Rüya gibi bir gündü. Aylardan Eylül, günlerden pazar, Helga ve Markus ile Viyana'nın hemen dışındaki bağlardayız, yani Stammersdorf'da. Toplu taşıma araçlarını kullanarak, bisikletle veya arabayla gidilebilecek kadar yakın kent merkezine ancak bir o kadar da uzak. Uzak çünkü bağların arasında yürürken kentten tamamen uzaklaşıyorsunuz. Sonbaharda, bağbozumu zamanı gittiğinizde bölgede bulunan mahzenlerde o firmaların şaraplarını tadabiliyorsunuz. Kimi yerlerde canlı müzik de oluyor, aynı o gün bizim izlediğimiz gibi. Geleneksel Viyana şarkılarını (Schrammel) söylüyor yaptığı işten mutlu olduğu her halinden belli olan bir hanım, gitar, keman ve akordeon eşliğinde. Bu tür yerlere "heurige" deniyor. Benzerleri Viyana'da da var. Basit yiyeceklerin şaraba eşlik ettiği bu restoranlarda tek bir kural var o da sadece kendi üretimleri olan şarapları sunmaları. Fotoğrafta gördüğünüz içinde bütün şeftali olan bir tür hamurişi, Pfirsichknödel. Benzerini Hırvatistan ve Almanya'da da tattığım bu tatlı çörek oldukça lezzetli. Hamuru patates ile hazırlanıyor ve haşlanarak sunuluyor. Çatalınızla kestiğinizde şeftalinin suyu akıyor. Hmmm nasıl da iştah açıcı. Hırvatistan'da yediğim erikliydi. Farklı meyvelerle deneyebilirsiniz. İşte tarifi:http://www.kochjournal.at/rezeptdetail_englisch.php?id=236
11 yorum:
anlatımınız ve fotoğrafınız beni de oralardaymışım gibi hissettirdi...değişik tatlara her zaman açığım farklı bir lezzet, denemeye değer... sevgiler
bugün canım inanılmaz şeftalili tart istedi. şimdi bu hiiiç olmadı hiç :))) o nasıl güzel birşey öyle,ama beceremem ben.hamurişlerini hiç beceremiyorum.
Tijen kitaplarinizi internetten indirme sansimiz varmi.Amazon ve kindle icin baktim bulamadim..
Mine
selam guzel bir fikir verdiniz hiç böyle denememiştim aklima guzel bir fikir geldi en kisa zamanda paylasacagim.
Merhaba Mine,
Ne yazık ki yok böyle bir opsiyon. Türkiye'de e-kitap olayı yeni yeni başlıyor ve bildiğim kadarıyla e-kitapta olan yemek kitabı henüz yok. Varsa da ben duymadım.
*
Sevde,
Çok teşekkürler güzel yorumun için.
*
Kara kitap,
Belki daha basit bir şeyler yapılabilir bunun yerine???
Gerçekten çok iştah açıcı, hem resim hem anlatımınız. Tarife bir göz atmak lazım. :)
Tijenim, kuzum, ne zamandır bu blogspot yasakları yüzünden güzel yazılarından uzak kalmıştım. Dağıttım ortalığı :))
Benide götür bağbozumuna bidahakine. nasıl çekti canım bağların arasında yürümeyi ..
öperim yanaklarından
Avusturyalı bir tanıdığımız her geldiğinde kırmızı şarap getirir. Nefisss tadına vara vara içeriz.
Şeftalinin akan suyu gözümde canlandı gerçekten.
Tijen'ciğim,
Nasıl ilgimi çekiyor böyle meyveli hamurişleri. Tartlarına, paylarına bayılıyorum dizilerde falan gördükçe. Bir gün oralarda yemek kısmet olur mu bilmem ama ne güzel anlatmışsın yine. Yüreğine sağlık:)
Sevgilerimle...
Tijen'cigim komsum mürdüm erigiyle yapiyor, tarifini henüz okumadim ama galeta ununu teryaginda kavurup sekerle karistirip üzerine döküyorlar.Icerisinden akan erigin suyuyla citir citir nefis bir lezzet oluyor:)
Evet evet Efsun'cuğum,
Benim Hırvatistan'da yediğim de erikliydi. Nefisti!
Yorum Gönder