30 Mayıs 2007

Ustalık denen şey


Ustalık nedir sahi? Gerçekten. Ben tanımlamalar konusunda pek başarılı değilimdir. Gördüğüm, tattığım, deneyimlediğim şeyleri anlatabilirim. Dolayısıyla size soruyorum, ustalık denen şey nedir? Merak ediyorum gelecek tanımları bir yandan, bir yandan da baharlı aromasıyla terenin girdiği yemyeşil salatamı kaşıklıyorum. Tabii yazıyorum da. Üç işi aynı anda yapıyorum, yapıyormuş gibi duruyorum. Düşünüyor, yazıyor, yiyorum. Ne feci! Oysa yemek yemek başlı başına bir iş. Tek başına ilgiyi hak ediyor. Marul var, roka var, tere var, maydanozla dereotu var, semizotu var, susam, çam fıstığı, ceviz içi var, Konya Ereğli tulumu var, limonu, Tariş'in sızma zeytinyağı, kaya tuzu var içinde. İnsan ona şarkı bile besteler! Şimdi karşımda böyle bir güzellik dururken başka işlere de el atmış olmam pek hoş değil. Kabul ediyorum.

Gelgelelim Tevfik ustayı anlatmadan da edemiyorum. Size ondan daha önce de bahsetmiştim. Bana göre ustalığın tanımıdır o. Dün sabah ani bir kararla, anne kahvaltıya Tevfik ustaya gitmeye ne dersin dedim. Yine bir bahane buldu, evde kaldı. Peki dedim, sen yalnız edeceksin kahvaltını. Ben gidiyorum. Her zamanki sevgi dolu gülüşüyle karşıladı Tevfik usta. Oturanları tanımıyordum. Bazen öyle olur ki hep daha önce gördüklerim gelir. Hoş beş ettik, hal hatır sorduk, hiç alakam olmamasına rağmen onu Fenerbahçe'nin şampiyonluğu için kutladım, Antalya'nın küme düşmesine üzüldüğümü söyledim. O da başladı anlatmaya. Sonra neli olsun börek dedi. Her zamankinden dedim. Peynir, maydanoz, karabiber. Ama tuz koyma, geçen seferki çok tuzlu gelmişti. Tamam dedi, hamuru merdaneyle şöyle bir açtı, eline alıp havaya atıp tutarak büyüttü, mermer tezgahına aldı, alttan üstten katladı, harcını koydu, yanlardan da katlayıp tepsiye attı. Doğruca fırına. Yardımcısı da çayımı verdi, sağolsun. Tevfik ustayı çalışırken izlemek benim meditasyonlarımdan biri. Huzur veriyor bana onun o tiktaktiktak çalışması. Arada biri giriyor, ooo abilerin gülü gel otur şöyle diyor, işine devam ediyor. Biri böreğini bitirip hesabı ödemeye giderken hadi abem güle güle diyor. Seviyorum orada olmayı. Sanki orası da benim evimmiş, sanki ara sıra görünmesem özleniyormuşum gibi geliyor.


Özleniyorum da galiba. Ben özlüyorum en azından. Tevfik ustayı, Barlas babayı, oranın havasını, böreklerin tadını, dükkanın işleyiş şeklini... Sonra fırından benim börek çıkıyor. Tevfik usta götürüp tezgahta börek bıçağıyla dilimleyip veriyor. Çayım tazeleniyor, çatal kime gerek, elimi temizleyip başlıyorum yemeye. Sonra börek bitiyor. Gitme vakti. Her zamanki gibi hesap konusunda tartışacağımızı bildiğim için gizlice tabağın altına koyuyorum börekle çay parasını. Yerimden kalktığımda diyor ki oraya uğramak yok ama bak tamam mı? Tamam diyorum, uğramayacağım. Ellerine sağlık Tevfik usta, sonbahara görüşmek üzere. (Şu bizim bloglararası yarışma devam ediyor arkadaşlar. Adayların sayısı hızla arttığı için isim veremiyorum ama tanıyın tanımayın, rastladığınız tüm yerli sitelere oy atın derim, ben atıyorum. Detaylar aşağıdaki yazının tepesinde. Şu ana kadar oy veren ve bundan sonra verecek herkese teşekkürler.)

