedi ki...

Bu sepetin içinde bir başka güzel ve ışıltılı durmuşlar sanki;)
Mis gibi kokularını duydum bir an!