03 Nisan 2007

Peynir-Ekmek

Peynir ekmek, hazır yemek deriz ya hep, hakikaten de öyle. Hele de ekmeğiniz odun ateşinde pişmiş zeytinli, ekşi mayalı bir koca somundan dilimlenmiş, peyniriniz en az 6 ay bekletilmiş ve sadece ot yiyerek beslenen ineklerin sütüyle yapılmışsa peynir ekmek keyfiniz de daha damardan olur. Diyeceksiniz ki inek dediğin zaten ot yemez mi? Yer de burası Amerika, zannediyor musunuz inekler otlaklara yayılıp yayım yayım geviş getiriyorlar? Antibiyotikli hazır mamalarını yiyip minicik odalarında yaşayıp gidiyorlar işte. Öyle olunca kırlara yayılan ineğin sütü de, peyniri de kıymetli oluyor. Öyle kıymetli oluyor ki, kilosunu 40 dolara satabiliyorlar. Yaaa. Ben de ala ala bir sandviçlik kestirdiğim resimde görülen peynir ve o iki dilim ekmeği aldım ve sandviç yapıp pazar manzaralarını seyrederek afiyetle yedim. Ne kadar mı verdim? 2.75. İki dilim ekmek ve bir dilim peynir için çok değil mi? Herhangi bir restoranda yenilecek öğle yemeğinden az olduğunu düşünerek teselli ediyorum kendimi. Bir de tadını gerçekten beğendiğim ve onu yerken kendimi mutlu hissettiğim için.

13 yorum:

Adsız dedi ki...

Afiyet olsun Tijen'cigim, ben de cok seviyorum taze ekmek ve peyniri, özellikle Almanya gibi bir ekmek cennetinde yasayinca!
Sevgiler

Adsız dedi ki...

ekmek oyle lezzetli gorunuyor ki..himm:)pazardan baska resimler yokmu tijen?

Tijen dedi ki...

Sevgili Tata,
Almanya'ya ayak basmayalı ne çok zaman oldu. Unutmuşum oradaki lezzetleri ama eminim muhteşemdirler. Sana da afiyet olsun.
*
Sevgili Hülya,
Ekmeği beğenmene sevindim. Gerçekten çok lezzetli idi. Zaten bir dilimi yetti, ikincisini ertesi sabah kahvaltıda paylaştık.

OUR BEAUTIFUL HOUSE&GARDEN dedi ki...

Tijen´´cim
sen gezerken oralari, bende tasinmakla mesguldüm.

yeni linkimi eklersen sevinirim sevgilerimle Sonia...

http://sonja-varol.blogspot.com/

EKMEKÇİKIZ dedi ki...

Bu durumda, yani bir ekmek-peynir sever olarak diyorum, Amerika'ya yerleşmiyoruz, hatta orada yaşamıyoruz bile.=))
Afiyet olsun!

Adsız dedi ki...

o şirin kutular içerisinde ne olsa kabul eder insan yani:))

Damak Tadı dedi ki...

Sevgili Tijen'ciğim,
Ne kadar güzel resimlerle yine bizlere hoş dakikalar yaşattın.Teşekkürler canım benim..

Ekmek ve peyniri görünce bende birden Almanya'yı ve Hollanda'yı hatırladım..))Sevgili Tata'cığıma katılıyorum Almanya konusunda..

Kutular çok güzeller içleri dolu olmasa da olur bence.))

Gönlüne sağlık tatlım..Sana iyi eğlenceler ve bol bol gezmeler,alışverişler diliyorum.

Gönlün şen,keyfin bol olsun canım..

Sevgilerimle..

Adsız dedi ki...

Başka fotoğraflar da var mı acaba? :))
Melike

Nukhet dedi ki...

Hmmm ben de elimde o ekmekle peynir o pazarda gezmek istedim. Karnim nasil da ac bir bilsen. Ozellikle de o mayali ekmek beni cok fena cekiyor. Sevgiler

Tijen dedi ki...

Sevgili Melike,
Fotoğraflar için sizleri New York Muhtarı'na yönlendiriyorum. Sitesinde harika New York fotoğrafları var.
*
Gül'cüğüm çok haklısın,
İçleri boş olsa bile o kutulardan birini hediye alan biri sevinmez de ne yapar?
*
Pembeli bak Gül'e yanıt yazdım seni taklit etmişim farketmeden. Çok haklısın.
*
Ekmekçi kız,
Çok haklısın. Zaten NY herkesin harcı değil. Ya iyi parayla geleceksin, ya da iyi para kazanacaksın. Hoş az parası olanlara hitap edecek yanları da yok değil tabii, benim gibi! (Otel parası vermediğiniz takdirde tabii yoksa altından kalkılmaz)
*
Kolay gelsin sevgili Sonia!
Bitmiştir umarım telaşlar.

Adsız dedi ki...

Tijen'ciğim bende gittiğin yerleri gezmek istiyorum. Ahh o peynirli ekmeğin arasına birazda reçel sürsek, ben reçel ve peynir karışımının damağımda bıraktığı lezzeti çok severim ;) Heyecanla bir sonraki yazını bekliyorum.
Sevgiler, Hülya

Pasta Cafe dedi ki...

Ne kadar güzel resimler. O kutulara da bayıldım valla. Ekmekle peynire gelince, şu an olsa hiç fena olmazdı doğrusu. Size kolay gelsin. Bol resim çekin bizim için olur mu?

Tijen dedi ki...

Sevgili Özlem,
Bence de çok güzel kutular. İnsanın yiyesi geliyor değil mi? Hepimize kolay gelsin.
*
İnşallah sen de gezersin buraları sevgili Hülya,
Görecek, tadacak çok şey var ama her şeyi bir anda yapmak, görmek de imkansız. Onun için tadabildiklerinin tadını çıkarmak en iyisi sanki.