33 yorum:

Bir Derin Masalı dedi ki...

Sevgili Tijen, siz gayet güzel anlatmışsınız. Yaptığı işle içinizde bu hisleri uyandıran, sizi sevgiyle sarıp sarmalayan, işini yaparken kendinden geçen ve işini layığıyla yapan insandır usta...Gönlünü koyandır... Öpüyorum. Afiyet olsun bu arada:) Börekler nefis görünüyor...

ayseyaman dedi ki...

Merhaba Tijen,
Ustalık bence en basit yemeği en şahane yemeğe dönüştürmektir. Bir daha o lezzeti yıllar geçsede unutturmamaktır.
Ustalık "Marul var, roka var, tere var..." derken benim ağzımın sulandırmaktır...
Ustalık Tevfik usta gibi hamura narince sekil vermek, onun gözüyle bakmaktır...
Nacizane bir iki laf ettim, bir kusurum olduysa affola..

Yarışma ile ilgili bilgiye ilk sizin sayfanızda ulaşmıstım, simdi tum guzel sıtelerde tanıtımlar var. Hemen üye oldum ve dediğiniz gibi tüm yerli sitelere oy vermeye basladım..Bizi uluslararası bir organizasyonda tanıtan tüm sitelere başarılar dilerim..
sevgilerle

merakli dedi ki...

Ustalık yapılan işe (her ne yapılıyorsa) bir farklılık katmaktır,bence!Kiminin pastaya son dokunuşundadır ustalık,kiminin salatayı anlatırken yaptığı betimlemenin canlılığında :)

Adsız dedi ki...

Tevfik Usta'nin adresini rica edeyim! Cidden, Antalya'ya gidince mutlaka gidecegim. Boyle baska ufak yerler var mi sevdigin? Varsa adres lutfeeen!!!!

www.elifsavas.com/blog

Adsız dedi ki...

Merhaba,bence ustalık merdivenleri
teker teker çıkmaktır,sonra belli
bir tecrübeye sahip olmaktır.Ancak
usta olmanında sonu yoktur,unlımıted...İnsan ölene kadar biryere kadar usta olabilir.
Perfect Man sadece Sokrat'ın kitap-
larında teori olarak mevcuttur.
Sevgi ve Selamlar,Nur

Tijen dedi ki...

Hande'ciğim,
Benim usta olmak için daha kırk fırın ekmek yemem lazım!
*
Sevgili Ayşe,
Ne kusuru. Ne güzel söylemişsin, gerçekten ben de bunu vurgulamak istemiştim. Tevfik usta gibi adamlardır usta.
*
Sevgili Meraklı,
Farklılık katmak da bir ustalıktır belki ama bir işi en iyi şekilde yapmak ve o ustalığı da hak etmek lazım değil mi ama?
*
Elif ne zaman niyet? Yani yazın bir ay kapatıyor da Tevfik usta. Yeri biraz karışık ama şöyle anlatayım:
Üçkapılar'ı arkana al, karşıdaki caddeye gir, Sümerbank'ı geçince sola dön, dönercileri geçtikten sonraki hana gir, hanın içinde. Zaten oralarda kime sorsan gösterirler.
*
Sevgili Nur,
Dediğin çok doğru. Ustalığın sonu yok ama başı var. Yani ben usta oldum demekle olmuyor. Zaten dikkat et, gerçek ustalar ben ustayım, ben en iyiyim, ben en büyüğüm demez. Usta olmayanların ustayım diye çıkıp böbürlendiğini her sektörde görmüyor muyuz?

Adsız dedi ki...

