Şimdi arkadaşlar
bir denge masalı anlatacağım size, gelen giden armağanlar arasında. (Gelen
giden armağanlar diyorum, bilmiyorsunuz çoğunuz değil mi "Kutsal Ekonomi-Armağan Öyküleri"
grubunu? Bir sürü yüce gönüllü güzel insan bir araya gelmiş, armağanlar akıp
duruyor. Hatta bu öyküleri çemberler etrafında da paylaşıyoruz bazen. İşte ben
de bu öyküyü gruptaki arkadaşlarıma anlattım ilkin. Sonra dedim neden blog
komşularımla da paylaşmıyorum. Belki ihtiyacı olan vardır basit bir denge
masalına, sebeplenir o da hafiften.
Günlerden bir gün uzak diyarların birindeyim. O diyar ki, döneli daha bir kaç gün olmuş, daha kendime gelememiş, normal ritme girememişim. O diyar ki, henüz anılar taptaze, uzansam dokunacağım sanki o hayata. İşte o gün, trenle yarım saat uzaklıktaki kente gidip dönmek niyetiyle çıkmışım yola. Yolda bir şey yok, çıkılır, yapılacaklar yapılır, dönülür de işte o gün, sabahtan beri gelen kazıklamış giden kazıklamış. Kazıklandığımı biliyorum, gerçek fiyatları biliyorum çünkü ama gelin görün ki adamların dilini konuşamadığım için bir türlü derdimi anlatamıyorum. Hani didişsem oralıların ödediği parayı ödemeyi becereceğim belki ya bende de o derman yok. Aman efendim içimdeki kızgınlık suyu kaynadı da kaynadı, fokurdadı da fokurdadı o gün, ta ki akşam üzerine kadar. Hatta son kazıklama çabasıyla taştı bile. Sonra o sabah ayrıldığım yere döndüm. Bir adam var, gençten. Ona yerel peynir ve yerel ekmeklerle (bizim katmer gibi bir şey) sandviç yaptırıyorum, oralı arkadaşım Said'den öğrenmişim. Acıkmışım, birazını burada yiyeyim deyince dolaptan bir bardak çıkarıyor. Biliyorum o bardakları da içindekileri süt sanıp duruyorum günlerdir. Meğer yoğurtmuş. Hem de tatlı mı tatlı, leziz mi leziz bir yoğurt. Öyle bardaklara mayalıyorlarmış muhallebi gibi, kaşık veriyorlarmış yanında da, oturup yiyormuşsun ferah ferah. Elini kalbine koymuş, bu benden diyor. Armağan ediyor yani. Bendeki o kızgınlık var ya, her kaşıkta öylecene eriyip gidiyor, yumuşacık, tatlı yoğurt kalbimi yumuşatıyor. Sonra diyorum ki kendi kendime: Kızmaya ne gerek var ki biri alır biri verir, her zaman bir denge vardır yaşamda. Yaaa işte, bir bardak tatlı yoğurt kurtarıyor günü. Yoksa içim fokurdayıp duracak...
17 yorum:
Sevgili Tijen, şu hayatta her şeyde ,her alanda her konuda DENGE çok önemli ,yoksa yaşanmaz olurdu şu dünya
Sevgiler
İki gündür süren bir toplantı arasında gelip okudum bu küçük öyküyü. Ne iyi geldi! Teşekkür ederim. Ben de yemiş gibi oldum o bir bardak serin yoğurdu.
Arkadasim cok begendim bu hikayeni. Ustelik cok da iyi geldi ve de sanki tam zamaninda geldi:)
Kuguu
Merhaba ben de varım artık,iştahla okumaya sevgi dolu tüm yazılarınızı:)
Sizinki çabucak inivermiş ne güzel.
Kolay değil fokurdadıktan sonra ılınmak :)
Ne mutlu size gerçekten
Sevgiler
Merhaba Tijen Hanım hikayeniz çok iyi geldi evet gerçekten bir şeyler giderken bir şeyler de bir şekilde yerine gelip denge kuruluyor sanki.Benim halim bu yazıya çok denk düştü sevgilerimle...
Bir nebze ışık tutabildiysem içinde bulunduğunuz durumlara, ne mutlu. İyi ki varsınız!
Ne güzel dengeyi bulmuşsun Sevgili Tijen..
Ya o dengeyi hiç bulamayanlar..
Sevgi ile kal..
Hülya'cığım,
Anlattığım meselede bulmuştum da her zaman bulabildiğimi söyleyemem tabii. O da olacak elbet. Zamanla.
Allahtan bu denge var.
Yazı güzel olmuş, ( herzamanki gibi) eline sağlık.
Öfkeli anne
Hastalıklardan yırtamadık. Ben diil, çevremdekiler... off , o yüzden dir öfkem.
:-)
Şükreden anne
5 dakika önce bir sosyal medya kurbanı idim, ama bunu okuyunca kendisini affettim gene :)...teşekkürler..
Füsun boşver gitsin. Hele de sosyal medyada olup biten şeylere fazla takılmamak gerek...
*
Kıyamam ben hastalıklar karşısında bunalan Oğlak anneye! Hepsi geçecek canım, pencereleri aç şöyle güzelce temiz hava dolsun içeri, hastalıkları dışarı at kurtul gitsin hepsinden.
Ne güzel bitmiş gün . Sen de yazdıklatınla, varlığınla benim kalbimi yumuşatıyorsun .
Ortunu cok begendim :-) bembeyaz sayfalarda rengarenksin onun gibi :-) sen de iyiki varsin, biliyorsun degil mi?
Sağol Başak'cığım!
Örtüyü gezilerden birinde almıştım. Sanırım Baltık ülkelerinden birinden olmalı, öyle kalmış hatırımda.
Sen de iyi ki varsın!
*
Necla'cığım,
Ne tatlısın!
Sevgili Tijen öyküde harika, senin anlatışında... Denge, hayata dair ilk farkındalığım olmuştu ve sonra uzun uzun denge üzerine düşünmüştüm. Tüm kalbimle inanıyorum ki bizim algımızında çok ötesinde ilahi bir denge mevcut...:)
Yorum Gönder