Bu hafta ve önümüzdeki hafta size beni çok etkileyen bir kitap dizisinden ve dizideki bazı kitaplardan bahsetmek istiyorum. Bu kitaplar Heyamola Yayınları'nın Türkiye'nin Kentleri dizisinden. Belki sizler de doğduğunuz, büyüdüğünüz veya bir şekilde etkilendiğiniz bir kente dair anıları, gelenekleri, alışkanlıkları okumak istersiniz. Bu kısa yazılarda kitaplarda beni etkileyen, ilginç bulduğum bazı bilgileri paylaşacağım. Lütfiye Aydın, Anka Kentim Antep'im'e "Bir türkülü masaldı çocukluğum" bölümüyle başlıyor. Sonra kağıt elbiseleri, kahveci güzelini, çocukluğunun sinemalarını, Anteplilerin piknik yeri Alleben'i, ünlü Antep fıstığını, çocukluğunun geçtiği evi anlatıyor. "Güzel yiyen güzel olur" diyor ve Antep'in ünlü yiyeceklerini anlatıyor. Kebaplarını, kahkesini, dolmalarını, çorbalarını... "Antep'in etrafı Başpınar bağlar" türküsünü hatırlatıyor ve Antep'te yetişen üzüm adlarını sıralıyor. Dile kolay, tamı tamına 31 çeşit üzüm: Yediveren, misk üzümü, ağ (ak) üzüm, tahannebi, hatun parmağı, deve gözü, arif paşa, künefi...
Geleneklerimiz unutulmasın, kültürümüz yok olmasın.
İyi okumalar.
Mutlaka alıp okuyacağım.Paylaşımınız için teşekkürler.Kişi bazen yaşadığı şehirdeki kültürlerin hepsine hakim olamıyabiliyor.Ar-Ge,bakmak,bakınca görmek,aynı şeye bakıp farklı şeyler algılamak.Gaziantep ve Hatay'ın yemek kültürleri çok ilgimi çekiyor.Sevgilerimle:)
YanıtlaSilÇok haklısın Pembe Kekik, yaşadığımız kentleri çok iyi tanıyamayabiliyoruz. Onları başkalarının gözünden okumak, öğrenmek de güzel.
YanıtlaSilTijen, paylaştığın için teşekkür ederim. Vesile olsun; Kasım ayında 3 günlük Antep gezimiz olacak. Kalacak yerimizi ayarladık. Gezilecek yerleri de (temel noktalar) üç beş öğrendik. Ancak nerede ne yenir, nerede ilginç neler görülebilir, alınabilir gibi konularda bilgisi olan ve paylaşmak isteyen varsa memnunişyetle dinlerim :)
YanıtlaSilMerheba Tijen hanım. Gaziantep'de kişinin bütcesine göre gezebilmesi için Turizm Bakanlığının ofisinden her türlü bilgi alınabilir. Gastronomi, botanik, karavan, doğa yürüyüşü, yemek ve otel, avcılık, yamaç paraşütüne kadar her türlü bilgiyi ve haritayı alabilirler.
YanıtlaSilTarihi eserleri ve görsellik olarak ülkemizin en güzel kentlerinden biridir. İyi günler ve seçimler dilerim.
Sertan
Sayın Sertan,
YanıtlaSilGezici bir aile olarak o kadar çok kapalı Turizm Bak. ofisi gördük ki gezdiğimiz yerlerde, gezip görenlerin tavsiyelerini daha bir önemser olduk bu nedenle :) Tabii bilemem, belki dediğiniz gibi Antep ofisi açıktır; yine de ön bilgi toplamakta fayda var :) Teşekkürler.
Merhaba Sertan,
YanıtlaSilÇok teşekkürler önerin için. Bazı illerimizin turizm ofisleri gerçekten çok zengin. Yıllar önce Gaziantep'e gittiğimizde çok güzel yemek kartpostalları da bulmuştum Gaziantep Turizm Ofisi'nde. Ne zengin topraklarda yaşıyoruz diyorum her seferinde.
*
Banu,
Sen de haklısın, dediğin gibi kapalı ofisler çok oluyor. Belki bizler kendi memleketimizde daha çok gezdikçe (belki kapalı turizm ofisleri hakkında şikayet yazıları yazdıkça bir de) onlar da daha işlevsel bir hale dönüşecektir.
Kitaplığımda görmek için sabırsızlanıyorum
YanıtlaSilteşekkür ederim Tijen
sevgiler iyi çalışmalar
Tijen, o kadar çok sağa sola yazıyorum ki bazen kendimi Muppet Show'daki iki huysuz ihtiyarın ennnn huysuzu gibi hissediyorum; yoruldum :)))))
YanıtlaSilO zaman güzel bir hafta ve yazıları bekliyor bizi!
YanıtlaSilBugünlerde güzel cümlelere,suretlere,sözlere en en ihtiyacımız olduğu zamanlar..
sağolasın,teşekkürler!
selamlar ve sevgiler..
Sevgili Banu,
YanıtlaSilİyi okumalar!
*
Sevgili BB,
Niye öyle dedin ki? Gözlemlerimizi ve eleştirilerimizi elbette paylaşacağız.
Öyle tabii; zaten sırf bir şeyler iyi gitsin diye de yazıyordum. (Gerçi epeydir ara verdim; ama nedeni ruhsal... Arada tıkanır ya insan...) Fakat eksiklikleri gösterirken, insanlar bazen "siz keyif almasını bilmiyorsunuz" türünden yorumlarda bulunabiliyor. He çok mu önemsiyorsun böyle düşünenleri, diyeceksin. Çok değil, ama bazen yanlış anlaşılmak ihtimali de tedirgin ediyor insanı. Falan filan...
YanıtlaSilBanu,
YanıtlaSilÜzme kendini. Önemli olan doğru bildiğimiz yolda ilerlemek değil mi?