Sevgili Tijen,
Yazılarına hasret kaldık demiştim son yorumumda, hemen yeni yazı gelmiş üstüne; nasıl mutlu oldum anlatamam. Ayrıca yaptığın salata gerçekten methiyeler düzülecek cinsten ve iştah açıcı-afiyet bal şeker olsun.
Usta derken aklıma hemen çırak geliyor; malum "ustalık", zanaatını yeni kuşaklara aktardıkça var olabilir değil mi?
Herşeyin ama herşeyin hızla üretilip tüketime sunulduğu zamanımızda ne yazık ki işinin ehli zanaatkarın rekabet gücü zayıflatılıyor; umarım Tevfik Usta'nın böreklerinden tatma fırsatımız hep olur.
Sevgiler,
Derya

meltem dedi ki...

Sevgili Tijen;

Sanırım ustalık senelerle gelen deneyimdir ve ustayım dememektir.
Tevfik Ustanın yerine gitmek bana da kısmet olur inşallah.İstediğin böreği söyle hemen orda yapılsın önüne gelsin süper valla.
Sana afiyet şeker olsun.
sevgiler

Tijen dedi ki...

Derya'cığım,
Benim salatanın senin salatandan bir üstünlüğü olduğunu sanmam canım, yahut diğer arkadaşlarınkinden. Bildiğimiz salata işte, içine besleyici olduğunu, yakıştığını düşündüğüm şeyleri koydum o kadar. Ne yazık ki Tevfik ustanın yanında bu işi öğrenen yok. Birini yetiştirmiş galiba vakti zamanında, o da kendi yerini açmış sanırım. Çok yazık.
*
İşin güzelliği de burada zaten Meltem. Önceden yapıp bir kenarda stoklamıyor. Sipariş ediyorsun, hazırlıyor, pişiriyor. Yani acelesi olana göre değil. Ama işin tümüne şahit olabilmek çok güzel.

Adsız dedi ki...

Budur işte ZEN .Böyle çok içten insanlar vardır Bunlar işi anlayanın gözünde işinin piri ama anlamayanın gözünde enayi .İşte geçmişle şimdinin anlayanla anlamayanın arasındaki fark .Bütün ustalar ,işinin ehlileri ÇOOKK yaşayın. ZENGİLE

Tijen dedi ki...

Zengile dostum,
Siz Tevfik ustayı tanıyorsunuz, haksız mıyım? Bence de o bir Zen ustası. Orada olmak bana bu kadar huzur veriyorsa, başka türlüsünü düşünemiyorum zaten.

nilay dedi ki...

Tijen'cim;
yolum düştüğünde mutlaka bir gün gidiceem Tevfik Usta'ya...adresi benden önce sormuşlar...iyi de olmuş :) sen tavsiye ediyorsan gitmemek olmaaaaz :))

sevgilerimle

Adsız dedi ki...

nam nam nam
pfff..çok kötüsün..gecenin bi vakti olmuş..bi hürrem bi ben..hani nerde börek...
ah Tijen ah :)
afiyet olsun barbieciğim..

Tijen dedi ki...

Nilay'cığım,
Mekan olarak öyle lüksü olan bir yer değil, sonra hayal kırıklığı olmasın. Sade, düz, ufak, her şeyin bir arada yer aldığı bir yer. Fırın da orada ocak da, masalar da, eski Antalya fotoğrafları da...
*
Burada da gecenin bi vakti ya Zeynep'ciğim. Üstelik benim Hürrem'im de yok. Ne olacak şimdi?

Adsız dedi ki...

pfff...o da doğru.
teşekkür ederim Polyannacığım :)

Adsız dedi ki...

Peki nereye ugramak yok diyor Tevfik usta, o kismi anlayamadim.. Yazinizi okurken mutfaktan borek kokusu geliyor sandim, evde benden baska kimse olmamasina ragmet umutla baktim ama piyaz icin hasladigim fasulyenin kokusuymus:) Tevfik ustanin da sizin de elinize saglik.

Adsız dedi ki...

diyelim ki biri bir is yapiyor ve siz de seyrediyorsunuz. seyrederken de icinizden "ne kadar kolay, ben de yaparim" diyorsaniz bilin ki seyretiginiz kisi o isin ustasidir. boyle okumustum (ya da duymustum) bir yerde ustanin ve ustaligin tarifini.
cay da borek de nefis gorunuyor. afiyet olsun.

Neslihan dedi ki...

Merhaba Tijen,
Ustalık insana gittiği, gördüğü yeri, denediği lezzetleri hissettirmektir, yazıyı okurken mest oldum, kendimi tatilde veya çok keşfedilmemiş bir yerde keyifle o börekten yerken hayal ettim. Bundan iyi ustalık olmaz bence de
Sevgiler
Neslihan

Tijen dedi ki...

Şeker barbie,
Benimki polyannalıktan değil, aynalık özelliğinden olsa gerek.
*
Nilgün çok alemsin! Fasulyenin kokusunu da severim ben. Afiyet olsun. Kasaya uğramaktan bahsediyordu. Onun hakkında bir kaç kere yazı yazdım. Radikal'deki yazımı da çerçeveletip asmış sağolsun. Ondan olsa gerek, para almak istemez ama her seferinde aynı şeyi yaşarız. O der yok ben derim olmaz.
*
Hiç fena bir tanımlama değil Pelin, sağol paylaştığın için. Ben de yufka açan kadınlara bakarken ne kolay derim sonra benimkiler amip şeklini alır!
*
Yok yok Neslihan,
Ben sadece gördüğümü, bildiğimi aktarıyorum. Sana ulaştıysa tadı, kokusu, ne mutlu bana ama benimkine ustalık denmez pek. Ciddiyim.

Adsız dedi ki...

Tevfik ustayı öyle güzel anlattın ki orada olmak ve o lezzetli böreklerin tadına bakmak istedim.
Tevfik bey, işini belliki en iyi şekilde yapıp yıllarca adından söz ettirmişse söylenecek söz diyorum.
Resimde bile böreği sevgiyle yaptığı nasıl belli oluyor.
Sevgili Tijen senin sayende artık Tevfik ustanın methi daha da çok yaygınlaşmış oldu.Gönlüne sağlık,ne kadar ince düşünceli dost canlısısın.

Tüm güzel sevgiler seninle olsun..

Mayacık gitti sanırım, şimdiden Allah kavuştursun.

Sevgiler
Gül

daimamutfak dedi ki...

İşte ustalık Tefik ustayı anlattığınız kelimeler..Çok yönlü bir durum.İşini iyi hatta çok çok iyi yapmak,Güler yüzünü eksik etmemek,iyi karşılamak,hoş uğurlamak,Herkese ilği alaka göstermek,Oyeri ayakta tutan yegane vasıf işindeki ustalığın ötesinde insan ilişkilerindeki ustalık ve beceriklilik...Ben nacizane bunu anlıyorum sevgili Tijen'ciğim...Sevgilerle..Çokta güzel anlatmışsın gene yaşadıklarını..okumak keyif veriyor.Okuyuncada buraya dökmeden içimi geçemiyorum..Neriman

ladybug dedi ki...

Merhabalar Tijen Abla, geçenlerde Bozcaada ile ilgili bi konu vardı. Mail attım size o gün ama bilmiyorum ulaşmadı mı ya da vakit bulup maillerinize bakamadınız mı. Tekrar sormak istedim.Sevgiler.

Tijen dedi ki...

Gül'cüğüm,
Maya'cık sadece 3 gün kalıp gitti. Kokusunu ve gülümsemesini bıraktı arkada!
*
Sevgili Neriman,
Varlığın, burada bıraktığın iz çok değerli. Çok teşekkür ederim.
*
Sevgili N.,
Senden mektup alır almaz -28 Mayıs- yanıt yazmıştım. Tekrar gönderdim. Yahoo adresi olan bir arkadaşım ona gönderdiğim notların 'junk mail' kutusuna gittiğini, tesadüfen farkettiğini söyledi. Seninle de aynısı mı oldu dersin?

Burçin'in Denemeleri dedi ki...

Usta anlatımın sayesinde o börekten yemeye nasıl özendim şimdi bilemezsin Tijen'ciğim.
Sevgiler,

Adsız dedi ki...

Sevgili Tijen,

Böyle güzel anlatımla o börekten kim yemez ki! Bu arada oyumu verdim hemen sana:) Başarılar.

Adsız dedi ki...

Simdi babami aradim. Bahsettigin borekciye gidecek. Ama orada Sumerbank yokmus artik. O da baska unlu bir borekciden bahsetti ama Anbatol o sirada burnumu isirip sacimi secerek telefonu almaya calisiyordu, adini anlayamadim.

Ben 24 Temmuz gibi Antalya'dayim. Bir ay! :o))))) Orasi kapaliysa, baska seyle idare ederiz artikin.

www.elifsavas.com/blog

Tijen dedi ki...

Sağol Burçin'ciğim,
Umarım bir gün yersin. Gerçekten anlattığım kadar var.
*
Sevgili Pembeli,
Çok teşekkürler!
*
Elif, Sümerbank duruyor orada. Babanın bahsettiği börekçi Zamora'dır muhtemelen ama Tevfik ustanınki çok daha güzel bana kalırsa. Zamora'da sabahtan yapıp bekletiyorlar.

Hülya YILMAZ dedi ki...

uzun zamandır nette fazla dolaşamıyorum. bugün iyiki dolanmışım... aşağıda bahsettiğin yarışmadaki tüm türkçe blogları oyladım.
oylamakla kalmadım, yeni bloglar keşfettim ama zaman olmali ki onları okumalı....
sevgiler,

Adsız dedi ki...

Bak, Anatol bile yazamamisim, Anbatol yazmisim! Bu cocuk yiyp bitirecek beni! :oP

Evet, Zamora. Ama ben seninkinin baska oldugunda israr etmistim. Sever yemegi babam. Mutlaka bulacaktir.

www.elifsavas.com/blog

Sibel dedi ki...

Tam senlik bir açık çay, mis gibi tazecik börekler.. ne güzel bir keyif, ne hoş bir fotoğraf! Ustanın ustalığı pırıl pırıl mutfağından ve duruşundan da belli. Öyle olunca elinden çıkan böreğin lezetini tahmin etmek zor değil..

Adsız dedi ki...

Nasil da ozlemisim Antalya'nin böregini. Çok eksiden Kalekapisinda(şimdi otopark olan alanda)sebze hali vardi. Orada da bir borekci vardi. Annem alirdi sabah kahvaltisina. Bazen birlikte giderdik almaya. O gunler, eski Antalya'nin kokusu geldi burnuma. Sokaklarda arıklar, portakal bahçeleri, güneş kokardi. Beni nasil mutlu ettiginizi anlatamam.
Ankaradan sevgiler. Berna

Tijen dedi ki...

Hülya'cığım al benden de o kadar! Ben de çok yeni siteler keşfettim. Sadece bizden değil, başka kültürlerden de.
*
Elif'ciğim,
Baban Tevfik ustayı çok sevecektir eminim. Bugün geçerken bir daha baktım, ŞOK marketin yanında Sümer Mağazası olarak duruyor Sümerbank. Yani orası aynı. Eminim kolaylıkla bulacaktır. Siz de yazın geldiğinizde gidersiniz. Baban sorsun yaz tatiline ne zaman çıkıyor Tevfik usta.
*
Sibel'ciğim,
İnşallah sen de bir gün gelir tadarsın Tevfik ustanın böreklerini, seveceğine eminim.
*
Sevgili Berna,
Ne güzel olmuş. Tabii ki antalya o eski Antalya değil. Tevfik usta da o eski günleri anlatır. Sanırım onun börekçisi bahsettiğin, eskiden abisiyle birlikte çalışıyormuş, o rahmetli oldu bir kaç ay önce.

Mr_TD dedi ki...

birkac fotograf ve bir yazi,biran icin gercekten oraya gitmis gibi oldum,hele bir de cayi ve yanindaki tabagi görünce hafifce bir yutkundum.

Bu ustanin elini öpmek lazim gercekten de,simdi herseyin donmus sekilde hazir geldigi,mikrodalga firinlarda hazirlandigi bir zamanda bunlarda bir sanatci,el emegi göz nuru.

Güzel anlatimin ve rehberlegin icin tesekkürler,

Viyandan bir hayran :D